Kahvaltı yaptığımız masayı topladıktan sonra yine kendimi odama kapattım. Ağlamıyordum belki ama yine de kırgındım.Evimin zili tekrar çaldı. Bu sefer onun gelmesini beklemiyordum. Gelse bile açmazdım kapıyı.
Kapıdan kimin geldiğini gördüğümde yüzüme gülümseme yayıldı. Hızlıca kapıyı açıp gelen kişiye sarıldım.
"Oovv bakıyorum da Baekhyun bey beni özlemiş."
"Özledim tabi salak. Kaç gündür yoksun ortalıkta. Seulgi sevgilisinden ayrılıp benimle buluşamıyor. Tek kaldım kaç gündür." Ondan ayrıldıktan sonra konuştum.
Seulgi, ben ve Sehun üniversiteden beridir yakın arkadaşlardık. Zaten Chanyeol ile olan ilişkimi sadece ikisi biliyordu.
Onu içeri alıp koltuğa oturttum ve, bende yanına oturdum.
"Merak etme Seulgi'ye haber verdim. Bugün akşama kadar beraberiz. O pek sevgili sevgilisi bugün meşgulmüş."
"Peki nereye gideceğiz Sehunnieee?" Beni bu hamile halimle nereye götürebilirlerdi bilmiyordum.
"Nereye gidebiliriz sence? Bir kafeye gider bir şeyler içeriz. Daha sonra ne yapacaksak ona karar veririz. Hamile halinle gideceğimiz yerler kısıtlı biliyorsun."
Dudaklarımı büzdüm. Ağladım ağlayacaktım. Ama ağlamamak için zor tuttum kendimi. Sehun bu halimi görüp karnımı açtı ve kulağını karnıma yasladı.
"Kaç aylık oldu bu? Tekmelemeye başladı mı?" Yaptığı hareket beni güldürdü. Beni mutsuz anımda mutlu etmeye çalıştığı için onu çok seviyordum.
"Hayır daha çok küçük. Henüz tekmeleyemez."
"Anladım. Peki Chanyeol'e söyledin mi?" Kafasını artık karnımdan kaldırmıştı.
"Hayır, henüz fırsatım olmadı."Anladığını belirterek kafasını salladı. "Hadi kalkta üzerine düzgün bir şeyler giy ve dışarı gidelim. Huhuuuu!"
****
"Sizce burdan sonra ne yapmalıyız?" Ilık sütümü yudumlarken karşımda oturan ikiliye baktım. "Bana kalırsa lunaparka gitmeliyiz. Gondola uzun zama-"
"Baekhyun sen hamilesin tatlım. Nasıl gondola binebiliriz?" Seulgi mutluluğumu boğazıma dizerken pek mutsuz görünmüyordu. Salak sanki ben bilmiyorum hamile olduğumu. Bir an unutmuşum sadece.
"Peki sizin daha parlak fikirleriniz var mı?"
Umutla gözlerimi büyüterek ikisine baktım. Çünkü onlarla bir şeyler yapmak istiyordum, kafede oturup ılık süt içmek dışında. Masadan, telefonla konuşmak için kalkan Sehun telefonunu masaya tekrar döndü konuşmaya başladı.
"Üzgünüm Baekhyun. Annem fenalaşmış, kalkmam gerek." Montunu alıp hemen giyindi. Ve kalbimi kırmaya devam etti.
"Bu acil bir durum biliyorsun. Hem uzun süre burada olacağım. Bolca görüşebiliriz. Tamam mı?"Uysal bir şekilde kafamı salladığımda elliyle saçımı okşayıp kafeden çıktı. Hesabı bize kalmıştı iyi mi?
Üzgün gözlerimi baş başa kaldığım arkadaşıma çevirdim. "Peki sen Seul, beni sende terk edecek misin?"
"Baekhyun seni kimsenin terk ettiği yok. Lütfen sakin ol. Hem ayrıca seninle birkaç saat daha takılabilirim."
*****
Seulgi ile ayrıldıktan sonra arabamla eve gelmiş ve televizyonumun karşısındaki koltuğa atmıştım kendimi. Son birkaç saattir bakmadığım telefonumu elime aldım.
Chanyeol iki kez aramış ve birkaç kez de mesaj bırakmıştı. Mesajı açıp baktığımda evime geleceğini söylüyordu. Mesajı saat kaçta attığına baktım. On dakika olmuştu. "Sanırım yakında burda olur."
Aklıma gelmişken, gelirken hazır ramen almasını mesaj attım. Acıktım çünkü. Son birkaç saattir canım çilekte çekiyordu. Hemen onuda almasını istediğim mesajımı yazdım.
Televizyonda bir program izlemeye dalmışken zil çaldı. Kalkıp açtım. Gelen tabiki elinde poşetlerle Chanyel'dü.
"Selam Baekhyun." Sabah ki kızgınlığım hala geçmediği için basit bir baş sallamasıyla selamlamına karşılık verdim.
"Sanırım bana küsmüşsün yine." Vayyy tebrikler gerizekalı nasıl anladın?
"Özür dilerim. Sabah sana tamamen veda etmeden çıktım ama Youngmi benimle önemli bir konu hakkında konuşmak istediğini söyledi." Elindeki poşetleri koltuğun yanına bırakıp oturdu. Poşetin içinden bir hediye paketi çıkardı ve yanını patpatladı.
Emrine uyarak yanına oturdum. "Çilek aldın mı Chanyeol?" Masum olduğunu düşündüğüm bir gülümseme vererek sordum. Çünkü uzun bir zamandır canım çilek çekiyordu. Şu önemli konu herneyse çileğimi yedikten sonra da konuşabilirdik.
Poşetleri karıştırarak içinden çileği çıkarıp bana verdi. "Al bakalım güzellik."
Çilekleri aldım ve mutfaktaki lavaboda güzelce yıkayıp salona geri döndüm. "Tamam şu önemli konu neyse konuşalım. Ama önce dizine yatmalıyım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Wife Or Me?
Fanfiction"Ben mi karın mı Chanyeol?" "Ama hayatım yapma böyle." *Mini Fic*