Ne yaparsam yapayım sözlerimden anlayacak insanlar. Sır gibi saklasam da mısra mısra anlayacaklar seni. Sözler bir gün kendini aşıp öze karışacak. O zaman da sen mevsimi yaşayacağım. Sen mevsimi; ilkbahara karışan ağustos gibi. Sen bir hayatsın önce kendini yaşlandıran. Kendini yaşlandırırken beni öldüren. Her kul ona yazılan bir yaşamda rol almaz mı zaten? yaşam standartlarımı değiştirmiş gibi hissediyorum. Sen uğruna, biz olabilme ümidiyle. Belki de sonunu bile bile seni yaşamayı arsızca o koyu inadımla ben seçmişimdir. Evet ben seçtim. Sadece seni sevmeyi bilen bir insan olmayı ben seçtim. Senden başka biri nasıl sevilir bilmiyorum. Seni biliyorum sadece. Gülünce kısılan gözlerini, gülerken belli belirsiz yanağına çöken o boşluğu... Evet o boşluğu. Güldükçe içine çekildiğim o boşluğu. Eğer bir gülüşe gömülebiliyor olsaydı insanlar, o güldükçe sızlardı kemiklerim. Ama ben hep gülsün isterdim çünkü ben bu raddeye zaten biriktirdiğim acılarla geldim...
"Çok mu canın yanıyor aptal deniz kızı?"
"Bir balığın kalbine saplanmış ok kadar aptal deniz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECEYE TUTSAK DENİZ KIZI
RandomBir gecenin en karanlık olduğu an hangisiydi? Ne zaman sigarasını yakar ne zaman geceye iyi geceler dilerdi? Düşman mıyım şimdi ben geceye yoksa aşık mı? Nefret ve aşk aynı kefede olmaz mıydı? Yüreğimde uyu gece saçlı adam bu dünyadan göçüp gidene k...