twenty six

921 64 76
                                    

[düzenlendi. *bilek kesme emojisi*]

"Arkadaşlar bir sorunumuz var."

"Galiba farkındayız Chloé."

"Hayır, hayır sorunumuz Mephisto değil. Mephisto şimdilik bizim dostumuz."

"Ne?"

"Sorun, sorun Hawk Moth."

Marinette ve Adrien hafifçe yutkundu. Chloé'nin Queen Bee olduğunu bilmeyen yoktu. Minik bir çocukluk hatasıydı. Bu da, bazı şeyleri daha hızlı öğrenmesini sağlıyordu, çoğunlukla işine yarıyordu.

Luka bardağındaki suyu bitirdikten sonra konuştu. "Hawki buraya gelecek. Büyük bir planı var."

"Ne yapacağız Chloé?"

Marinette Ladybug olduğunu belli etmemeye çalışıyordu ve bu onu çok germişti. Gerginlikle oturduğu sandalyenin kenarlarını tırnakladı. Tikki onu sakinleştirecek bir şekilde arkasından destek veriyordu.

Adrien derin bir nefes aldı, çok gerilmişti. Zihninin içinde dönen kediler sinirini bozmuştu. Plagg ise öbür yandan masanın üzerindeki peynire uzanmaya çalışıyordu.

"Başıma bir gün sikimsonik bir olay gelmese, Dünya'nın sonu gelir. Değil mi?"

"Adrien diline biraz dikkat et. Ayıp oluyor."

Adrien derince iç çekti. Gerçekten bunaldığını hissediyordu. "Hiçbir işim rast gitmiyor. Ben ne yapabilirim?"

"Gidelim. Yoksa, birazdan otel üstümüze yıkılacak. Babama söylerim anons eder. Ladybug'un tamir etmesi bekleriz. Hadi hızlı!"

Marinette seslice yutkundu ve çantasını alıp çıktı. Tikki şaşkınlıkla olanları izliyordu.

Plagg, Tikki'ye dönerek dudaklarını kıpırdattı.

"OMG THIS IS REVEAL."

×

Hawk Moth kimliklerin bir kısmını çözmüştü. Cat, Ladybug ve Carapace dışındakileri izlemek ve takip etmek kolaydı. Onlar ise işlerini çok ciddiye alıyordu ve dönüşümlerinde aşırı dikkatli davranıyorlardı.

Carapace'nin mucizesini önemsemedi. Ana mucizeler olan Cat Noir ve Ladybug'un mucizelerine odaklandı. Onların kimliği diğerlerinin arkadaşlarında olmalıydı. Öğrenmek için çok uğraşmıştı ve bu emeklerin, bir hiç uğruna yok olmasına razı olamazdı. Öğrenmek için uğraştığı süre zarfında oğlunun yaptığı hiçbir şeyle ilgilenmemiş, tamamen odasına kapanmıştı.

Yüzündeki pis sırıtışı silmeden dönüştü ve yukarı çıktı.

"Natalié, Adrien'a hemen eve gelmesini söyle."

×

"Natalié arıyor."

"Açsana, ne duruyorsun?!"

"A-alo. Efendim Natalié?"

"Bay Agreste, bir an önce eve dönmeni istiyor Adrien."

"Ne?"

"On beş dakika sonra otelin önünde, araba seni bekliyor olacak."

"P-peki ama neden şi- Yüzüme kapattı."

"Ne diyor Adrien?"

"On beş dakika sonra otelin önünde araba beni bekliyor olacakmış."

"O zaman, sonra görüşürüz sevgilim."

Marinette Adrien'ın yanağına minik bir öpücük kondurup hızla otelden çıktı. Adrien kırmızı yanaklar ve kalp çarpıntısıyla olduğu yere çivilenmiş gibiydi. "Sevgilim dedi."

"Biliyoruz Adrien, hadi gitmemiz lazım. Yoksa bu koca bina üstümüze yıkılacak!"

Adrien transa geçmiş gibi tekrarladı. "Sevgilim dedi."

Nino elini alnına vurdu ve Adrien'ın bileğinden tutup sürüklemeye başladı. Asansöre bindi ve giriş katına inmek için sıfır yazan düğmeye bastı. Asansör kısaca aksayıp inmeye devam ettiğinde Adrien kendine gelmişti.

Asansörden indiklerinde Nino ve Adrien hızla otelden çıktı. Goril gelmiş ve kapı önünde bekliyordu. Adrien titrek bir nefes aldı ve arabaya bindi.

"Görüşürüz dostum, kendine iyi bak."

"Sen de kendine dikkat et dostum."

Adrien camı kapattı ve evine doğru hızla ilerlemeye başladı. Sinirle fısıldadı. Şimdi ben ne sikim yapacağım?

𝓵𝓪𝓿𝓮𝓪𝓾

i don't care ☯ adrinetteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin