Elinde patlamış mısır tabağıyla oturduğun koltuğa daha da yerleştin. Kanalı değiştirmek için kumandaya uzandığında Baekhyun yanına yanaştı gülümseyerek.
"Hayatım..."
"Efendim kocacım?"
Ağzından çıkan kelime her seferinde seni mutlu ederken bakışlarını televizyondan çekmeden kıkırdadın. Sevgili kocanın eli şişkin karnına giderken dikkatini ona verdin.
"Kelebeğim?"
"Efendim Byunie?"
Yüzünü inceleyen bakışları dudaklarına takıldı. Bir süre sonra sana söyleyeceği şey aklına gelince endişe geçti göz bebeklerinden. Ağzını aralandığında ne söyleyeceğini anladığından elini yanağına yerleştirdin.
"Kim?"
Şaşkınca sana bakıp ne demek istediğini anlamaya çalıştı.
"Bu sefer kim diyorum? Kim kovulmuş evden?"
Rahat bir nefes verip avuçlarının içini öptü Baekhyun.
"Dünyadaki en şanslı adam olabilirim. Kelebeğim benim."
Yanağına konan kocaman öpücükle kahkaha attın. Bunu üzerine karnındaki hareketlenme seni daha da heyecanlandırırken elini miniğin üstüne koydun.
"Kızımız kıskandı sanırım Byunie."
Az önceki gerginliğinin yerini alan keyif Peter Pan' in yüzündeki sırıtışı kat be kat güzelleştirirken yanağını karnına dayadı genç adam.
"Güzelim? Kıskandın mı sen?"
Minik babasına onay vermek istemiş olacak ki yanağını yasladığı yere kocaman bir tekme attı. Acıyı önemsemeden kahkaha attığında Baekhyun kaşlarını çatarak uzaklaştı karnından. Eli hala gergin yüzeyde gezinirken bakışlarına doldurduğu şefkat sesine de yansıdı.
"Daha şimdiden böyle mi davranacaksın babana. Çok ayıp küçük hanım."
Sevimli sitemi içini ısıtırken karnında olan elini onunkinin üzerine kondurdun. Bakışları seni bulunca da minik bir buse kondurdun dudağına. Bu büyülü anı bozmak istermiş gibi ellerinizin birleştiği yerde oluşan çıkıntı ikinizi de sevindirdi.
Miniğin ayak izi şeklindeki çıkıntıda dolaştırdı genç adam önce parmaklarını. Daha sonra ise dudaklarını bastırdı aynı noktaya. Küçüğün hoşuna gitmiş olacak ki bu nazik dokunuşlar onu hemen sakinleştirdi ve hareketleriyle kasılan karnın biraz olsun rahatladı.
"Sanırım onu rahatlatabilen bir tek sen varsın. Benim sözümü dinlemiyor şu sıralar."
"Demek öyle. Güzel kızım benim. Kıskanmana hiç gerek yok. Sen bir gel, annenin yüzüne bakmayacağım."
Söylediği şeyle çatılan kaşlarını sana bakana kadar fark etmedi. Ne yani bebeğiniz dünyaya geldiğinde seni sevmeyecek miydi?
"Git Baekhyun."
"Ne? Neden? Ne oldu şimdi?"
"Git sana kızın baksın!" Söylediğin şeyin saçmalığını kendin fark ettiğinde yüzünü buruşturdun. Karşındaki yarı şaşkın yarı eğlenen adam ne söyleyeceğini bulamadığında aralanan dudaklarını kapatmakla yetindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wendy'nin Peter'ı | Byun Baekhyun
FanfictionSize kısa bir süreliğine Baekhyun'u, biraz da peri tozuyla ödünç veriyorum. Ona dilediğinizce sarılabilir, gülüşüne dokunabilirsiniz. Size sunduğu sıcacık kalbine de karşılık vermeye dikkat edin. Ayrıca size verdiği hediyeleri saklamayı unutmayın. Ç...