Hepinize merhaba 🙋♀️
Yarın okul açılıyor! 😓
Upuzun bir bölüm oldu 😍
Keyifli okumalar 💜
***
" evet sevgili izleyiciler, şuanda final gecesi ile canlı yayında karşınızdayız" derken izleyiciler alkışlamaya başlamıştı.
Alkış sesleri kesildiğinde Taha konuşmaya devam etmişti. " evet 4 ay sonunda tüm rakiplerini eleyerek bugüne gelen Derya ve Seydi 'nin şampiyonluk için yarışmasını izleyeceğiz"
" allahım ya senin tipine kurban" diyen Samya' yı duyunca gülümsemiştim.
Bugün Taha'nın jüri olarak katıldığı yarışmanın final gecesi vardı. Bu yüzden kanala gitmişti. Bizde onu televizyondan izliyorduk. Başka yapacak bir şey yoktu, napalım yani!
" evet Derya ve Seydi size verdiğimiz yemekler için süreniz 1 saat, hadi başlayın!" demişti Taha'nın yanındaki adam.
Televizyona odaklanmışken Ela'nın önümüze bıraktığı mısır kasesiylr tebessüm ettim ve Emreyle beraber yemeye başladık.
" bir konu açsanız konuşalım " diyerek bezginlikle konuşmuştu Giray. Doruk " ne konuşmak istiyorsun kardeşim?" diye sormuştu alayla.
Giray ağzına mısır atarken " şu 1 haftadır olan olaylardan bahsedelim" dediğinde Arya kaşlarını çatıp " evet senin yaptığın itiraf hakkında konuşalım mesela" demişti. Giray cevapsız kaldığında Zülal kumandayı almış ve kanalı değiştirmişti.
" kusura bakmayın Türkiye ve Almanya'nın voleybol maçı var" demişti kanalı bulmaya çalışırken. Amazon araya girip " yalnız Taha geldiğinde bizi sorguya çekeceğini de unutma!" dediğinde Zülal omuz silkmişti.
Kısa süre yine sessizlik hüküm sürdüğünde Şura ve Nilsu'ya bakıp " Karsu nasıl?" diye sormuştum. 1 haftadır yüzünü görmüyordu.
Nilsu üzüntüyle " aynı durumda" dediğinde başımı sallamakla yetinmiştim ki Zülal'in sesi kulaklarıma doldu. " Kızım mal mısın sen? Öyle servis mi başlatılır aptal!"
Zülal saydırmaya devam ederken Almanya bir sayı daha kazanmıştı ve Zülal'in öfkesi de ikiye katlanmıştı. O sinirle tepinirken biz ona gülüyorduk.
Doruk Zülal'i zorlukla sakinleştirmiş ve yerine oturmuştu. O esnada da maç bitmişti ve Almanya kazanmıştı.
"izlediğime değmedi" dedi ve eski kanalı açtı. Ama gördüğümüz görüntü şoka girmemizi sağlamıştı. Taha yerde baygın yatıyordu.
" noluyo lan orada!" diye bağıran kişi Elyas'tı. " hemen oraya gitmem lazım" diyerek evden çıkan kişi Samya'ydı.
Umarım Taha iyidir.
×××
Ji Min...
Ertesi gün annemin mutfaktan gelen sesiyle uyanmıştım. Yatağımdan kalkıp hemen mutfağa gitmiştim. Annemin yanağına sulu bir öpücük kondurup " günaydın kraliçe" dedim tebessümle.
Annem de gülüp " günaydın deli prenses günaydın" demişti. Ve ardından eklemişti. " Hadi kahvaltılıkları koy masaya"
Annemi onaylayıp kahvaltılıkları dolaptan çıkardım ve masaya dizdim. Annem de haşlamaya yumurtayla çayı koyunca karşılıklı oturmuştuk.
" anne babamla nasıl tanıştınız?". Bu soru aslında hiç aklımda yoktu. Neden birdenbire sormak istediğimi bende bilmiyorum.
Annem elindeki çatalı bırakıp " neden çıktı şimdi bu?" diye sormuştu. Yüz ifadesinden ve sesinden sinirlendiği anlaşılıyordu.
" şey anne babam beni aradı da... " derken annem sözümü kesti. " ne dedi o adam?"
" şu 1 ay onunla kalmamı istiyor" dediğimde annemin "ne!" diye bağırması bir olmuştu. " aklı anca mı başına gelmiş!"
" anne lütfen sadece onu tanımamı istiyor... Eşiyle birlikte" dediğimde annemin yüzünde gördüğüm kırgınlık beni de üzmüştü.
Annem sakince " istediğini yapabilirsin Ji Min, sana bu yaşında karışamam" dedi ve masadan kalkarak mutfaktan çıktı.
Annemin bana ismimle seslendiği nadir anlardan birindeydik ve eğer böyleyse, annem çok üzgün demektir.
Ve onun moralini sadece Derin anneannem yerine getirebilir!
Telefonu elime alıp anneannemi aradım. İlk çalışta açmıştı telefonu.
" boncuk gözlüm beni arar mıydı ya?"
" anneanne çok acil bize gelmen lazım"
" tehlike kaç?"
"tehlike 12"
" birazdan oradayım" dedi ve telefonu kapattı.
Biz anneannemle böyle anlaşırdık o yüzden fazla takılmayın.
Anneannem gelene kadar masayı topladım ve bulaşıkları yıkadım. Zaten anneannem gelmiş ve çoktan Annemin gülme sesleri kulaklarıma dolmuştu.
Samya...
" Senem Teyze senin bu oğlun hiç beni dinlemiyor! Yok neymiş iyiymiş! Sen kendini dışarıdan baksana Bi! Yüzün kiraç gibi!"
Ben böyle sinirle konuşurken Senem Teyze gülmemek için kendini sıkıyordu. Taha tebessüm etmekle yetiniyordu.
Dün akşamki olaydan sonra hastaneden yeni çıkmıştık. Eve geldiğimizde ise Taha ısrar etmemize rağmen yemek yemiyordu! Bende söyleniyordum ama bana gülüyorlardı!
Sinirle " siz gülün gülün ben kliniğe gidiyorum" dedim ve hızla evden çıktım. Daha birkaç adım atmıştım ki Taha'nın sesi duyulmuştu. " bekle!"
Arkamı dönüp yanıma gelmesini bekledim. Yanıma gelince " neden kızıyorsun güzelim? Sadece şaka" demişti gülümseyerek.
Omuz silktiğimde elimden tutup eve girmemi sağlamıştı.
Allahım sen sabır ver yarabbim!
***
Upuzun bir bölüm derken şaka yapmıştım 😁
Bölüm hakkında düşünceleriniz?
Yarın okullar açılıyor! Moraller sıfır!
Artık bölümler haftasonu gelecek 😢
İyi tatiller ve yarın için iyi eğitim yılları 🙋♀️