O akşam Eray ile beraber sinemaya gittik. Eve gelince ablam yanıma gelip oturdu ve gözlerime bakıp "Kardeşim belki bunu sana daha önce söylemeliydim ama söyleyemedim. Bak kardeşim benim bir tane daha kardeşim var. Bizim bilinmeyen kardeşimiz senin ikizin." dedi. Bunu duyunca çok şaşırdım. Nasıl yani benim bir ikizim vardı. Hemde kız. Yüz ifadem değişikti. Hem mutluluktan gülüyor hem de üzüntüden ağlıyordum. Nasıl bir duygu içindeydim bende bilmiyorum. Ablam yine bana bakıp "Bugün senin ikizinin kim olduğunu öğrendik. Hatta tanıyorsun." dedi ablam gülümseyerek. Sonra tekrar bana bakıp "Annemiz senin ve ikizinin doğumundan 1 yıl sonra öldü. Aslında Kardeşimiz Emir bizim kardeşimiz değil. Onu yetimhaneden sen yalnız kalma diye babam sahiplenmişti. Ama bunları Emir'e anlatma." dedi. Ben "Sorun değil. Emir her zaman benim kardeşim. O benim öz kardeşim. Önemli olan kan bağı değil. Kişiye duygulan sevgidir önemli olan. Peki ya abla ikizimin adı ne?" dedim. Ablam "Adı Gamze. Sizin sınıftaki Gamze" dedi. İkinci cümlesini duyunca inanamadım.
Ablam odadan çıktı. Yatağımı kurdum ve pijamamı giydim. Yatağıma girdim ve ablamın dediklerini düşündüm. Ardından Gamze'nin bana dedikleri geldi. Gamze ile aynı anda, aynı hastanede doğmuşuz. Demek ki sebebi buydu. Sonra uyumuşum. Sabah yine 11.00'da kalktım. Banyoya girip soğuk su ile duş aldım ve kendime geldim. Okul uniformalarımı giydim ve kahvaltı yapmadan evden çıktım. 10 dakikada okula vardım. Bugün hiç kimse ile konuşasım yoktu. Sadece Gamze ile konuşacaktım. Gamze sınıfa gelince koşa koşa bana sarıldı. Sonra bana "canım ikizim Gözde" dedi. Demek ki öğrenmişti. Bende ona "Canım ikizim benim" dedim. Sonra tekrar ona bakıp "Peki bizim evde mi kalıcaksın?" dedim. O biraz düşünüp "Babamız izin verirse sizde kalırım." dedi. O gün Gamze'den başka kimse ile konuşmadım. Biraz sinirliyim sanki.
Öğlen Gamze'yi bizim eve gelmesi için çağırdım. Babam "Merhaba benim ikiz çocuklarım" dedi gülümseyerek. Ben babamın gözlerine baktım ve o tatlı ifademi yüzüme koyulup "Baba Gamze bizim evde yaşayabilir mi? Lütfennn. Hem o benim ikiz kard...." derken babam sözümü böldü. Ve "Niye bunu soruyorsun?" dedi hafif kızgın şekilde. Sonra tekrar söze girdi ve "Lafımı olur tabi ki kalabilir." dedi. İkimizde babama sarıldık. Olanları Emir'e de anlattık ama Emir'in öz kardeşimiz olmadığını söylemedik.
Gamze ile ikiz olduğumuz için yapmak istediğimiz bir sürü şey vardı. Biz ilk olarak alışverişe çıkmaya karar verdik. Ayrıca bugün günlerden pazartesi ve akşam. 3 gün sonra ikimizin de doğum günü. 3 gün sonra kiraladığımız bir parti alanında kutlama yapıcağımız için illaki alışverişe çıkacaktık. Tam alışverişe gitsek mi diye konuşuyorken Tuba aradı.-Alo. Tuba nasılsın kuzum.
-İyiyim canım. Sen nasılsın?
-İyiyim Tuba. Bakıyorum da ikimizde çok neşeliyiz. Noldu?
-Hiç. Lafa mutlu girdin bende mutlu oldum.
-Kanka sana anlatacağım birsürü şey var.
-Anlat hemen! Anlat!
-Dur anlatıyorum. Hani Bizim sınıfa yeni gelen kız varya Gamze. İşte o benim ikiz kardeşim.
-İnanamıyorum. Ciddi misin?
-Yemin ederim. Bende bilmiyordum. Çok mutluyum. Artık bizimle kalıcak.
-Kanka sen ve Gamze adına mutlu oldum. Ayrıca 3 gün sonra doğum gününüz. Kutlama için elbiseler alalım. Yarın akşam almaya ne dersiniz?
-Bize uyar. Sen Elif'e, ben Yonca'ya haber verelim.
-Tamam kuzum. Hadi iyi akşamlar size.
-İyi akşamlar kankaBu sohbetin ardından da Yonca'yı aradım.
- Alo. Naber Yonca?
- İyi kanka sen?
- Bende iyi. Hemde çok iyi.
- Nedenmiş bakalım?
- Bizim sınıfa yeni gelen Gamze varya o benim ikiz kardeşim.
- Ciddi misin? Ay çok sevindim.
- Evet. Ha bir de şey diyecektim ben. Hani 3 gün sonra ben ve Gamze'nin doğum günü. Bu nedenle yarın akşam alışverişe gitmeye ne dersin?
- Bana uyar.
- Tamam o zaman. İyi akşamlar.
- İyi akşamlar.Bizim bu akşam ki alışveriş planı yarına ertelenmişti. Olsun. Hem zaten yarın kankalarımız da gelecekti. Gamze ile bütün hayatımızı, sırlarımızı anlattık. Çok ortak yönümüz vardı. İkimizin de en sevdiği şarkıcılar 'Ariana Grande ve Billie Eilish' . En sevdiğimiz şarkılar ' side to Side, bad guy '. En sevdiğimiz yemek 'kebap'. En sevmediğimiz ortam 'karanlık ve yalnız'. Ve daha bir sürü özellik. O gece ikimiz de çok yorgun olduğumuz için erkenden yattık. Benim yatağım yavrulu yataktı. Bu nedenle yatak sorunu olmadı.
Ertesi sabah saat 10'da kalktım. Gamze'yi de uyandırdım. Wattpad'dan satın aldığım bir kitabı okumaya başladık. Kitap okuduktan sonra Gamze duş aldı. Bende o sırada okul uniformamı giydim. Saçımı dağınık topuz şeklinde bağladım. Gamze'yi de dağınık topuz yapmasını söyledim ve o duşta iken ben aşağı inip mutfağa girdim. Ablam uyanmadığı için kahvaltıyı ben hazırladım. Sofraya 'tost, sucuklu yumurta, portakal suyu, limonata suyu, çay ve ablamın dün hazırladığı bisküvilerden' koydum. Gamze'den dağınık topuz yapmasını istememin sebebi "her zaman ikizlerin dış görünüşünde bir benzerlik olur." Bende bu yüzden saçımızın aynı olmasını istedim. Kahvaltımızı yedik ve ikimizde bisikletimize atlayıp sürmeye başladık.
Okula vardığımızda kızlar ( Elif, Tuba, Yonca ) yanımıza gelip dün onlara söylediklerimin doğru olup olmadığını Gamze'ye sordular. Gamze'de onaylayınca bu konu hakkında konuşmayı bıraktık. Eray bana doğru geliyordu. Ve en sonunda yanıma varıp "Günaydın sevgilim." dedi. Bende "Günaydın sevgilim." deyip yanağına bir öpücük kondurdum. O sırada Mert, Gamze'nin yanına geldi. Mert "Günaydın Gamze" dedi. Gamze ona dönüp "Günaydın Mert. Ne oldu?" dedi. Mert "ş şey bu akşam benimle sinemaya gelmek ister misin?" dedi ve yüzü kızardı. Gamze bana anlamını bilmediğim bir bakış attı. Ardından Mert'e dönüp "Çok isterdim ama bu akşam ikizim Gözde ve kızlar ile beraber alışverişe gidicez." dedi. Benim bildiğim Mert Elif'i sevdiğini söylemişti. Belli ki onu geçici sevmiş. Artık Gamze'yi seviyordu. Gamze'nin onu sevgili olarak sevdiğini sanmam.
İlk ders Türkçe idi. Hoca herkese sözlü olarak yani yazı yazmadan sadece aklımızda cümeleleri kurarak ailemizi anlatmamızı istedi. Eray "Bence aile, aile bireylerini önemseyen, koruyup kollayan, gizlisi saklısı olmayan topluluktur. Aile bizi hayata hazırlar. Ayrıca aile sadece kan ile alakalı değildir. Arkadaşlarda ailedir. Bazen küserler, gerekli, gereksiz yere. Ama anlarlar ki ne kadar uzatabilirler? Ne kadar konuşmaya bilirler? Benim aileme gelirsek bir ikizim var adı Yonca. Benden iki ay küçük Mert adında bir kardeşim var." dedi. Benim aklımdan geçirdiğim cümlelerin aynısını söylemişti. Yonca " Aile demek başlangıç demektir. Her birey bir aile ile oluşur. Ya abi, ya abla, ya kardeş, ya da sadece çocuk. Ne farkeder ki? Sonuçta bir ailesi vardır. Bazen kızarız ailemize. Bazen bağırırız haksız yere. Bazen gezeriz beraber. Bazen bir umutla isteğimizi kabul etmesini bekleriz. En sonunda, hikayenin en sonunda sadece bir umutla dua edip yaşamasını bekleriz. Neden bağırdık ki? Neden kızdık ki? Neden gezmek için ısrar ettik? Sadece boş bir amaç için. Benim ailem ise Eray ile aynı. Onun ikizi benim. O olmasa, Mert olmasa, Annem olmasa, babam olmasa biri dahi olmasa ailemiz eksik kalır." Öğretmen Yonca'nın ve Eray'ın kini beğenmiş onların sözlüsüne 100 vermişti. Bu yüzden en çok aklımızda kalan ikisininkiydi.Arkadaşlar emeğe saygı
1059 kelime ellerim koptu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Okul
ChickLitGözde yeni bir liseye başlayacaktır. Orada tanıştığı arkadaşları onu nasıl karşılayacak? Sadece okuyunca anlayabilirsiniz. Kitabın yeni bölümleri gelecek. İyi okumalar :-)