Söz verdiğimden geç attığım için üzgünüm. Keyifli okumalar. 💖
Ailesinden özür dileyerek odadan çıktığımızda kolumdan tutarak beni çekti ve kapının önüne getirdi. "Hey, Chanyeol ne bu acele? Bana açıklama yapmadan nereye götürüyorsun?" Ellerimi belime koyarak sordum. O ise belimdeki elleri tutarak "Lütfen sorgulama sevgilim." dedi. Daha sonra ise asansöre bindik. Ben hala sorgular gözlerle ona bakıyordum. Parmağı tuşlara gittiğinde en üst kata yani çatıya çıkacağımızı anladım.
Asansörden istediğimiz -daha doğrusu Chanyeol'ün istediği- kata geldiğimizi belirten bir ses geldi. En üst kattaydık ama çatıya çıkmak için bir katı merdivenle aşmamız gerekiyordu. Çatıya vardığımızda gördüğüm şeyler beni büyülemişti. Gözlerimi kocaman açarak elimi tutan sevgilime baktım. Daha sonra gözlerimi tekrar hazırladığı yere çevirdim.
"Park Chanyeol sen çok klişe bir adamsın biliyorsun değil mi?" Kocaman gözlerimle ona bakarak sordum. O ise güzel gülümsemesini bana sundu.
"Ama sende bu klişe adamı seviyorsun." Eğilerek dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu.
"Hm hm." Kafamı salladım. Bu sefer ben onun elinden tutarak çekiştirdim.Çatının kenarına fakat çok kenarında değil, çünkü yükseklik korkum olduğunu biliyordu Chanyeol, bahçe salıncağı (adını gerçekten hatırlayamadım, üzgünüm :)) konulmuştu. Salıncağın etrafı led ışıklarla kaplıydı. Ve bu gecenin karanlığında o kadar güzel ve romantik görünüyordu ki. Chanyeol benden önce davranarak salıncağın üzerindeki battaniyeyi alarak etrafımıza sardı. Daha sonraysa oturmamızı sağladı. O bunları yaparken sürekli gözüm ondaydı. Tanrı aşkına gözlerimi bu adamdan nasıl alabilirdim ki?
"Sana bir sürprizim daha var ama bir süre sadece gökyüzünü izlemek istiyorum, beraber." Kollarıyla beni şiş karnım izin verdiğince daha da sararak daha sıcak olmamı sağladı.
"Ama sen şimdi öyle dedin de, meraktan ölürüm ki ben." Kıkırdayarak alnımı öptü."Merak etme bir şey olmaz."
Bende 'şimdilik' sürprizini boşvererek konuşmaya başladım.
" Cidden Chanyeol bugün o kadar korktum ki bir an bayılacağımı sandım." Kafasını boynuma gömdüğü için küçük kahkahası boğuk çıkmıştı.
"Ailem canavar değil Baek.""Biliyorum tabiki değiller. Bunu sürekli söylüyorum belki ama, sen sonuçta birkaç ay öncesine kadar evli biriydin Chanyeol. Ve bende, bu evli adamdan hamileydim. Ailenin vereceği tepkiler beni korkuttu. Bu yüzden ablana laf bile çarpıtamadım."
"Cidden Baekhyun orda senden bir atak bekledim ama Yoora'ya hiçbir şey demedin. Çok şaşırttın beni." Benimle dalga geçmesiyle ona bakarak gözlerimi devirdim ve sonra tekrar yıldızları izlemeye devam ettim.
"Sana bir şey getireceğim burda bekle beni." Chanyeol cevap vermemi beklemeden beni oturduğum yerde tek başıma bıraktı. Belki bir dakika bile olmadan tekrar yanımdaki yerini aldı. Bu sefer kucağında kitap benzeri bir şey vardı.
"Bu ne?" İçimde daha fazla tutamayarak sordum. O ise konuşmak yerine kitap benzeri şeyin kapağını açtı. İlk sayfasında ikimizin de çocukluk fotoğrafları vardı.
"Bunu nereden buldun?" Benden hiçbir zaman böyle bir fotoğraf istememişti ve nereden bulduğunuda merak ettim."Sehun sağolsun." Kıkırdayarak cevapladı sorumu. Sehun ile çocukluktan beri arkadaş olduğumuz için ondan bu fotoğrafları alması zor olmamıştır.
Fotoğraf albümündeki fotoğraflarımızda yavaş yavaş büyüyorduk. Ve ben hala bu fotoğrafları bulmuş olmasına şaşırıyordum.
Üniversite zamanlarımıza geldiğinde sonunda beraber olan fotoğraflarımız görünmeye başlamıştı.
"O zamanlar pişman olacağım bir çok karar almıştım Baek. Hep ailemi memnun etmeye çalıştım. Ama artık sadece kendimi ve yeni ailemi memnun etmeliyim." Yüzünü albümden bana çevirdi ve önce burnuma sonra dudağıma kelebek öpücükler bıraktı."Pişman olmana izin vermeyeceğim sevgilim." Karnımın izin verdiğince Chanyeol'e sarılmaya çalıştım. Geçmişte verdiği kararlardan pişman olmuş olsa da şimdi ilişkimiz için yapmaya çalıştığı şeyler beni mutlu ediyordu. Romantik olmaya çalışıyordu. Her ne kadar klişe olsa da bunları yaparken çok sevimli görünüyordu.
"Bu ne???" Tabiri caizse cırlayarak Chanyeol'ün elinden albümü çekip aldım.
"B-bu fotoğrafı bulabilmiş olamazsın." Gördüğüm fotoğrafa bu kadar tepki vermekte haklıydım.Büyük ihtimalle ortaokulda çekindiğim bir fotoğraftı. Ağzıma aldığım bir gülle poz veriyordum. Çok saçma ve komik bir resimdi. "Çok komik dimi?" Chanyeol resmen gözünden yaş gelecek derecede gülüyordu. Normalde komik olan bu resme güleceğim halde Chanyeol yüzünden sinirleniyordum.
Oturduğum yerden hızlıca kalktım. Biraz ilerleyip çatının kenarına vardım. Arkamı dönüp Chanyeol'e baktığımda hâlâ resme bakarak deli gibi güldüğünü gördüm. Gözlerimi kısarak daha da dik bakmaya başladım. "Gerizekalı."
Birden gülüşü durdu, sanırım hakaretimi duymuş olacakki kafasını baktığı resimden kaldırıp bana baktı. Bense hiçbir şey dememiş gibi kafamı çevirerek karşımdaki şehir manzarasını izlemeye başladım. Birkaç saniye sonra belimde Chanyeol'ün kollarını hissettim."Ben gerçekten gerizekalıyım. Sana bu kadar geç kaldığım için, sorumluluktan korktuğum için, bir kadının kalbini kırdığım için." Belime doladığı kollarını daha da sıktı. Daha fazla bu duygusal ortama dayanamayarak gözümde firar etmek için bekleyen gözyaşım aktı. Belimdeki ellerini ayırdıktan sonra dönerek kollarımı boynuna sardım.
Onu ilk defa bu kadar üzgün görüyordum. Chanyeol her zaman duygularını içinde yaşamayı severdi. Bazen ona daha fazla romantik olması için baskı uygulardım, o ise elinden geldiği kadarını yapmaya çalışıyordu. Şu an olduğu gibi.
Kafamı gömdüğüm boynundan kaldırarak yaşlı gözlere baktım. Ağlamamaya çalıştığı çok barizdi.
"Kendini bu kadar üzme sevgilim. Her ne kadar geç kalmış olsanda şu an beraberiz değil mi?" Elimi yanağına çıkararak okşadım ve dudaklarımızı birleştirdim.
Ben her zaman anı yaşamaya önem veririm. Bu yüzden artık geçmişteki, kötü anılarımızın şu anlarımızı mahvetmesine izin vermeyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Wife Or Me?
Fanfiction"Ben mi karın mı Chanyeol?" "Ama hayatım yapma böyle." *Mini Fic*