"Tamam Baekhyun. Konuşacağım, merak etme""Peki o zaman seni seviyorum Chanyeol."
"Bende Baekhyun."
"Sende ne Chanyeol he?"
"Ben de seni çooooook seviyorum bebeğim."
Gülümseyerek telefonu kapattım. Sesini duymak bile beni fazlasıyla mutlu ediyordu. Son günlerde üzerine çok gidiyorum ama haklı değil miyim?
Biz tam iki yıldır beraberiz. Ve o evli. Tamam biliyorum. Evli biriyle yaşanan ilişkiye hepimiz karşıyızdır falan filan.
Ben onu seviyorum. Bekar olduğu zamandan beri. Yani onu ilk ben gördüm. Sadece saçma bir karar vererek evlendi. Neymiş 'ailesinin baskılarına dayanamamışmış' peh. Hep ailesini bahane ederdi. Okuduğu bölümde ailesinin zoruyla bulunduğunu, piyano çalmayı ailesinin zoruyla öğrendiğini söylerdi. Halbuki o gitar çalmaya bayılırdı. Özellikle bana ehehehe.
Aslında bende bir hata yaptım. Üniversitedeyken hatta lisedeyken yakın olmasakta iyi arkadaşlardık. Ama birgün ondan hoşlandığımı itiraf ettiğimde benden uzaklaştı. Tam 3 yıl boyunca onu görmedim. Sonra bir gün karşıma çıktı. Evli olarak. Tamam benimde bir çok ilişkim olmuştu. Ama hiçbiriyle evlenmedim.
Ona tam bir hafta verdim. Daha fazla evli bir adamla birlikte olmaya devam edemezdim, her ne kadar seviyor olsam da.
Karısıyla aralarında garip bir ilişki vardı. Yani bizzat şahit olmuştum. Kadın bunu sevmiyor ama Chanyeol boşanma konusunu açtığında karşısında duruyordu. Biz birlikte olmadan önce de boşanma konusunu çoğu kez açmış ama nedense kabul etmemiş ve Chanyeol de artık vazgeçmiş. Gayet güzel kadın bence. Ki onu gören çoğu kişi öyle düşünür. Ama ne hikmetse benim Chanyeolümü bırakmıyor. Umarım bu bir haftada Chanyeol artık buna bir son verebilirdi. Dediğim gibi daha fazla dayanamam buna.
****
Bir günü daha çalışarak geçiriyordum. Masa başında can sıkıntısından patlamak üzereydim. Aklıma gelen fikirle sandalyeden kalktım. Sekreteri olduğum için kapısını çalarak odaya girdim. Onu nasıl ayarttığımı düşünüyordunuz ki?
Beni görünce gülümsedi. Bende ona gülümsedim. Pek üst düzey bir yönetici değildi.
Dudaklarımı büzdüm ve "Ben çok sıkıldım Chanyeol." Diyerek masasına yaklaştım. "Meşgul müydün? Rahatsız etmedim değil mi?"
"Hayır Baekhyun, sadece basit birkaç dosya. Hem sen gel bakalım buraya."
Önündeki masayı göstererek beni yanına çağırdı. Bende gülümseyerek masasına oturdum.
Oturduğu koltuktan biraz kalkarak yanağımı öptü daha sonra burnunu aynı yerde gezdirdi. Bu harekete aşırı derecede tav oluyordum. Ve o da bunu bile bile yapıyordu. "Hmm. Parfümünü değiştirmişsin." Kısa cümlesi bitince koltuğuna tekrar oturdu ve bacaklarımı okşamaya başladı. Ellerini ittim. Evet ittim. Çünkü tam olarak kararını verene kadar fazla yaklaşmasına izin vermeyecektim. O da bozuntuya vermeden bana bakmaya devam etti.
"Evet değiştirdim. Beğendin mi?" Fark etmesine şaşırmıştım. Yani fark etmez diye düşünüyordum. "İnan bana sende harika durmuş." Cümlesine karşı küçük bir kıkırtı bıraktım. Sonra da bacaklarımı tekrar okşamaya başladı.Al işte. Ben bu adama karşı hep savumasızdım. Güzel olan her kelimesine ayrı düşüyordum.
"Akşam bir şeyler yapmak ister misin?" Teklifini tabiki geri çevirmeyecektim. Kafamı sallayarak onu onayladim ve masasından aşağı indim. Yanağına küçük bir öpücük bıraktım. O bayıldığım gamzelerini tekrar ortaya serdi.
"Ben çıkayım. Sende şu dosyaları falan incele." Arkamı döndüğümde popoma hafif bir tokat attı.
Tekrar ona baktığımda ise hiçbir şey olmamış gibi bana gülümsüyordu."Tamam Bay Byun çıkabilirsiniz.". Bende küçük oyununa katılarak gülümsedim ve odasından çıktım. "Peki Bay Park. Nasıl isterseniz."Onu kaybetmek istemiyordum. Bu kadar zaman bu yüzden dayanmıştım.
Umarım Chanyeol ikimiz hatta üçümüz için de doğru olan kararı verebilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Wife Or Me?
Fanfiction"Ben mi karın mı Chanyeol?" "Ama hayatım yapma böyle." *Mini Fic*