Yaklaşık beş dakikadır dizlerine uzanmış yatıyor ve aynı zamanda çileklerimi iştahla yiyordum. O da saçlarımı okşamaya devam ediyordu.
"O bebek kıyafeti mi?" Yandaki tekli koltuğun üzerine attığım alışveriş torbalarının birinden çıktığını tahmin ettiğim, yeşil, küçük tulumu eline aldı. Biliyorum bebek daha küçük ve cinsiyeti belli değildi. Ama yinede birkaç küçük giysiyi gördüğümde fazlasıyla heyecanlanmış, hoşuma gidenleri almıştım.
"Evet. Bir arkadaşım doğurmuşta onun bebeğini ziyaret edeceğiz. Onun için aldım."
Kafasını sallayarak küçük tulumu aldığı yere bıraktı. Umarım diğer paketlere bakmaya çalışmazdı.
"Eee benimle ne konuşacaksın?" Hızlıca konu değiştirmeye çalışarak sordum. Henüz ona kızgınlığım geçmediği için söylemeyi düşünmüyordum.
"Sabah sana veda etmeden bile çıkmanın bir sebebi vardı. Youngmi aradığında bana boşanma konusuyla ilgili konuşmak istediğini söyledi. Bende heyecandan masadan nasıl kalktığımı anlamadan, evde buldum kendimi. Yine çok özür dilerim, sana veda etmeliydim.". Sorun olmadığını belirtmek istercesine bacaklarını okşadım. Aslında sorundu. Onunla çok önemli bir şey paylaşmak istemiştim. Ama o beni bırakıp gitmişti.
"Eve girdiğimde gayet iyi görünüyordu. İkimiz için kahve bile yapmıştı. Bana boşanmak istediğini ve başka bir ilişkisi olduğunu falan söyledi. İlkte baya şaşırdım. Çünkü biliyorsun uzun zamandır onu boşanmak için ikna edemiyordum. Bende sorun olmadığını artık kendi hayatını yaşaması gerektiğini falan söyledim. Bir veya bir buçuk hafta sonra tamamen bekar ve sana ait bir adam olacağım Baekhyun."
Son cümlesine kadar gözümdeki yaşları tutabilmiştim. Ama sonra zaten kendimi saldım ve dizinden kalkıp Chanyeol'e sarıldım. Mutluluktan kafayı yemek üzereydim. Bunu ne kadar beklediğimi tahmin bile edemezdiniz.
"Çok mutluyum şu an Chanyeol. Seni seviyorum."
3 yıl sonraki karşılaşmamızda karşıma sorunlu bir evlilik yaşayan biri olarak çıkmıştı. İki buçuk yıl boyunca o kadını ikna etmeye çalışmış, başaramamıştı. Ayrıca ailesinin baskısı hep üzerindeydi. Bu yüzden Youngmi'nin ondan boşanmak istmesini beklemişti. Ve bu sonunda oluyordu.
Kucağından kalkıp mutfağa gittim. Sabah vermediğim ultrason fotoğrafını artık vermem gerektiğini düşündüm. Sonuçta yakında boşanacak ve sadece BENİM erkeğim olacaktı.
Mutfaktan çıkıp hızlı adımlarla Chanyeol'ün yanına geri döndüm.
"Chanyeol hani sabah seninle önemli bir şey konuşmak istediğimi söylemiştim ya. Ben nasıl tepki vereceğini bilmiyorum.""Neyden bahsediyorsun bebeğim? Sana asla kötü bir tepki vermem. Tabi eğer çok kötü bir şey yapmadıysan." İmalı imalı baktıktan sonra elini yanağıma koyup okşadı, bende otomatikman gözlerimi kapattım ve yanağımı eline yasladım.
"Bu daha çok benim değilde ikimizin yaptığı bir şey."
"Hmm tahmin etmemi beklemiyorsun heralde." İkimizde aynı anda güldük. Şu an o kadar huzurluydum ki, bu anın bozulmasını asla istemiyordum."Şimdi söyle bana Baekkie, arkanda ne saklıyorsun?"
"Tamam daha fazla arkamda tutamayacağım zaten. Ellerim terlemeye başladı."Arkama sakladığım küçük kağıdı Chanyeol'ün gözünün önüne getirdim. "Bu ne Baekhyun?"
Yüzünde şaşkınlık ve heyecan arası bir ifade vardı. Ve ne tepki vereceğimi bilemedim. Belki de yüz ifadelerini okumada iyi değildim.
"B-bu şey... Şey ben hamileyim. Hemde 6 haftalık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Wife Or Me?
Fanfiction"Ben mi karın mı Chanyeol?" "Ama hayatım yapma böyle." *Mini Fic*