⚫3. Bölüm⚫

415 34 3
                                    

Merhabalaaar 💞

Medya: Açelya & Emre

İyi okumalar!

Parti hala devam ediyordu. Herkes arkadaşıyla veya sevgilisiyle dans ediyordu. Emre bir kaç kızla kapının yakınlarında konuşuyordu. Açelya ise  büyük bir hayal kırıklığıyla burağı izliyordu çünkü burak okulun popüler kızlarından olan selinle birlikte yakın bir şekilde dans ediyordu. Hayır yani bunun böyle olacağını biliyordu. Ne yani burak gelip açelyanın boynunamı atlayacaktı?

Bende çok mu acımasızım ne?

Emre kızlarla sohbetini bitirmiş olsa gerek yanımıza geldi. E tabi açelyanın bir yere odaklandığını farketti. Biraz açelyayı izledi. İşte şimdi bittik!
"Açelya!" Müziğin sesi yüzünden bağırmıştı. Açelya benimde dürtmemle dikkatini buraktan emreye verdi. "Ne oldu daldın gittin?" açelya ne yapacağını bilemeden sırıttı. "Hiiiç, öyle bakıyordum etrafa. Ne oldu ki?" Emre kafasını sağa yatırdı. "Öyle olsun bakalım." Şurdan bi gidebilseydik hayırlısıyla...

"Dalga bi lavaboya gidelim mi?" Evet  ya  gidelimde en azından biraz kafamı dinlerim bir kaç dakika. "Olur." Ama gitmemiz için önce tualetin yerini bilmemiz lazım değil mi? Hemen önümüzde olan cansuya lavabonun yerini sordum. Ve istikamet tuvalet!
Tuvalete geldiğimizde açelya oflayarak çantasını lavabonun önüne attı. "Ne yapacağız ya?" Ah be açelya ah...  "Bak canım kuzenim, bebeğim, güzellik abidesi sana ben kaç kere söyledim hı kaç kere?" Gözlerini devirdi "valla her saat başı söylüyorsun."

"Kızım sen emreyi salak falanmı sanıyorsun? Az önce neredeyse çakacaktı. Sen hala burakta burak. Hiç gelmemeliydik buraya hiç. Off!"

"Ama çakmadı değilmi? O yüzden sorun yok. Hem sen emreyi falan boşver burağın yanındaki kız selindi dimi?" Kafamı olumlu şekilde salla-
dım. "Sence sevgililer mi?" kafamı yine olumlu şekilde salladım. Geriye doğru gidip sırtını duvara yasladı. "Burakla ben hiç bir zaman biz olamayacağız değilmi." Diye sordu umutsuz bir şekilde. Açelyanın yanına yaklaştım. Onu üzmek istemiyordum ama gerçeklerde vardı hayatlarımız da. Gerçekten aşık değildi burağa. Bunu kendiside biliyordu ama burağın tipine bakarak platonik olmuştu burağa karşı. Ki burağın kişiliği gerçekten çok iğrençti. Bunu kendisi de bir keresinde okulun ortasında açıklamıştı. "Ben buyum anladınızmı! Sizin gibi gerizekalıların beni sevmesine ihtiyacım yok! Ve bir kızlada ömrümü çürütecek kadar salakda değilim!" Diyerek kendi kişiliğini ortaya koymuştu.

"Bunu anlaman gerekiyor artık açelya, burak sana göre birisi değil." Yavaş bir şekilde kafasını aşşağı yukarı salladı ve bana sarıldı. "O zaman burağı unutma zamanı geldi, öylemi?" Moralini yerine getirmek için uğraştım. "sana daha nasıl anlatayım kızım? İngilizce anlatayım istermisin?" Dedim ondan yavaşça ayrılırken. "Şimdi emre gelir, hadi çıkalım."  Çantasını lavabonun önünden aldıktan sonra kapıya yöneldik. Bilin bakalım karşımızda kim var.

Burak!

Karşımızda burağı görünce açelyayla birbirimize baktık. Bir kaç saniye bakıştıktan sonra burağa döndük. "Dalga biraz konuşabilir miyiz?" Tekrar açelyayla birbirimize döndük ama bu sefer suratımızda anlamsız bi ifade vardı. Neden benimle konuşacaktı ki? Belkide açelya için konuşacaktı. Hadi inşallah!
"Olur." Dedim kafamı sallayarak. Tam yürüyecekken açelyaya baktı. "Yanlız." Ben neden diye soracakken açelya bana baktı "tamam. Dalga ben emrenin yanındayım." Diyerek yürümeye başladı.

Kafamı yana doğru eydim ve tek kaşımı kaldırdım. Yalan yok bu çocuğa hiç ama hiç güvemiyordum. "Ben sana bir şey söylemek istiyorum." Yavaş yavaş üzerime gelmeye başlamıştı ama hareketleri yumuşaktı. O üzerime geldikçe bende geriye doğru iki adım attım. İçimdeki korkuyu söylemiyorum bile. Gerildiğimi belli etmemeye çalıştım. "Söyle." En sonunda sırtım duvara dayanmıştı. Aramızda 5-6 santim ya vardı ya yoktu. Ona yumruk atamaya-
cak kadar yakındı bana. Sağ elini saçıma götürdü. Hemen kafamı çekebildiğim kadar geri çektim. Kaşlarım çatılmıştı. İçimdeki gerginlik devam ederken birde sinir eklenmişti. "Hemen o fırıncı küreği ellerini saçlarımdan çekiyorsun!" Ellerini yavaşca saçlarımdan çekti. "Çok güzelsin... Çok." Boşluğundan yararlanıp onu ittim. Aramızdaki uzaklık biraz daha artmıştı. "Sanane lan benim güzelliğimden?!" Hızla geri bana doğru yaklaştı. Kaçmaya fırsat bulamamıştım.

ANLAŞMALI EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin