2.Bölüm- D/C

882 31 7
                                    

                     Ertesi sabah erkenden uyanmıştım. Uykum gelmiyordu. Yataktan kalkıp telefonuma baktım. Biraz WhatsApp'ta biraz da Instagram'da takıldım. Eray'ın çevrimiçi olduğunu görüp ona mesaj attım.

Günaydın dedim. Anında mesaj geldi.
Günaydın yeni kız.
Bizim sınıftakiler ile bir grubunuz var mı?
Evet. Var. Seni almayı unutmuşlar. Tabi grup yöneticisi Merve. Seni alır mı bilmem.
Of ya ben fazlalık mıyım? Hem sizi niye aldı o zaman?
Bilmem.         Şaka yaptım grup yöneticisi kardeşim Mert.

                 Yonca ve Eray ikizdi. Mert onlardan 2 ay küçüktü. Aynı sınıfdtalar.
         Yataktan kalkıp mesajlaşmayı bırakınca saat 09.40'dı okul saatine daha çok vardı. Bende üstüme siyah Kazak altıma beyaz pantolon giyip, babama haber verip biraz dışarı çıktım. Hava çok güzeldi. Dışarıda ne yapacağımı bilmiyorum ama yürüyordum. Telefonumu çıkartıp WhatsApp'a baktım. Beni gruba eklemişlerdi.

Gruba  "uyanık olan varmı?" diye yazdım. Elif, Mert, Eray ve Yonca uyanıktı. Bende "dışarda yürüyelim mi?" diye sordum. Eray "olur" diye yazdı. Mert'de "olur" yazınca Yonca hasta olduğu için "bize gel, bende seni görmek istiyorum." yazdı. Bende "müsait misiniz?" Yazdım. Yonca "evet" yazdı. Konum attı. Bende onların evine doğru yol aldım.

                Evlerinin önüne geldim ve kapıyı çaldım. Açan Yonca'ydı. İçeri girdim. İçerde sadece Eray, Mert ve Yonca vardı. Anne ve babaları işleri yüzünden 1 haftalığına İngiltere'ye gitmişlerdi. Onların evleride iki katlıydı. Üst katta üç tane yatak odası, alt katta ise iki misafir odası, iki oturma odası, 1 mutfak bir banyo vardı. Evlerindeki odalar tamamen bizim evdeki ile aynıydı.

Yonca "eee nasılsın?" Dedi. Sorusuna cevap "iyiyim kanka siz nasılsınız?" Dedim. Eray "off çok sıkıcısınız d/c oynayalım. Ben olur anlamında başımı salladım. Yonca da "tamam, olur." Dedi. Mert oynamak istemedi ve odasına çıktı. Şişe ben ve Yonca'ya çıkmıştı. Yonca bana soruyordu.

D mi C mi (Yonca)
D.               (Ben)
Hiç sevgilin oldu mu? (Yonca)
Hayır.                             (Ben)

                 Şimdi ise ben ve Eray a çıkmıştı. Ben Eray a soruyordum.

D mi C mi?  (Ben)
C.                  (Eray)
Mert'in odasına çık ve çorabını çıkarıp kokla. Sjsjsjjs. (Ben)
İğrençsin.               (Eray)

                  Mert neye uğradığına şaşırdı. Hepimiz Eray'a gülmeye başladık. Şişe bu sefer yine ben ve Eray'a döndü. Bu sefer Eray bana soruyordu.

D mi C mi? (Eray)
D (Ben)
Sınıftan biri ile sevgili olsan kimle olurdun? (Eray)
Çok utandım. Ne diyeceğimi bilemedim ama ağzımdan "Senle" kelimesi çıktı. Yonca nedense mutlu oldu. Eray'da kızardı.

   
               O sırada saat daha 10.30'du ama ben "saat geç oldu üzgünüm." deyip kaçmayı planladım ama Yonca beni yanına oturttu. "Gel buraya kanka, biraz laflayalım" dedi Yonca ve bende oturmak zorunda kaldım. "Eray özür dilerim." dedim. "Sorun değil, ben olsam ben de seninle derdim" deyince garip garip ona baktım. Yonca da yanımda "oooo" diye bağırıyordu. Hemen ayağa kalkıp gittim. Aslında sinirli değildim.

              Hemen evime gittim. Eve vardığım da saat 11.10'du. Ben hemen uniformamı
giydim. Saçımı topuz yaptım. Çantamı hazırladım ve aşağıya mutfağa indim. Kahvaltıyı hazırlıyacaktım ki ablam hazırlamıştı. Bende gidip babamı ve kardeşimi uyandırdım. Hep beraber kahvaltı yaptık. Babam bana dönerek "kızım sabah nereye gittin?" diye sorunca azıcık yüzümün kızardığını hissettim. Babama dönüp "En iyi arkadaşım yani Yonca'nın evine gittim." dedim. Babam gülümseyip yemeye devam etti. O sırada ablam bana tek kaşını kaldırmış bakıyordu. Kahvaltım bittiğinde ablamın sofrayı toplamasına yardım ederken olanları anlatınca bana gülümseyip baktı. Daha sonra okul vakti geldiği için hepsine görüşürüz deyip gittim.

           Okula vardığımda biri koluma dokundu. Eray olduğunu fark edip ona baktım. "Bu akşam birşeyler yemeye ne dersin?" dedi. Bende "olur" dedim. Sonra beraber sınıfa doğru ilerledik. Yonca hâlâ hasta olduğu için okula gelmemişti. Yanım boştu. Ders başlayınca biri bana not attı. "Bugün olanlar için üzgünüm. Belki de o soruyu sormamalıydım. Seni kırdıysam özür dilerim." Altında "Eray" yazıyordu. Eray'a bakıp gülümsedim ve notu çantama koydum.

          Tenefüste Eray yanıma gelip "Beni affediyor musun?" diye sordu. "Küsmedim ki" dedim. "Ayrıca bugün yemekten sonra sinemeyada gidebiliriz. Ne dersin?" dedim. Bana bakıp "tabi ki olur derim." dedi. Bugün yanına oturayım dercesine göz attığı an yanıma Tuba geldi. Bende görüyorsun dercesine göz attım. Elif, Tuba, ben, Eray ve Mert beraber kantine gittik. O sırada Eray telefonumun onlarda kaldığını söyledi ve bana telefonumu uzattı. Elif "arkadaşlar bu akşam yemek yemeye ne dersiniz?" dedi. O an Eray bana bakıp "olmaz" dedi. Ben de "üzgünüm ben bugün gelemem." dedim. Tuba "bana uyar." dedi. Mert "üzgünüm ama benim derslerime çalışmam gerekiyor." dedi. Elif, Tuba ya bakıp "o halde sadece ikimiz gidiyoruz. Bu yüzden bence bizim eve gel Tuba." dedi. Tuba da onaylarcasına başını salladı.

   
       O günde nihayet okul bitmişti. Daha okulun 2.gününden olanlara bakılırsak okulu sevmeye başlamıştım. Eray yanıma gelip "saat 08.30'da hazır ol." dedi. 
        

Yeni OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin