Eve gelip dedeme merhaba dedikten sonra ,dedemin arkamdan bu gün ne yaptığımı,neden sırılsıklam olduğumu ve arabanın nerede olduğu gibi sorularına kulak asmadan ,merdivenleri üçer beşer çıkarak odama gittim..Odanın kapısını açıp kendimi ,olduğum gibi yatağa attım ve boş gözlerle tavana bakıp bugünü düşündüm..
Acaba neden kader onu karşıma çıkarıp duruyor.? (Olamazzzz...Yine onu düşündüm..Hergün onu neden düşündüğümü düşünüp duruyorum..Ama hiç bir şekilde bulamıyorum...Nedense onu düşünürken bile garip bir şekilde heyecanlıyorum...?!!!!)
Yataktan binbir düşünceyle doğrulup, üstümü değiştirmek için odamda bavul aradım ama bulamadım, tam Semra 'ya gidecekken ,Semra 'nın eşyalarımı yerleştirmiş olabileceğini düşünüp dolabının kapağını açtım..Açtığım da bu düzenli dolabın bana ait olduğuna şaşırmıştım..Ve için deki bana ait olmayan bir sürü elbiselere de....Dedemin aldırttığını tahmin etmek o kadar da zor olmamıştı..Dedeme teşekkür etmek için aşağı inecekken, vücudum da bir üşüme geldi ve vazgeçtim ..Resmen tir tir titriyordum ...N'oluyor ya..Şu an çok üşüyorum ve aşağı inemeyecek kadar halsiz hissediyorum...Aşağı inmekten vazgeçip, koşarak dolabından kalın bir kazak aldım.. Üstümü giyip ,yatağa girdim..Şu an o kadar uykum var ki... Ama vücudum da belli belirsiz giren acılar yüzünden bir türlü uykuya dalamıyordum...Yatakta bir o yana bir bu yana dönöp durdum..Sonunda uykuya dalacakken dedemin sesini duydum;
"Hilâl ne oldu sana böyle cayır cayır yanıyosun, oy guzuuummmm hastaladın mı?...Semra Hemen Salih Bey 'i çağırr."
Salih Bey dedemin özel doktorudur..Dedeme dönüp ;
"Bir şeyim yok dede..Sadece biraz üşüttüm sanırım..
Hayııııırrrrr....Hastalandım...Olamazz...İddayı o kazandı..."
Ben kendi kendime söylenirken, dedem doktoru çoktan getirmişti...Doktor beni muayene edip, üşüttüğümü söyledi..Bana bir kaç ilaç yazıp gitti..Dedemin söylenmelerini aldırmadan uykuya daldım..
.......
"Hadi kalk Prenses..! Nasıl uyudun bu zamana kadar..?"
Bu ses bana çok tanıdık geliyordu..Gözlerimi yavaşça araladım...Gözlerimi açmamla ,gözlerimin büyümesi bir olmuştu..Karşımda duran Ateş miydi ,yoksa ilaçlar yüzünden halisülasyon mu görüyorum..
Düşüncelerimden , Ateş'in yanıma gelip alnıma dolunmasıyla ayrılmıştım..Anlamadığım, o neden burada , dedem onun nasıl yanıma gelmesine izin verdi, ve benimle sanki sevgiliymişiz gibi neden ilgileniyor..?..
Ben böyle düşünürken ,o alnımdan elini çoktan çekmiş ve bana tebessümle;"Ateşin düşmüş Prenses.!! Ama her an yükselebilir, çünkü burada benim gibi bir Ateş varken , iyileşmek mümkün mü...? "