BÖLÜM:9 BAŞLAMADAN BİTER Mİ?

24 4 0
                                    

SANEM ÇETİN
Doğa Kolejinin hemen karşı tarafında bulunan Bilgi Koleji öğrencisi.
Doğa kolejinde bulunan MELİH  KAĞAN GÜLER isimli öğrencisi ile birlikte.

Bulduğumuz bilgiler en fazla bu kadardı.Dört kız birleşip iyi  bir stalk yapmıştık.İlk önce Melih'in sosyal medya hesabını bulmuştuk.Sonra gerisi çorap söküğü gibi gelmişti.Her bulduğumuz bilgi biraz daha acıtmıştı canımı.Neden bilmiyorum ama şu kısacık zamanda bir bakışıyla öyle çok şey vaad etmişti ki bana...

Şimdi ne olacağı hakkında tek bir fikrim dahi yoktu.Öğrendiğim bilgilerden birisi de 4 ayı aşkın süredir birlikte olduklarıydı.Demekki gerçekten seviyorlardı birbirlerini.Bu düşünceler beynimi içinden bir kaos oluştururken yanağımda süzülüp akan gözyaşlarının farkında bile değildim.

"Alev iyi misin?" Ceyda'nın sorusunu duysam da cevap verebilecek bir halde değildim."Cemre ben sana demiştim işte bu yaptığımız şey Alevi üzmekten başka bir işe yaramayacak diye bak kız ne kadar üzüldü."Ceyda'nın Cemre'ye sitemli sözleri bile beni kendime getirmeye yetmiyordu ama bir şekilde onlara cevap vermem lazımdı.
"Ben...ben sadece..." hıçkırıklarım giderek artarken konuşmak oldukça zordu."Tamam kuzum üzme kendini sakinleş konuşuruz sonra." Selin'i onaylamak için ağzımı açtığımda bir hıçkırık daha kaçtı dudaklarımdan.

Neden ağladığım hakkında ufak bir fikrim dahi yoktu.Sadece yaklaşık bir aydır yaşadığım o güzel duygunun bir anda boşa gitmesi canımı acıtıyordu.Nihayet biraz ağlamam dindiğinde,zorla da olsa konuşmaya başladım.
"Neden ağladığımı bilmiyorum.Sadece öyle güzel bakıyordu ki sanki sevebilirmiş gibi geldi.Biliyorum kalbinin dolu olduğunu en başta fark etmiştim ama şimdi canım acıyor ya bir ay boyunca o kadar çok göz göze geldik ki sanki bütün dünyam bir çift iristen ibaret oldu..." tekrar hıçkırıklarım engel olamazken bir anda hepsi bana sarıldı.Ne yaşadığım,Ne yaşıyacağımı bilmiyordum.Tek bildiğim bugünden sonra boş yere umut beslememek için o gözlere bakmamaktı.

Saatlerdir tavanı izliyorum.Kızlarla ayrıldıktan sonra eve gelmiştim.Annem hâlâ gelmediği için rahattım.O gelene kadar istediğim kadar gözyaşı dökebilirdim.Ve kaç saattir ağladığımı,tavanı izlediğim bilmiyorum.Kendi içimde bir savaşı. ortasındaydım ama o kadar çok yorulmuştum ki...

Anahtarın sesi düşüncelerden kurtulmaya neden oldu.Muhtemelen annem gelmişti.Hızla banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım onun sorularına maruz kalmak istemiyordum.Ben derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışırken odamın kapısı çalmıştı.Kalkıp kapının kilidini açtığımda karşımda etrafa gülücükler saçan kadın:Annem.
Biz böyleydik işte o ne kadar mutluysa ben o kadar üzgündüm.O kadar zıttık ki bazen gerçekten annem olduğunu sorgulamıyor değilim.

"Hadi kalk hazırlan bu akşam yemeği dışarıda yiyelim" şaşkınca ona bakarken o benden olumlu bir cevap bekliyordu."Hayır anne ben gelmek istemiyorum uyusam iyi olur." onun ne cevap vereceğini beklemeden tam kapıyı kapatmak üzereydim ki daha yeni sevinç dolu olan ses tekrar duyuldu ama bu sefer endişeli bi ses...

"Ne oldu kızım iyi misin? Hasta mısın yoksa? Sana çorba yapıyım mı?"ben cevap vermeden ard arda gelen sorular."Hayır anne hasta değilim sadece yanlız kalmak istiyorum yorgunum."evet yorgunum şu kısacık ömrüme o kadar çok yorgunluk katmıştı ki hayat...

"Ama kızım..." sözünü tamamlamasına izin vermeden "Anne!" ikaz edercesine bağırdım.Etkili olmuşa benziyor ki olumlu anlamda kafasını sallamakla yetindi.Kapıyı arkasından kapatıp yine kaldığım yerden yatağa uzandım.Kendim üzüldüğüm kadar çevremi de üzüyordum.Bunun farkındaydım ama annem...

Annem benim ondan başka kimsem olmadığı için bunu kullanıp bana olan otoritesini baskıya çeviriyordu.Onu bu konuda oldukça uyarmama rağmen.Oysa ondan başka kimsem olmamasına rağmen o psikolojik tedaviler alırken hayatım oldukça iyiydi.Teyzemle yaşamıştım.Aslında teyzemde bir yabancıycı.Çok küçükken annemin ailesi tarafından evlatlık alınmış yani annemden başka kimsem yok demekte haklıydım.Hayatımdaki herkes bir yabancıydı benim için.Ama ne kadar yabancı olsada teyzem annemden daha iyi davranıyordu.

Yataktan kalkıp çalışma masasının üstünde duran sigaradan bir dal alıp yaktım.Pencereden yansıyan ay ışığının altında sigaramı içtim.Bu gece kahvem yoktu.Mutfağa inmek de istemiyordum.Bu gece sadece sigarayla idare edebilirdim sanırım.Telefonum eve geldiğimden beri kapalıydı kızların nasılsın sorularına maruz kalmamak için kapatmıştım.Yatağın üstünde öylece duran telefonu alıp açtım.5 cevapsız arama ve 18 mesaj.Mesajlara bakmadan arama kısmına girdiğimde 2 kez annemin eve gelmeden önce aradığını fark ettim diğerleri de zaten bizim kızlardı.Mesajlara bile bakmadan tekrar yatağın üstüne fırlattım.Çünkü ya şu gereksiz sınıf grubundan dı ya da kızlar atmıştı mesaj.

O sırada bir melodi sesi doldu kulaklarıma bakışlarım telefonu bulduğunda yazıyı görmemle gözlerim şaşkınlıkla daha da açıldı.

SEMİH DEMİR

...
Selammm.Uzun bir bölümle geldim.Bu bölümde Alev çok ağladı çünkü çok kısa bir zamanda Melih'in gözleriyle unutmuştu tüm geçmişindeki acısını.Ve bölümün sonundaki bomba??? Semih'in kim olduğunu unutanlar olabilir çok fazla bahsetmemiştim Semih; Melih'in her tenefüs yanına gittiği en yakın arkadaşı.Sonraki bölüm kaldığı yerden devam edicek.Bol yorumlu okumalar...😊

Göz Gözeyken SusmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin