Eraylar'dan eve gelince saat 20.20'ydi ben altıma siyah pantolon, üstüme su yeşili kazak giydim ve sahile yürüyüşe çıktım. Orada bir kız bana çarptı. Mavi gözlü, kahverengi saçlıydı. Üstünde mavi bir kazak, altında beyaz bir pantolon giymişti. Sanırım o da benim gibi sıkılmış olacak ki benle tanışıp konuşmak istedi. "Merhaba ben Gamze. Senin adın ne?" dedi. "Merhaba bende Gözde. Tanıştığımız memnun oldum." dedim. Gamze "Bende. Sen kaç yaşındasın?" dedi. Ben "Ben 16 yaşımdayım ama haftaya 17'me giricem. Peki ya sen" dedim. Gamze "Biliyor musun bende 16 yaşımdayım ve haftaya benimde doğum günüm. Benim ki haftaya Perşembe" diyince şaşırdım. Ben "nasıl olabilir? Benimde haftaya salı doğum günüm. Ben saat 15.28'de doğmuşum. Peki ya sen?" dedim. Gamze "Ciddi misin? Ben de aynı saatte doğdum. Ben ****** Hastanesi'nde doğdum. Peki ya sen hangi hastanede doğdun?" dedi. Ben "Bende aynı hastanede doğdum. Bu nasıl olabilir?" Gamze bana bakıp ciddileşti. Fakat bir şey söyleyemedi. Sonra benim telefon numaramı istedi. Bende verdim. Ardından benim yanımdan uzaklaştı ama nedense korkmuştu. Bende eve gittim.
Eve gidince çok yorgundum. Bu yüzden hemen pijamalarımı giydim ve yatağıma girdim. Bugün olanlar çok güzeldi ama Gamze'nin söylediklerini kafam almıyordu. Nasıl aynı anda, aynı saatte ve aynı hastanede doğabiliriz ki bu imkansız.
Bunları düşünürken uykuya dalmışım.Sabah kalktığımda kardeşim başımda "ablaa hadi kalk. Pikniğe gidicez. Hep beraber." dedi. Açıkçası mutlu oldum. Ona gülümsedim ve "tamam ablacım. Sen ablamı uyandır. Ben giyinip geleyim aşağıya. Bu arada saat kaç canım?" dedim. "Abla saat 05.30. Ben ablamı uyandırdım. Herkes hazır bir sen kaldın." dedi. Ve o aşağı indi. Bende altıma pembe bir eşofman, üstüme siyah üstünde "l love you" yazıyor. Yazı beyaz renkli. Saçımı da at kuyruğu bağladım. Sonra hızlıca aşağı indim. Kahvaltı yapmada arabaya bindik ve pikniğe gitti. Top ve bisikletimi de götürdük. Hatta kardeşim ip atlamak için ip bile getirmişti.
İlk önce kahvaltı yaptık. Sonra biraz voleybol oynadık. Kardeşimin ısrarıyla ip atladık. Ardından ben bisikletimi aldım ve yürüyüş yolunun yanındaki bisiklet yolunda ben bisiklet sürdüm. Babam, ablam ve kardeşim ise yürüyüş yapıyorlardı. Ben dört tür bisiklet sürünce haliyle çok yoruldum. Elif bana mesaj atmıştı. Aslında telefon pek çekmiyordu ama mesaj gönderilebiliyordu. Elif bana "akşam geliyorsun değil mi?" yazmıştı. Herhalde biraz geç kalacaktım ama sonuçta gideceğim için "Evet kanka geliyorum ama piknikteyiz biraz geç kalabilirim." Yazdım.
Saat 17.15'de eve varmıştık. Eve girip duş aldım. Yaklaşık yarım saat duş aldıktan sonra giyindim. Üstüme pembe sweetishört, altıma siyah tayt giydim. Taytın yanları beyaz çizgiliydi. Ayakkabı olarak da siyah sporumu giydim. Saçımı balıksırtı ördüm. Telefonumu elime aldım. Sırt çantama okul uniformamı ve pijamalarımı koydum. Babama haber verip evden çıktım.
Elif'in evine vardığımda evinde Gamze'yi gördüm. Elif "Bak Gözde bu Gamze. Benim ilkokul arkadaşım ve yarın bizim okula başlıyor. Hatta bizim sınıfta. Çok mutluyum." dedi. Bende çok sevinmiştim. Gamze ile aramızda iyi birşey vardı ama ne? Ben "Bizim sınıfa geleceğine sevindim." dedim gülümseyerek. Gamze ikimize bakıp "Biliyor musunuz aslında benim annem ölmüş ve babamda bizi terk edip gittiği için ben ve kardeşimi yetimhaneye vermiş. Beni şuan ki aile alıp büyütmüş. Benim soyadım bebekliğimden beri farklı olduğu için kardeşim beni bulamıyor. Bende onu bulamıyorum. Çünkü bende gerçek soyadımı bilmiyorum." dedi. Ben ona bakıp "Senin adına üzüldüm. Benimde annem hayatta değil." dedim gözlerim doldu. Gamze bana bakıp "Ne kadar çok ortak yanımız var." dedi. Biz böyle konuşurken Elif bize anlamsızca bakıyordu. Elif "Kızlar siz tanışıyor musunuz?" dedi merakla. Gamze ile aynı anda "Evet. Dün akşam tanıştık."dedik.Akşam bir komedi filmi izledik. Ve sonra yattık. Sabah saat 10'da hepimiz uyanıkdık. Biraz konuştuk. Ardından da uniformalarımızı giydik ve çantanızı alıp evden çıktık. Sınıfa girerken Eray gelip elimi tuttu. Sonuçta artık sevgiliydik. Sınıfa girince herkes elimize bakıyordu.
Birinci dersin başında Gamze gelmişti. Hoca kendini tanıtmasını söyleyince "Merhaba ben Gamze." dedi ve sustu nedense. Galiba aklına gerçek ailesi geldi. Hoca ona gülümseyip boş bir yere oturmasını söyleyince Mert'in yanına geçti. Sadece Mert'in yanı boştu. Tenefüste arkadaşlarımız yanımıza gelip hayırlı olsun dediler.
Ben Gamze'yi yanımıza çağırmak için yanına gittim. "Merhaba Gamze. Neden kendini tanıtınca sadece ismini söyledin ki?" dedim. Tahmin ettiğim gibi "Aklıma babam, annem ve bilmediğim ikizim geldi." dedi. Ben onu teselli etmek için "Üzülme. Hem belki bir gün bulursun ikizini." dedim. Sonra "Gel benim arkadaşlarımı sana tanıtayım." dedim. Gamze "olur" dedi gülümseyerek."Bu Yonca benim ilk arkadaşım. Bu Eray sevgilim. Bu Elif zaten tanıyorsun. Bu Tuba. Bu Mert, Eray'ın kardeşi. Ayrıca söylemeyi unuttum Yonca, Eray'ın ikizi. Mert onlardan iki ay küçük. Bu da Yalın. Yalın Yonca, Eray ve Mert'in kuzeni. Bu da Merve. Ama biz onunla takılmıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Okul
ChickLitGözde yeni bir liseye başlayacaktır. Orada tanıştığı arkadaşları onu nasıl karşılayacak? Sadece okuyunca anlayabilirsiniz. Kitabın yeni bölümleri gelecek. İyi okumalar :-)