Chanyeol Youngmi ile boşanalı 4 ay oluyordu. O zamandan beri birlikte yaşıyorduk.
Bu süre zarfında karnım iyice büyümüştü. Canım bir şey çektiği zaman, saat farketmeksizin Chanyeol'ü rahatsız ediyor ve almasını sağlıyordum. Bu yönde biricik sevgilimin hiç şikayeti yok gibi görünüyordu, bu yüzden bende üzerine gitmeyi uygun buluyordum."Chanyeolliiiiieeee~" Sabah olmuştu ve birkaç aydır olduğu gibi aynı yatakta uyanıyorduk. Chanyeol önce esnedi sonra bana dönerek belime sarıldı. "Efendim bebeğim. Bu sabahki siparişin nedir?" Uykulu sesiyle konuşmuştu ve bu ses tonu libidomu arşa çıkarıyordu.
"Ya aşk olsun Chanyeol. Ben seni her zaman bir şey istemek için mi uyandırıyorum?"
"Evet sevgilim." Hayır sadece birkaç kere. Yalan söylüyordu.
"Yalan bari söyleme ya." Ona arkamı dönerek kollarımı göğsümde bağladım. O ise çok kısa bir süre için de olsa trip atmama izin vermeyerek arkadan bana sarıldı. Kafasını boynuma gömdü ve sesli bir şekilde öptü.
"Hayatım, sana masaj yapmam için kaldırdığın zamanları çıkarırsak..." Bir süre düşünür gibi yaptı.
"Birde düşünüyor musun? Al sana." Birkaç kere omzuna vurdum. O ise sadece gülmekle yetindi. Yorulduğumda vurmayı bıraktım. Bu sefer yüz yüze yatıyorduk.
"Seni seviyorum." Elleri yanağımda gezinirken konuştu. Bende sadece dudaklarını öperek cevabımı verdim.
"Bende seni seviyorum. Tamam hadi kalk şimdi kahvaltı hazırla."
Sonuç olarak bana kahvaltı hazırlamadı. Teknik olarak beraber hazırladık. Ben belki bugün kıyak geçer yatağa benim için kahvaltı getirir diye düşünmüştüm ama olmadı. Buraya kadar yormuştu beni."Hayatım oradan kalk ve masaya gel." Omuzlarını silkerek istemediğimi söyledim.
"Baekhyun yatağa kahvaltı getirdiğim zaman döke saça yiyorsun. Sonra da orayı toplarken neden sana yatağa kahvaltı getirdim diye kızıyorsun. Ayrıca orada üşütebilirsin." Haklıydı.
"Tamam haklı olabilirsin. Ama sadece şimdilik." Oturduğum yerden Chanyeol'ün uzattığı elini tutarak kalktım. Daha sonra beraber hazırladığımız masaya oturduk.
Bugün büyük gündü. Ailesiyle tanışacaktım. Benim ve şiş karnım hakkında ne düşündüklerini merak ediyordum. Ama kötü şeyler söylemelerinden de korkuyordum. Chanyeol ailesine hamile olduğum konusundan bahsetmiş olmasına rağmen korkmaktan kendimi alamıyordum.
Chanyeol önümdekileri yemediğimi fark etmiş olmalı ki elini önümde salladı. "Baekhyunniee~ dalmış gibisin. Kahvaltını eder misin?" Bu güzel ricası karşısında önümdeki kahvaltıma bir göz attım.
"Ya beni kabul etmezlerse. Ya ben kızımıza tek başıma bakmak zorunda kalırsam. Ya ya ilerde ona babasını sorduklarında başını önüne eğerek.." sesimi incelttim.
"Benim bir babam var ama o büyükannem ve dedem olacak kiş-"
"Baekhyun tamam hayatım. Nefes al. Öyle şeyler olmayacak. Sana söyledim değil mi? Hmm?" İri elleri yanağımı okşarken konuştu. Beni teselli etmeyi çok iyi başarıyordu. Bende hemen tav oluyordum. Ama bu konu hallolana kadar ben hep tedirgin olacaktım.
"Hı-hı."
..........
Şu anda Chanyeol'ün ailesinin evinde yemek masasında oturuyorduk. Yanımda Chanyeol, karşımızda annesi ve ablası oturuyordu, ee normal olarak babası da baş köşede.
Masada ölümcül bir sessizlik vardı. Aslında kapıda bizi karşıladıklarında gayet yumuşak görünüyorlardı. Zaten bu yüzden bu garip sessizliği de anlamıyordum. Korktuğum şeyin başıma geleceğini tahmin ediyordum. Ama yinede içimde bir umut vardı. Bu sabah gayet mutlu bir güne uyanmıştık. Gerçi Chanyeol ile uyandığım her sabahımız mutlu geçiyordu. Onu gerçekten seviyorum ya.
"Aslında ben Yongmi'yi severdim." Ablasının bu cümlesi zaten buz kesmiş olan masada bir bomba etkisi yarattı. Chanyeol'e baktığımda neredeyse ateş çıkaracak gibi görünen gözlerini ablasına dikmişti. Bende daha fazla bu görüntüye bakmamak için kafamı önüme eğdim.
Chanyeol'ün babasının derin bir nefes aldığını duydum. "Yoora karşında kardeşinin sevdiği kişi oturuyor, değil mi? Bu yüzden ona göre davranırsan sevirim tatlım." Konuştuğunu ve hatta beni savunduğunu duyunca kafamı kaldırdım. Onunda bize bakarak gülümsediğini gördüm. Chanyeol'ün masanın altından elimi tutan eli daha da sıkılaştı.
Bu kısa ama saçma olayın yaşanmasının ardından yemekte başka tatsızlık olmadı. Chanyeol'ün annesinin yetenekli bir aşçı olduğunu anladım. Keşke biraz da oğluna geçseydi iyi olabilirdi. Yemekler gerçekten çok lezzetliydi. Bunun yanı sıra annesi Chanyeol'ün çocukluğundan bahsedip bizi çok güldürmüştü. Cidden yaramaz bir çocukmuş.
Ablası yemekten sonra masada söylediği şeyler için yemekten sonra özür dilemişti. Ve bu sayede aramızdaki sohbet ilerlemiş, birbirimizi tanımak için fırsat bulmuştuk. Gerçekten iyi biriydi. Ama yinede kara listeme aldım onu.
.
"Baekhyun az gelir misin?" Yemeği yedikten sonra salonda oturmuş, annesinin ikram ettiği kahveleri içiyorduk. Bu sırada Chanyeol kolumu dürterek sordu. Kafamı salladığımda kolundan çekerek beni oturduğumuz odadan çıkardı. Çıkmadan önce annesinden neyse ki küçük bir özür dileyebilmiştim..
.
.
❣️❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Wife Or Me?
Fanfiction"Ben mi karın mı Chanyeol?" "Ama hayatım yapma böyle." *Mini Fic*