arkadaşk,AzKar.

5

*yeni bir texting'e başladım. ona bakmayı unutmayın<3

"kızım ne inatsın,yemek falan yapmana gerek yoktu." göz devirdim.

"azer fazla konuşuyorsun." elimdeki bıçağı ve soğanı ona uzattım.

"onun yerine soğan kes." güldü.

"güzel şaka karaca hadi yemeği yap da film falan izleriz."

"şaka değil canım hadi doğra şunları sonrasına bakarız." oflayarak kesme tahtasının başına geçti.

"karizmamı çizdiriyon valla kara kuzu. benim şimdi spor falan yapmam lazımdı.

"aman neyine yetmiyor 8 tane baklava?" gülerek bana döndü.

"sen nerden biliyorsun?" yanaklarım kızarmaya başlamıştı.

"şey pansuman yaparken." kahkaha attı.

"elin işte gözün oynaşta  he mi?" koluna sertçe vurdum.

"kızım elin de sert senin az yavaş vur. hem naptın ya bak kol kasım yamuldu." göz devirdim.

"aman onlara hiiç bir şey olmaz." yeniden gülmeye başladı. komik bir şey mi vardı,hayır yani varsa bize de söylesin bilelim.

"karaca"

"ne?"

"yüzüme bak bi."

"hayır." saniyeler içinde sırtımın duvarla buluşmasıyla gözlerim kocaman açıldı.

"sen alttan alta namusuma göz mü diktin kız?" 

"senin aslı'nınkine diktiğin gibi mi?" yüzü ciddi bir ifade aldı.

"aslı olayına neden bu kadar takıldın ki sen karaca?" başımı önüme eğdim.

"takılmadım." çenemden tuttu ve kendisine bakmamı sağladı.

"karaca." mümkünmüş gibi daha çok yaklaştı.

"e-efendim."

"aslı'y-" sözünü kesen yemek kokusu ile göz devirdim.

"sayende yemek de yandı,al işte ya."

"ben boşuna mı ağladım lan bu soğan için?" kıkırdadım.

"azıcık." elimden tuttu ve salondaki koltuğa uzanıp beni de göğsüne yasladı.

"sadece güzel bir film izlemek istiyorum."
•••
"ya şuna baksana azer,adam bu yaşına rağmen ne kadar karizma. hey maşallah don vito corleone."
çatık kaşlarla bana baktı.

"kızım adamın yaşlılığına bak neyin karizması?"

"ay aman sen anlamazsın nerden bilicen karizmayi.. neyse hadi godfather'in ikincisini de izleyelim."

"yok sana godfather falan." kaşlarımı çattım.

"azer cidden o adamı mı kıskanıyorsun?"

"iki saattir dibin düştü kızım hem ne kıskanması?" inanmazca ona baktım.

"hem kıskanmak dediğin aslıyla öpüştüğümü gördüğün ana denir." gözlerine baktım.

"o ana benim için sadece kalp kırıklığı denir."