"kızım seyhan ve fadik teyzenin bir işi varmış dışarıda,azer evde tek kalmasın bi istediği falan olur. git de azer'in yanında dur."
"tamam anne hazırlanır hemen çıkarım." odama çıktım ve seyhan'a mesaj attım.
karaca:ne fenasın kız sen
karaca:sırf azer'le yanlız kalabilmem için dışarı çıkmadıysan adım da karaca değil.
seyhan:her detayı isterim.
seyhan:bak ama her detayı:D
karaca:ne gibi bir şey?
seyhan:mucuk.
karaca:kızım bi yürü git ya.
seyhan:hahahsje tamam ya bir şey demiyorum hadi git sen.
telefonumu kapadım. özenle üzerime bir şeyler seçtim ve evden çıktım.
aptalca sırıtarak azer'lerin evinin önünde durdum.
"oo selam önder,uzun zamandır görmüyordum seni." önder çok uzun zamandır azer'lerin korumasıydı.
"hanımla işler falan derken bi süredir yoktum valla." gülümsedim ve kafa salladım.
"hadi görüşürüz önder." kapıyı açtığında hızla bahçeye girdim.
"iyi günler yenge." yenge demesiyle hafifçe gülümsedim.
gülümsemem yüzümden silindi ve yerine canımı fazlasıyla acıtan bir kalp ağrısı aldı.
azer ve aslı kapının önünde öpüşüyordu. belli ki benden önce aslı gelmişti,şimdi de veda öpücüğü veriyorlardı birbirlerine:D
hafifçe dolan gözlerimi havaya kaldırdım,ağlamamalıydım. yürüyüşümü dikleştirdim ve kendimden emin adımlarla ikisinin yanına gittim.
"aa merhaba aslı,nasılsın uzun zamandır görüşmüyorduk." gülümsedi ve bana sarılıp öptü.
bu kızın öpme tiki falan mı vardı lan?
ve az önce azer ile bir olan dudaklarının benim yanağıma değmesi midemi bulandırmıştı.
"cidden baya zaman oldu,özlemişim seni. bu hafta sonu birlikte bir şeyler yapalım."
ben seni hiç özlemedim.
hiç sanmıyorum canım.
"aa tabi,konuşuruz."
"neyse benim gitmem lazım,azer sana emanet karaca. hadi görüşürüz." el salladı ve koşar adımlarla bahçeden uzaklaşırken aniden durdu ve yeniden bize dönüp azer'e dudaklarını oynatarak 'seni seviyorum' dedi. azer ise hafif tebessüm ile yetinmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
arkadaşk,AzKar.
Dla nastolatkówhatırlıyor musun sevdiğim,benim sana aşık olup,senin onun dışında kimseyi görmez olduğun günleri..