Günlerdir aklımı kurcalayan bir şey vardı. Chanyeol ile mutlu bir ilişkimiz vardı. Onun çocuğuna hamileydim ama bunların yanında ben hala bir evlilik teklifi alamamıştım. Sizcede bir teklifi hak etmiyor muyum? En azından küçük bir teklifte olabilirdi ama şu ana kadar evlilik hakkında konuşamamıştık bile.
"Sizce Chanyeol benimle evlenmek istemiyor olabilir mi?"
Ağzımı açar açmaz Sehun gözlerini bana dikti. Gözleri bir süre suratımda oyalandı ve gözlerini abartılı bir şekilde devirdikten sonra elindeki telefona tekrar döndü.
Seulgi ise elindeki americanoyu fondip yapmaya çalışıyordu. Bardağı masaya bıraktıktan sonra göz göze geldik. Gözlerini kısarak bana baktı. Ama yinede bu beni soru sormaktan alıkoyamadı."Sen ne düşünüyorsun hm?"
"Genellikle erkek arkadaşımı düşünürüm." Arkasına yaslandı ve omuzlarını silkti.
"Sence onu mu soruyorum? Neyse ben kalkıyorum artık, yatıp dinlenmem lazım."
Ben kalkınca Sehun da ayaklandı.
"Ben bırakırım seni. Seulgi sen gelecek misin?"
"Evet evet gelirim. Beni de şu alışveriş merkezinin önünde bırakırsın."
*******
Güle eğlene geçen kısa süreli araba yolculuğumuzdan sonra eve varmıştım. Kapıyı açtıktan sonra ayakkabılarımı çıkarıp ev terliğimi giydim. Eve girince bir şeylerin koktuğunu fark ettim. Biraz yanık bir şeyler kokuyordu. Hızlı adımlarla mutfağa gittim. Bu arada ayağımdaki terliğin birini elime almıştım bile.
Her şeyi görmeyi beklerdim. Elinde satır tutan psikopat bir katil görmeyi mesela. Ama aklıma Chanyeol'ü pasta yapmaya çalışırken görmek gelmemişti bile. aslında pek pasta yapabiliyor gibi görünmüyordu. Masaya serdiği malzemelerden bunu anlamıştım. yanık kokusu ise tenceredeki şeyden geliyor gibiydi.
Neredeyse 1 dakikadır mutfağın kapısında dikiliyordum ama Chanyeol beni hâlâ fark etmiş değildi. Yavaşça arkasından yaklaşarak kollarımı beline doladım. Ben olduğumu fark ettiğinde yerinde sıçradı.
"S-senin bu saatte gelmemen lazımdı."
Kafamı göğsüne gömdüm ve yarım gündür alamadığım kokusunu içime çektim.
"Ama geldim."
"A-ama gelmemeliydin." kafamı gömdüğüm göğsünden kaldırıp yapabildiğim kadar kızgın şekilde ona bakmaya çalıştım.
"İyi gidiyorum ben o zaman."
"Hey nereye?" Arkamı dönerek sevgilimin suratını inceledim. Sonra gözümden bir damla yaş düştü. Ağladığımı fark eden Chanyeol hemen yanımda bitti ve beni kollarıyla sardı.
"Neden ağlıyorsun bebeğim?"
"Sen beni istemediğini söyledin."
Chanyeol önce bir derin nefes aldı ve yüzümü avuçlayarak göz teması kurmamızı sağladı.
"Öyle demek istememiştim. Sadece bu saatte gelmeni beklemiyordum."
Sanki az önce Chanyeol'ü pasta yapmaya çalışırken yakalamamışım gibi oturma odasına giderek koltuğa oturdum ve ayaklarımı ortadaki küçük sehpaya uzattım.
"Bebeğim yorgun görünüyorsun, dinlenmek ister misin?"
Aslında normal zamanlarda enerji dolu olurdum ama bebek işi beni biraz zorluyordu. Sanki içimdeki küçük varlık olan tüm enerjimi sömürüyordu. Kollarımı açarak Chanyeol'ü yanıma çağırdım. Ve o da itiraz etmeden beni kucağına alarak yatağa yatırdı."Akşam yemek için seni uyandıracağım tamam mı hayatım?"
"Tamamdır." Alnıma bir öpücük bırakarak odamızdan çıktı ve tahminlerime göre mutfağa geri döndü. Bense biraz enerji toplayabilmek için uyumaya çalıştım.*****
Uyandığımda saat akşam 6'yı geçiyordu. Chanyeol'ün beni yediden önce uyandırmayacağını bildiğim için yatakta kendime gelmeye çalıştım. Eğer Chanyeol benim için bu kadar uğraşıyorsa o akşam yemeğine geceliklerimle inmeyecektim. Hemen dolabımı açarak üzerime uygun bir şeyler bakınmaya başladım. Maalesef karnım yüzünden takım elbise giyemeyecektim. Ama olsundu, onun yerine ceket pantolon kombini yapabilirdim. İstediğim giysileri bulduktan sonra elimden geldiğince giyinmeye çalıştım. Sonunda başardığımda ise aynanın karşısına geçip kıyafetlerimi kontrol ettim. Harikaydım. Aynadaki yansımama göz kırptıktan sonra saçlarımı tarayarak biraz şekillendirmeye çalıştım.
Oturduğum sandalyeden kalkmaya çalışırken Chanyeol odaya girdi ve benim kalkmak istediğimi fark edince yanıma gelerek bana destek oldu.
"Çok hoş olmuşsun Baekyun." İltifatına gülümseyerek cevap verdim ve uzattığı elini tuttum.
"Sende fena değilsin hani."
"Teşekkürler birtanem."
Hazırladığı masaya yaklaştığımızda elimi bıraktı ve kafasıyla oturmamı işaret etti. Bende hemen oturdum ve bir sonraki hamlesini bekledim. Önce masanın ortasındaki mumları yaktı. Daha sonra eline aldığı meyvesuyunu kadehime doldurdu ve kendi bardağına da doldurmaya gitmeden önce flörtöz bir şekilde göz kırptı. Bu ikimizde kıkırdamasına neden oldu.
Neredeyse bir saat süren yemeğin ardından Chanyeol bu akşam çok kez yaptığı gibi masadan kalktı ve yemek boyunca öve öve bitiremediği pastasını almaya gitti.
Heyecanla oturduğum yere doğru gelen sevgilimi izledim. Zaten dünya üzerindeki en ateşli adam olması yetmezmiş gibi birde elinde kendi yaptığı pastayı tutuyordu. Bu onu ekstra ateşli yapıyordu.
"Evet Bay Byun, dünyanın en lezzetli pastasını yemeye hazır mısınız."
Heyecanla ellerimi çırptım ve pastayi masaya bırakmasını izledim. Pasta beklediğimden iyi görünüyordu.
"Pastanın içine bir şey koymadın değil mi? Gönül rahatlığıyla yiyebilir miyim?"
Chanyeol önce Baekhyun'un ne dediğini algılamaya çalıştı. Daha sonra anladığında ise sadece kahkaha attı.
"Hayır, merak etme hiçbir şey koymadım. Gönül rahatlığıyla yiyebilirsin."Chanyeol'ün pastası beklediğimden de harika olmuştu. Eve girdiğimde ki mutfağı gördüğümde pata konusunda pek umutlu değildim ama harika bir iş çıkarmıştı.
"Nasıl olmuş? Ha? Ha? Nasıl?"
"Hayatımda yediğim en harika pasta bu."
Chanyeol söylediklerimle gözlerini büyüterek bana baktı. Yüzüne hastası olduğum gülümsemesi yayıldı.
"Gerçekten mi?"
"Evet!"
"Beğenmene gerçekten sevindim."
Pastalarımız bitene kadar uzun uzun sohbet ettik. Saatin geç olduğunun farkına bile varmamıştık. Chanyeol benim esnediğimi görünce kol saatini kontrol etti.
"Amanın! Çok geç olmuş."
"Önemli değil. Seninle böyle vakit geçirmeyi gerçekten özlemişim." Elimi masanın üzerinde duran elinin üzerine koydum. Birbirimize küçük gülümsemeler verdik.
"O zaman gecenin asıl olayına geçelim mi?"
Heyecanla kafamı salladım. Yerinden kalktı ve eski olduğu belli olan bir dans şarkısı açtı. Benimde elimden tutarak ayağa kalkmalı sağladı ve dans ettik.
Şarkı sona yaklaştığında Chanyeol cebinde tuttuğu kutuyu çıkararak önümde diz çöktü.
Artık şarkı arkada sadece bir fon müziği gibiydi.
"Seni fazla beklettiğimin farkındayım. Ama yapmam gereken, geleceğimiz için çok önemli işlerim vardı. Sonunda bugün geldi ve tüm cesaretim topladım Baekhyun. Benimle evlenir misin?"
"Evet!"
Chanyeol yüzüğü parmağıma taktıktan sonra birbirimize sarıldık. Ve gecenin geri kalanında dans ederek bunu kutladık.Bu fici sonuna kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Sonunda zaman bulup pek içime sinmesede bir final yazdım. Umarım beğenmişsinizdir. Tekrar teşekkürler <3333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Wife Or Me?
Fanfiction"Ben mi karın mı Chanyeol?" "Ama hayatım yapma böyle." *Mini Fic*