"Zavallı kalbim, senin karşındayken nasıl atacağını şaşırıyordu ve sen bundan zevk alıyordun."
•
"Jimin ben sanırım hamileyim."
Söyledikten sonra, tam karşımda dikilen alfamın tepkisini ölçmek için baktığımda, yüzünün ifadesiz olduğunu gördüm.
"Ne?"
Sendeleyip koltuğa düştü. Aramızdaki mesafe zaten çok kısa olduğu için hemen yanına vardım. Adamın eli ayağı boşalmıştı lan birden.
"Duydun işte. Hamileyim galiba ama test falan yapmadım."
Bir bana, bir yerdeki halıya, bir de karnıma bakıyordu. Alnı falan da terlemişti ve cidden dehşet içinde bakıyordu.
"Jungkook şaka mı yapıyorsun? İçinde bir canlı mı var yani şimdi senin? B-ben baba mı oluyorum?"
Daha çok kendi kendini ikna etmeye çalışır gibiydi. Ona sadece 'sanırım' demiştim ama o kesin gibi algılamıştı.
"Dediğim gibi emin değilim, ama günlerdir midem bulanıyor ve birkaç kez de kustum. Hem.. şu ana kadar hiç kondom kullanmadık. Bu evrende hamile kalabilme ihtimalim de yüksek olduğuna göre, gerçekten içimde bir bebek olabilir."
"Doğru diyorsun, hem son zamanlarda güçlerinde de gözle görülür bir azalma vardı. Zorlanıyordun bayağı... Jungkook gerçek olabilir!"
Az önce eli ayağı boşalıp koltuğa düşen adam şimdi birden galeyana gelmişti ve aniden eğilip karnımı öpmeye başlamıştı.
O çok mutlu olmuştu ama açıkçası ben pekte mutlu değildim. Savaş kapımızdaydı ve bizim hala asker eksiğimiz vardı. Eğer gerçekten hamileysem, Jimin beni o savaşa asla katmazdı.
Yine de bu düşüncelerimi ona söylemedim ve endişelerimi belli etmemeye çalışarak gülümsedim.
Umarım sonunda ikimiz de çok üzülmezdik.
***
Jimin ile apar topar bir hastaneye gelmiştik. Ona kalsa kesinlikle hamileydim ama olmama ihtimalim de vardı. Bu yüzden bir doktora görünmek şarttı.
"Geçebilirsiniz, doktor sizi bekliyor."
Sekreter kızın seslenmesiyle ikimiz de içeri girdik. Jimin hâlâ çok mutluydu.
İçeri girdiğimizde gayet güler yüzlü bir kadın karşılamıştı bizi.
Jimin direkt konuya daldı.
"Merhaba doktor, eşimin hamile olup olmadığını anlamak için geldik buraya. Bana kalsa kesinlikle hamile ama bir de siz bakın."
Ben göz devirirken, doktor gülümsedi ve 'Anlıyorum' diye mırıldandı. Görüyorsunuz işte, koskoca ülkenin alfa lideri dahi olsanız kendinizi rezil edebiliyordunuz.
"Öyleyse siz şuraya uzanın ve karnınızı açın, bir kontrol edelim."
Yerimden kalkarak gösterdiği sedye gibi yere uzandım ve karnımı açarak bekledim. Birkaç saniye sonra soğuk şeyi karnıma yayarak, bir aletle karnıma bastırmaya başlamıştı. Jimin bana değil monitöre bakıyordu ve elimi tutuyordu. Sımsıkı tutuyordu elimi.
"Hmm, görünüşte bir şey varmış gibi görünmüyor. Şikayetleriniz nelerdi?" Tam konuşacağım sırada Jimin'in elimi tutan elinin gevşediğini hissettim. Hayal kırıklığına uğramıştı.
Kendimi zorlayarak konuşmaya çalıştım.
"Um, birkaç gündür mide bulantım ve kusmam vardı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vice and virginity ࿐ jikook
Fanfiction*** "Sana söyledim," Hırıldayan beden, kendini belinden tutmakta olduğu çocuğa daha fazla bastırdı. "Buradan gidemezsin," Dudaklarını yavaşca kulağına yaklaştırıp, emdi ve inledi. "Benden kaçamazsın, çünkü seni her yerde bulurum. Bu ülke ve içindek...