Gözlerin güzel kızın ve Peter Pan' in arasında gidip gelirken onlara katılmak geçse de aklının bir ucundan izlemeye devam etmekte karar kıldın. O kadar güzellerdi ki...
Küçük kızınız gülüşünü babasından almıştı tıpkı hayalini kurduğun gibi. Babasından aldığı tek şey gülüşü de değildi üstelik. Yerinde hiç duramıyordu. Minik bedeniyle etrafta dolaşıp kahkaha atmayı o kadar seviyordu ki onu durdurabilmek için Baekhyun' u üzerine salman gerekiyordu. Miniğinizi sakinleştirebilen sadece o vardı çünkü. Gerçi ikisi bir olduğunda ise her şey daha gürültülü oluyordu ama bundan hiç şikayetçi değildin.
Sen düşüncelere dalmış, İkisinin güzelliğiyle büyülenmişken iki minik el kondu yüzüne. Dikkatini küçük kızına verip onu kucağına aldın.
"Yine birileri yerde yuvarlanmış sanırım?"
"Hayır anne. Yerde yuvarlanmadım. Savaştım."
"Çamurla?"
"Babamı korumam gerekiyordu. Ben de kendime silah yaptım."
Kendinden emin duruşuyla minik o kadar komik duruyordu ki yanağındaki çamuru silmeye çalışırken kahkahana engel olamadın.
"Seni koruması gereken kişi baban değil miydi güzelim?"
Söylediğin şey onu düşündürürken bakışlarını diğer çocuklarla oynamaya devam eden babasına çevirdi. Kıskançlıkla kaşları çatılırken sabırsızca kucağında kıpırdandı.
"Hemen gitsem iyi olacak."
"Baban konusunda biraz daha paylaşımcı mı olsan kızım? En azından bana karşı?" Tek kaşın havalanırken onun suratını buruşturması gülüşünü gizlemende bir hayli zor oluyordu.
"Oyuncaklar paylaşılır, çukulatalar paylaşılır, dondurma bile paylaşılır ama babalar paylaşılmaz anne." Daha fazla dayanamayıp kucağından atladığında düşmemesi için onu tuttun.
"Sen bana ne söyleyecektin bakalım?" Bakışları tekrar seni bulduğunda bir süre düşündü. Yüzü aydınlandığında ise hatırladığını anladın.
"Babam artık benim Peter Pan' im olabilir mi?"
"O nereden çıktı meleğim?"
"Babam sana sormamı istedi. Sen yeterince büyüdün. Hem babam da hep seninleydi. Onu artık bana versen olmaz mı?"
Açıklaması seni kahkahalara boğarken Baekhyun size doğru yanaştı. Küçük kızınızı kucağına alıp nefes nefese yanına oturdu.
"Anlaştınız mı bakalım?"
"Anlaştık tabi ki!" Küçük çığlığı seni şaşırtırken lafa karıştın hemen.
"Yoo! Anlaşmadık efendim. Şuna bak. Benimle pazarlık yapıyor bir de. Hem de babası için!"
"Anne mızıkçılık yapıyorsun şu an."
"Baekhyun bir şey demeyi düşünüyor musun? Kızımla aramı bozuyorsun." Keyifli ifadesi ona çıkışmanla dağılırken kızını saran kollarını sıkılaştırdı. "Tamam, tamam. Olaya el atıyorum."
Minik kızınızın kulağına eğilip bir şeyler fısıldadığında ne yaptığını anlamaya çalışıyordun. Anında ifadesi değişen küçük sana yaklaşıp kocaman bir öpücük sundu. Şaşkınlığın artarken sen de bir öpücük kondurdun onun yanağına. "Seni seviyorum annecim." Tepki vermene izin vermeden oyun oynayan arkadaşlarının yanına gittiğinde Baekhyun'a garip garip bakmakla yetindin. Sana daha çok sokulup yanağını okşadı.
"Ona ne söyledin?"
"Senin onu ne kadar sevdiğini."
"Buna inanacağımı mı düşünüyorsun?"
"Belki daha fazlası..."
"Ama bana anlatmayacaksın?" Dudaklarına kayan bakışı seni heyecanlandırırken kafasını sallamakla yetindi.
"Peki. Sorgulamayacağım."
"Kelebeğim..." Sana daha çok yaklaşırken onu iteklemek için ellerini omuzlarına yerleştirdin. "Çocuklar burada Byunie!"
"Öyle olsun. Eve gideceğiz nasıl olsa." Kendi kendine mırıldandığında nefes alabilmen için biraz geri çekildi. Yanakların kızarırken senden daha fazla uzaklaşmamak için elinden geleni yapıyordu.
"Wendy?"
"Efendim?"
"Kızımıza bir kardeş mi yapsak?"
***
Evet...
Sonuna geldik. Çok hoş, içime sinen bir final olmasa bile içinde Byunie olduğu için güzel olduğunu umuyorum. Sizi sevdiğimi hatırlatarak veda ediyorum. Eheheh. Kendinize dikkat edin. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wendy'nin Peter'ı | Byun Baekhyun
FanfictionSize kısa bir süreliğine Baekhyun'u, biraz da peri tozuyla ödünç veriyorum. Ona dilediğinizce sarılabilir, gülüşüne dokunabilirsiniz. Size sunduğu sıcacık kalbine de karşılık vermeye dikkat edin. Ayrıca size verdiği hediyeleri saklamayı unutmayın. Ç...