2.bölüm(Şeytan)

12 4 0
                                    

Kei'nin kafası karışmıştı zihnine yeni bilgiler dolmaya başladı.

O aslında Asta sonateş adında bir adamın bedeninde tekrar hayat bulmuştu.

Anılar zihnini meşgul ederken yavaş yavaş nerede olduğunu ve en son ne yaptığını hatırladı.

Onun içine bir şeytan girmişti!

Ormanda kaynak canavarı* avlarken yerde değişik bir tılsım bulmuştu eline alıp ruhsal enerji* gönderip kontrol ettiğinde ise önünde 2 metre civarı bir boyda kızıl tenli bir adam belirmişti.

"Hahahaha sonunda! SONUNDA!!! 40.000 yıl sonra sonunda özgürüm,
ha sen oradaki velet sen de kimsin lan?"

Asta şok olmuştu o herabtit şehrinin valisinin oğluydu babasının nüfuzu ve parası sayesinde beden alemi 8.seviyeye çıkabilmişti fakat savaşmayı sevmeyen ve korkak bir insan olduğu için oldukça güçsüzdü.

"Ee.e.. efendim ben Asta sonateş,herabtit şehri valisi Asriel sonateşin oğluyum sizi rahatsız ettiysem özür dilerim,hemen gidiyorum."

Asta aceleyle kaçmaya çalıştı fakat ayaklarına sözünü geçiremiyordu.

Titremeye başlayan Asta gözlerini şeytanın kırmızı ve sarı karışımı renkteki gözlerine dikti.

Aslında şeytan yakışıklı sayılırdı kırmızı bir ten 30 cm'lik uzun boynuzlar ve karizmatik bir suratı vardı fakat beyaz ve uzun saçları bu yakışıklılığına gölge düşürüyordu.

"Hmm ilginç,
kızıl saçlı velet karşılaşmamız kader olmalı ödül olarak senin bedenini alıyorum.
Onur duy dünyanın en güçlü varlığı senin bedenini kullanacak hahahahaha."

Şeytan elini salladı ve Astanın zihnini yok etti.

Tam insan'ın bedenini ele geçirecekti ki bir tehlike hissetti ve etrafına bakındı fakat hiçbir şey bulamadı.

Gözünü kızıl saçlı insan'a diktiğinde şaşkına döndü çünkü çocuk yerden kalkmış ve bulundukları tepeden aşağıya doğru bakıyordu.

Kei aniden sarsıldı çünkü son gördüğü anının şokundaydı.

Hemen arkasını döndü ve izlediği anılarıda gördüğü şeytanı karşısında buldu.
2 metre boyundaki kırmızı tenli şeytana bakakaldı.

"Neeeeee? nasıl? çabuk söyle velet nesin sen o saldırıdan kurtulman imkansızdı"

Şeytan kral Garvoth terlemeye başladı
bu gördüğü güçsüz insancık büyü gücünün yarısını harcadığı saldırıdan hasar almadan kurtulmuştu!

Garvoth tedirginlik duysa da o şeytan kraldı milyarlarca canlının katili !

Sakinliğini yeniden kazandı ve gözlerini çocuğun üstünde gezdirdi ilginç bir şey bulamamıştı ama boyun kısmına geldiğinde savaşan 2 ejderha dövmesi gözüne çarptı.

Ufak bir şok geçirse de fazla belli etmeden konuşmaya başladı.

"Velet madem saldırımdan kurtuldun seni affediyorum ve seni öğrencim olarak alıyorum reddetme şansın yok çabuk taşa kanını damlat"

Kei her ne kadar kabul etmek istemese de başka şansı yoktu eğer kabul etmezse bu şeytan onu elinin tek hareketiyle bile öldürebilirdi.

Bu yüzden kei de şeytanın dediğini yaptı ve elini kesip kanını yerdeki şeytanı bağlayan taşa damlattı.

Taş ışıltılar yaymaya başladı ve üstünde çatlaklar oluştu.

Şeytan bir anda yok oldu
Kei bu duruma çok sevindi ve kaçmaya başlayacakken zihninde bir ses duydu

"Hey velet nereye gittiğini sanıyorsun? Benden öyle kolay kurtulamazsın"

--------------------------

1-Kaynak canavarı: büyüden etkilenerek evrimleşen vahşi hayvanlar. İnsanlar gibi seviyelere ayrılır.

2-Ruhsal enerji: doğada varolan ve büyü yapmak için kullanılabilen enerji(mana)

Sore O Yame NasaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin