sonra büyüyeceksin küçüğüm!
mutsuz da olsan, canın da yansa gülümseyeceksin..
gitsen kötü kalacak, kalsan eziyet gelecek!
Yo-ru-la-cak-sın...
inancın için sebredecek,
ve her şeye rağmen;
"ben bunu aşarım" umuduyla direneceksin..
diren küçüğüm; diren...
Yazarın ağzından; Gece'nin yarısıydı. Bütün üyeler yatmış mışıl mışıl uyuyordu. Sonra minel'in odasından bir çığlık sesi geldi..herkes irkilerek yatağından kalkıp minel'in odasına koştu. Ilk içeri giren jimin olmuştu. En çok o korkmuştu kardeşine bir şey olmasından..jimin içeri girdiğinde açılan pencere ile kaşlarını çatmıştı. Pencere den gözlerini ayırıp bu sefer yatağa baktı. Kimse yoktu..korkarak arkasını döndü ve banyoya girdi. Orda da kimse yoktu...jimin ve diğer üyeler aşağı indiğinde jungkook mutfağa girmişti. Jungkook etrafa bakarken masanın üzerinde beyaz bir kağıt buldu. Jungkook hemen masanın üzerinden kağıdı aldı ve mutfaktan çıkıp salona girdi ve salonun tam ortasında "hyung! Buraya gelin!" Diye bağırdı. Tüm herkes salona toplandığında jungkook elindeki kağıdı jimine verdi. Jimin jungkook'un elindeki kağıdı alıp sesli bir şekilde okuduğunda herkes gözlerini büyütüp jimine bakmıştı.
"Jimin sen nasıl böyle bir sey yapabilirsin?" Dedi hoseok şaşkınlıkla yanındaki kardeşine bakarken. Jimin yavaşça başını kaldırıp "yalan söylüyor! Kardeşimi kaçıran kişi yalan söylüyor! Ben kimseyi hamile falan bırakmadım!" Dedi bağırarak ve koltuğa oturdu..başını iki elinin arasına alıp gözlerini kapatmıştı...
Namjoon jiminin yanına oturdu ve bir elini jiminin omzuna attı yanında olduğunu belirtmek istercesine..
"Kardeşime dokunacak hyung..birşeyler yapmalıyız!" Dedi jimin ağlamaklı bir ses tonu ile..
Namjoon "şşşşt..dokunamayacak o şerefsiz adam merak etme.." dedi ve sımsıkı sarıldı kardeşine..jimin kafasını namjoon'un göğsüne gömüp ağlamaya başladı sessizce..
"Koruyamadım onu..."
[¤♡¤][¤♡¤][¤♡¤][¤♡¤][¤♡¤]
[Medyadaki şarkıyı açabilirsiniz ♡]
"ACI ÇEKECEKSİN..ACI ÇEKECEKSİN! SENDE KARDEŞİM GIBI ACI ÇEKECEKSİN!" Diye bağırdı genç adam ve elindeki kemer ile minelin beline vurmaya devam etti.
Bir süre kemerle vurmayı bırakıp karnına tekme atmaya başlamıştı. Tekmeleri minelin karnına sıralarken minel ise acıdan bayılmıştı.
Bir süre sonra yandaki kovayı eline alıp minelin üzerine kaynar suyu dökmüştü. Minel acıyla bağırıp dizlerini kendine çekmişti.
Genç adam sinsice gülüp masadan jileti alıp minelin bir kolunu tutup sağ elindeki jiletin ucunu minelin koluna saplamıştı hızla.
Genç adam derin cizikler atarken minel ise acıyla bağırıyordu. Kollarına cizikler atmayı bırakıp bu sefer ayağına cizikler atmaya başladı. Minel bagirmayi bırakıp haykırarak ağlamaya başlamıştı.
Genç adam minelin ayaklarına cizikler atmayı bırakıp bu sefer minelin beline cizikler atmaya başlamıştı.
Minel acıdan tekrardan bayılmıştı..
Bu odada minelin acı çığlıkları kalmıştı..
¤♡¤♡¤♡¤♡¤♡¤♡¤
Çalan kapı ile jimin yavaş adımlar ile kapıya doğru ilerlemişti. Bir elini kapı kulpunu tutup aşağı indirmişti. Kapıyı açıp geriye doğru çektiğinde kimseyi bulamamıştı. Yere baktığında ise kanlar içinde meleğini bulmuştu..
"Minel?" Diyip dizlerinin üzerine çöktü ve mineli kucağına aldı. "Inci tanesi?" Dedi ve burnunu minelin kan olmuş burnuna yasladı. "O-oppa.." dedi minel sessiz acı çeken ses ile. "Abicim.." dedi jimin gülümseyerek. Ardından mineli kucağına alıp ayağa kalktı ve içeri geçip ayağı ile kapıyı kapattı.
"Hyung kimd- Minel?" Dedi jungkook şaşkınlıkla. Jimin "çekilin oradan, bir tane çarşaf getirin. Minelin yaralarina bakacağız" dedi ve bir eli ile minelin yüzüne düşen saçını geriye çekti. Jimin burnunu minelin minik burnuna dayadı ve gözlerini kapattı. "Inci tanem, iyileşeceksin güzelim..söz i-iyileseceksin saracağım yaralarını.." dedi sessizce ve kan olmuş burnuna öpücük kondurdu.
¤♡¤♡¤♡¤♡¤♡¤ Jimin'in ağzından; Mineli yatağa yatırıp yanına da ben yattım. Yüzünün önüne gelen saçlarını geriye itip alnından öptüm. Minel bir kolunu belime atıp göğsüme yavru kedi gibi sokulunca gülümseyip dudaklarımı saçlarına bastırdım ve o mükemmel kokusunu içime çektim.
"Oppa? Hangi parfümü kullanıyorsun?" Minelin sorusu ile gülüp tekrar saçlarının arasına öpücük kondurdum. "Parfüm kullanmıyorum inci tanesi. 1 tane parfüm kullanıyorum oda pek kokmuyor zaten.." dediğimde minel derin bir nefes alıp "yarın odana girip o parfümü çalıyorum. Sonra salonun ortasına geçip 'kim benim parfümü çaldı?' Diye bağırıp diğer oppalarımın suçlama vallah küserim!" Sert sesi ile gülüp "tamam bebeğim ben derin bir uykuya dalinca gidip alabilirsin parfümü.." dediğimde minel tam kalbime öpücük kondurup
"Hiç bir kuvvet beni senden ayıramaz oppa~ sen benim abimsin!" Dediğinde kısık sesle kahkaha atıp daha sıkı sarıldım minik bedene ve sağ yanağımı onun saçlarına dayayıp gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim..
¤♡¤♡¤♡¤♡¤♡¤ Sabah dünyanın en güzel öpücüğü ile uyanmış beni öpene bakmıştım. JİN HYUNG MU?! ANSKM! OHAA! "Hyung hasta mısın sen?" Elimi alnına koyup ateşine baktığımda ateşinin olmadığını gördüm. Kaşlarımı çatıp bu sefer kolumu cimciklediğimde cılız bir ses duydum. "Yaaaa! Oppaaa! Napiyon sen?" Minelin sesi ile kafamı yastiktan kaldırıp cimcikledigim kola baktığımda benim cimcikledigim kolun benim kolum olmadığını gördüm. "Jimin! Kalk hadi yataktan bırak kızı da uyusun! Sen kalk hadi!" Diye bağıran hyungun sesi ile mineli gogsumden kaldırıp başını yastığa yasladım ve yataktan kalkıp banyoya girdim.
¤♡¤♡¤♡¤♡¤♡¤ "Ya hyung..bir şey soracağım sabah sen mi bizi öptün?" Tae'nin sorusu ile başımı yemeğimden kaldırıp jin hyunga baktım. "Ne yani öpemez miyim? Bir abi kardeşlerini öpemez mi? Aman be! Bir daha öpmem sizi! Nah bulursunuz bir daha öpücük! Bu öpücük ilk ve sondu. Bir daha öpücük yok!" Diye kızan jin hyunga gülüp ben konusmustum. "Ya sen bizi 1192929929292929929 yılda bir öpersin..birden öpmen ne bilim şaşırttı bizi.." dedim. Jin hyung elindeki çatalı bırakıp bakışlarını hepimiz de gezdirmişti. "Ben..size..bir şey olmasından çok korktum..ondan yani..birden bire bir çığlık gelince dün sizden birine birşey olacak diye çok korkmuştum.." dedi ve ardından gülümsedi. "Hem size birşey olursa zaten biliyorsunuz beni kimse durduramaz! Anasından emdiği sütü burnundan getiririm!" Dediğinde hepimiz gülmüştük. Çığlık sesi gelince hemen masadan kalkıp odama girdim. Yatakta düşüp baş üstü duran minel ile Kahkahalara boğulup mineli kolundan tutup kaldırdım ve kendime çekip sımsıkı sarıldım.
¤♡¤♡¤♡¤♡¤♡¤ Gençlik hadi size bir soru;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu dudaklar kime ait?
Bu dudakları gördüğümde direk ekrana saldirdim..EKRAN ŞUAN DA HEP ISLANDI!
