arkadaşk,AzKar.

8

yine texting yazdım ben jfşdnfkep,neyse bakarsanız sevinirim.

"çok güzel oldun,abimin dibi düşecek."

"seyhan abin sence dibi düşecek bi adam mı yoksa 'bo çok oçok koroco.' diyecek bi adam mı?"

"kız sen ne de güzel yaptın öyle taklidini." kolunu cimcikledim.

"seyhan bak bi bokluk yaparsam beni kurtar ben içkiye alışık değilim."

"ben varım tabi kız,kurtarırım seni." gülümsedim ve sıkıca sarıldım.

"iyi ki varsın kız."

birbirimize sevgi kusarken açılan kapı ile ayrıldık.

azer anlamaz bakışlarla ilk bize sonradan da üstümüzdekilere baktı.

"kızım ne yakalanan sevgililer gibi ayrılıyonuz,hem sizin üzerinizdekiler ne öyle? aa pardon üzerinizdekiler dedim,üzerinizde olmayan şeyler ne?!"

seyhan'ın kulağına eğildim.

"sana demiştim."

"sana ne ki abi,hadi bana karıştın ben kardeşinim de karaca kim,o da mı kardeşin?" çakala bak sen nasıl da cevap veremeyeceği sorular soruyordu öyle.

"sana ne kızım,nereye gidiyorsunuz böyle?" elimi tutup azer'in koluna koydu ve bizi hafifçe ittirdi.

"ben kendi arkadaşımla gidiyorum,siz de ikiniz gidiyorsunuz bara."

"hassiktir ordan." ağzına vurdum.

"allah çarpacak yamulacaksın valla bir gün."

"allahım sen niyetimi biliyorsun. neyse hadi nereye gidiyorsak gidelim çok geç kalmadan da dönelim."
•••
"karaca tamam yeter." dedi elimden şarap kadehini almaya çalışırken.

"ya azer bi sakin ol." o sırada bize yaklaşan kıza ters ters baktım.

"merhaba,biz doğruluk cesaretlik oynayacağız,siz de gelmek ister misiniz?" tam cevap verecekken azer kulağıma eğildi.

"karaca hayatta olmaz." sinsice gülümsedim.

"tabii."

"bizim eve gidiyoruz,arabayla takip edebilirsiniz." gülümsedim ve kafa salladım. seyhan'a hiçbir şey söylemeden bardan çıktım.

azer'e döndüğümde bana sinirli gözlerle bakıyordu. onu umursamadan arabaya doğru ilerlemeye başladım.

arabaya bindiğinizde bağırmaya başladı.

"ya karaca cidden akıl yok kızım sende,adamlar ya organ mafyasıysa?" alayla ona baktım.

"azer ciddi misin?"
•••
"öncelikle kendimi tanıtayım,duygu ben. gençler siz de karaca ve azer'e kendinizi tanıtın."

"ben ırmak." dedi güler yüzlü ve sevimli kız.

"ben ahmet." sarışın,kıvırcık saçlı,çoğu kızın etkileneceği biriydi.

"ben engin." diğerlerine göre biraz daha ciddi ve sert duruyordu.

"ben de sude." bu kızın azer'e olan bakışları hoşuma gitmese de yalandan gülümsedim.

"evet o zaman başlayabiliriz. şişeyi çeviriyoruz,doğruluk ya da shot atacaksınız."

"sana ağır gelmesin shot atmak azer." azer sinirle engin'e döndü.

"yok kardeşim meraklanma."

"neyse çevirelim hadi." şişeyi çevirdim.

"ırmak azer'e soruyor."

"odadan birini öpecek olsan kimi öpersin?" alayla güldü.

"shot alayım." kafasına diktikten sonra yüzünde mimik oynamamıştı.

yeniden çevirdim. sude bana çıktığında göz devirdim.

"sor bakalım." dedi ukalaca.

"kaç kişiyle yattın?" bakakaldığında güldüm.

"sen sayadur biz devam edelim sude." göz devirdi.

şişeyi çevirdiğimde engin azer'e çıkmıştı.

"öp kızlardan birini engin." engin sinsice gülümseyip bana yaklaşırken rahatsızca kıpırdandım. bana oldukça çok yaklaşmışken elindeki shot bardağını kafaya dikti.
•••
ben ahmet'e çıkmıştım. ahmet duygu'ya baktı ve gülümseyip kafa salladı

"azer'i öp karaca." shot tabağına elini attığımda hiç kalmadığını gördüm,cidden tam sırasıydı.

"hadi ama karaca,minik bir öpücük." dedi engin.

azer onu umursamadan elimi tuttu ve beni kaldırdı.

"karaca bu oyun boka sardı,gidiyoruz." kapıdan çıkarken sude'nin sesi ile duraksadım.

"ah çocuk gibi küstüm oynamıyorum mu yapacaksın karaca? " sude'ye döndüm ve ukalaca gülümsedim. azer ne olduğunu anlamamış gibi bana bakıyordu.

hem içkin etkisiyle hem de sude'ye lafını yedirmek için hızlıca dudaklarımızı birleştirdim.