Bölüm 6 - Kaza

22 4 4
                                    

Hepinize merhaba 🙋‍♀️

Yeni bölümle karşınızdayım 😍

Yine dayanamadım ve bölüm yazdım 😁

Keyifli okumalar 💜

***

" biriniz kırın artık şu kapıyı" diyerek telaşla konuşan Ji Min'e hak verdim. Birinin artık şu kapıyı kırması gerekiyordu.

" kapı o kadar sağlam ki biz bile kıramıyoruz güvenliği çağıralım" diyen Yiğitle Ji Min güvenlik çağırmak için gitmişti.

Sabah olmuştu. Tek bir kişi dışında hepimiz uyanmıştık. Elyas...

Yarım saattir odasının kapısında ona sesleniyorduk ama cevap vermiyordu. Kapıyı bile kırmaya çalışmışlardı. Yine olmamıştı. En sonunda güvenlik çağırmaya karar vermiştik.

Kısa süre içinde gelen güvenlikle elindeki anahtarla kapıyı açtı ve hemen içeri girdik. Ama keşke girmez olaydık.

Elyas bir kızla sarmaş dolaş ve çırılçıplak bir şekilde uyuyordu! Elyas, bunu yapmış olamazdı dimi?

Gözlerimin önüne kapanan eller ve yürümeye başlamamla Yiğit olduğunu anlamıştım. Odanın dışına çıkmış olmalıyız ki Yiğit ellerini çekti.

Barın " gidebiliriz, onun gelmesine gerek yok" dediğinde Taha konuşacaktı ama yine susmayı seçti. Hepimiz onu onaylayıp şaşkınlıkla bavullarımızı alarak otelden çıkmıştık.

Havaalanına geldiğimizde uçağın kalkmasına daha zaman vardı. Bu yüzden bekleme salonunda sessizce bekliyorduk. Tabi bu sessizlik birinin telefonunun çalmasıyla son bulmuştu.

Hepimiz birbirimize bakarken Taha telefonun kulağına tuttu. " efendim anne... Sen bana söyle... Ciddi misin anne?... Bizde zaten uçağa bineceğiz birazdan hastaneye geliriz... Tamam görüşürüz"

" ne dedi?" diye sordu Giray. Taha tebessümle " Uygun böbrek nakli bulunmuş. Amazon'u ameliyata alıyorlarmış" dedi.

" uçaktan iner inmez ilk işimiz hastaneye gitmek olacak" dedi Beste. Onu onayladığımız sırada uçağın kalkacağına dair anons geçilmişti.

Hemen bavullatımızı elimize alıp kontrolden geçtik ve uçağa bindik. Hepimiz koltuk numaralarımızı olduğu yere oturduk. Yiğit cam kenarına ben de yanına oturmuştum.

Uçak kalkmadan önce Yiğit camdan dışarı bakarken öfkelenmişti. " noldu?" diyip bende camdan dışarı baktığımda güvenliği geçmeye çalışan Elyas'ı görünce kaşlarım çatıldı.

Uçak kalkmaya hazırlandığında yerime geri oturup gözlerimi kapattım. Sinirimi geçmesi için uyumam gerekiyordu.

×××

"Sayın yolcularımız öncelikle sakin olmanızı istiyoruz" diyen sesi duyduğunda uykumdan uyanmıştım. " Yiğit noluyo?" diye sordum şaşkınlıkla.

" bilmiyorum" dedi Yiğit. O da benim kadar şaşkındı. " sayın yolcularımız hava sorunları nedeniyle iniş yapmak zorundayız" diyen anons sesiyle Şaşkınlığım artmıştı. " iyi de burada iniş yeri yok! Nereye inmeyi planlıyorsunuz" derken camdan dışarı bakıyordum.

Yazar'dan...

Pilot'un iniş yeri olmadığını fark etmesi birkaç dakikasını almıştı ama bu hava şartından daha fazla ilerleyemezlerdi. O yüzden uçaktı kimsenin canını umursamadan kontrolü elinden bıraktı.

Uçak hızla yere düşmeye başladığında yolcuların çığlıkları yükselmişti bile.

Uçak ormanlık alana büyük bir gürültüyle düştüğünde herşey için çok geçti. Yolcuların bir çoğu ağır yaralanmışken bir çoğu hafif yaralanmalarla kurtulmuşlardı.

Hemen ambulansı, itfaiyeyi arayıp beklemişlerdi hafif yaralananlar. Pilot o sırada bacağındaki ağır yarayı umursamadan uçaktan inerek kaçmıştı.

Zaman ne kadar geçti bilmiyordu kimse ama ambulanslar ve polis en sonunda gelmişti. Ağır yaralılar hastaneye kaldırılırken diğerlerinin yarası muayene ediliyordu.

" Nilsu, Karsu, Şura, Zülal, Dolunay, Ela, Beste, Ji Min, Arya, Samya, Barın, Kaan, Alperen, Doruk, Yiğit, Emre, Giray, Taha ve ben tamam hepimiz burdayız" diyerek yoklama alan Aytaç'a tebessümle baktı hepsi.

Hepsi küçük sıyrıklarla atlatmışlardı kazayı ama aileleri için öyle olmayacağını biliyorlardı.

" biz şuan neredeyiz?" diyen Zülalle Doruk Acil müdahale uzmanlarından birine sormuştu. Diğerlerinin yanına gelince " şehirin yakınındaki ormanlık alandaymışız" dedi.

" en azından eve gidebileceğiz" diyen Şura'ydı.

Uzmanlar hepsinin kontrolünü yapınca polislerle birlikte karakola gittiler. Herkes ifadesini polise verince karakoldan da çıktılar ve taksi çağırıp hastaneye yola çıktılar.

×××

Hastaneye giderken hepsi ailelerine haber vermişlerdi ama kötü bir şey olmadığına hiçbiri ikna edememişti.

Hastaneye geldiklerinde taksilerin ücretlerini ödeyip ameliyathanenin olduğu yere gitmişlerdi. Onların geldiğini ilk fark eden kişi Ayşegül olmuştu.

" bu haliniz ne!" Ayşegül'ün sesini duyan aileler onun baktığı tarafa baktılar. Hepsi çocuklarında gördüğü sargılarla tekrar tekrar şoka girdiler.

Neyse ki onları sakinleşmeyi başarmışlardı. O sırada da Amazon ameliyattan çıkmıştı ve durumu gayet iyiydi.

" Elyas nerede" diye sordu Senem Hanım oğlu Taha'ya. Taha gözlerini kaçırıp " yarın gelecek anne" dediğinde Senem Hanım yalan söylediğini anlasa da üstelemedi.

Sonuçta neler olduğunu elbet öğrenirdi.

***

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

Bölümü tek bir emojiyle anlatın desem?

Bölüm kısa oldu kusura bakmayın

İyi tatiller 🙋‍♀️

TOZLANMIŞ KALPLER 4Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin