07

956 100 9
                                    

chan salıncağa oturdu, yanındaki salıncakta oturan hyunjin'e göz attı. genç olanın gözleri kapalıydı ve başı hafifçe arkaya eğikti. dudaklarında minik bir gülümseme vardı. kıpırdamadığı için gerek olmamasına rağmen zincirlere tutunuyordu. chan gülümsedi. hyunjin gerçekten göz kamaştırıcıydı.

"chan?"

"evet?"

hyunjin gözlerini açıp ona baktı. "beni izlediğini biliyorum~"

chan'ın gözleri kocaman oldu, sanki onu izlemiyormuş gibi görünmesi için umutsuzca yere bakmaya başladı.

"neyden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok." hızlıca konuştu, utançtan kızarıyordu.

hyunjin kıkırdadı ve ayağa kalktı. "sorun değil, heyecanlandığında tatlı oluyorsun."

chan sadece nefes verdi, hyunjin'in nereye gittiğini merak etti. genç olan chan'ın arkasına geçti ve onu nazikçe itti. chan kıkırdadı, kendine küçük bir çocukmuş gibi davranıldığını hissetti.

"ah.. hyunjin bak! güneş batıyor." chan gülümsedi, batmakta olan güneşi gösterdi. hyunjin yavaşça chan'ı itmeyi kesti. "haklısın. bir süredir dışarıdayız değil mi?"

chan sadece mırıldandı. hyunjin kendi salıncağına gitti, bir saniyeliğine güneşe baktı. yine de, yavaşça kendini chan'a bakmaya başlarken buldu. gülümsedi, chan'ın gülümserken ne kadar güzel olduğunu fark etti. güneşe bakarken çok huzurlu görünüyordu.

"hey hyunjin?"

"evet?"

chan bakışlarını hyunjin'e yöneltti. "beni izlediğini biliyorum."

hyunjin panikleyip ayağa kalkmaya çalıştı, sonucunda ise önündeki kumda kayıp yüz üstü yere düştü. tek duyabildiği şey sokaktan geçen birkaç araba ve chan'ın histerik kahkahalarıydı.

"tanrım, hyunjin. tam bir sakarsın."

"siktir git."

EDGY. hyunchan ✿ [tr çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin