GİRİŞ

6.7K 39 6
                                    

Koşuyordum. Uçsuz bucaksız gökyüzüne bakarak, esintiyi saç tellerimin hışırtısında hissederek. Koşarken ayaklarımın altından yer çekildi. Şimdi de düşüyordum. Şimdi de uçsuz bucaksız bir karanlığa iniyordu. Beklenen bi ışık, beklenen bi çıkış veya bitiş. Ama bitmek bilmeyen bir karanlık. Bir patlamayla sıçradım yerimden. Kalkar kalmaz kulaklarımı iki elimle kapattım.

"Allah belanı versin zehra. Allah belanı versin. Lan aptal kapatsana şu şarkıyı sabah sabah. Laaan duyuyor musun beni?" Elindeki çamaşır selesiyle kapımın önünden geçti.

"Efendim ablacım duymuyorum." Gerizekalı ve akla gelebilecek tüm hakaretleri ederek üzerimi değiştirdim. Pijamaları mı yatağımın içine koyup pike mi üzerine örttüm. Terliklerimi giyip hızla merdivenleri indim. Zehra'nın odasına daldım. Bilgisayara bağlı ses sistemini öne çekip masada gördüğüm makası aldım. Bas sisteminin bilgisayara giden kablosunu kestim. Oh be ohh! Ses gitmişti. Zehra koşa koşa geldi.

" Yaa sen naptın? Mal mısın sennn?" Babam hemen atladı.

"Ablana mal deme kızım sen mal mısın? Ahahahah"

"Anne babam ve ablam bana savaş açtı koş gel." Babamla birbirimize baktık. Babam bağırdı.

"Sıçtık kaçç Ece kaaç!" Annem elindeki bulaşık süngerleriyle geldi. Onlar bize sünger attıkça biz onlara yastık attık. Herkes nefes nefese kalınca annem kahvaltıyı hazırlamaya gitti. Kahvaltı bittikten sonra hazırlanıp evden çıktım.

Daracık bir sokaktı yürüdüğüm yol. Az ileride aşağıya doğru uzanan, ucu gözükmeyen, merdivenler vardı. Çantamdan kulaklığı çıkardım. Telefona bağlayıp şu her yerde çalan şarkıyı açtım.

Merdivenleri ikişer ikişer hatta üçer üçer indim. Durağa geldiğimde Caner ve Kübra bana selam verdi. Kulaklığın düğmesine basarak şarkıyı durdurdum. Çıkardığım kulaklıkları ceketin cebine attım.

" Naber Ece"

"İyii senden naber caner"

"İyi napıyım. Hapishaneye gidiyorum."

"Nasıl yani? Bir sıkıntı mı var?" Göz kırptı ve gülümsedi.

"Hadi ama hep beraber gidiyoruz."

" Ya Allahım deli midir nedir. Ahahah."

Okula girdik.

Lise son sınıf öğrencisiyim. Adım Ece Serin 1 sene sınıfta kaldım. Yani reşitim. En yakın arkadaşlarım
Caner Kayım ve Kübra Derin. (Aralarda bölüp bilgi vereceğim. Akışı kesiyorum ama daha akılda kalıcı olacaktır.)

Sıradan mı sıradan bir okul günüydü bu günde. Saatimin titreşimiyle dersin başlamasına 5 dakika olduğunu anladım ve bizimkilere seslendi birlikte dolaplardan kitapları alıp sınıfa ilerledik. Sınıfa girdiğimizde öğretmen masasında başka birinin oturduğunu gördüm. Esmer 1.75 gibi bişey. Şu aşiret ailelerinden babası gizliden gizliye mafya bozuntusu oğlandı bildiğimiz. Banane ya diyip oturdum hoca gelince anlarız değil mi? Az oyalandık. Şu hocaların bize söyledikleri tırnak içinde illa başınıza çoban mı gerekiyor düdüklü koyunlar lafını hak ediyordu sınıf. Anası bebeleri gibi herkes bir ağızdan. Kalem fırlatanı mı dersin, ıslık çalanı, saç düzleştireni, makyaj yapanı. Başıma ağrılar girdi. Elimi masaya vurdum.

" Ya artık kendinize gelin. Bebeler gibi illa ağzınıza emzik mi lazım."

"Oooo! Ece abla kızma ya sustuk bak. Arkadaşlar çiçek olun bakalım." Evet buda sınıfın otu boku cebinden eksik olmayan o serserilerden Emir.

"Ya emir kes sesini bak işine ya."

" Hey hey ne bu gürültü gençlik ? Yine mi siz Ece? Emir?" Nevin hoca gelmişti. İkinci babası mafya hoca tahtaya kalktı.

" Evet tanıştınız mı diyeceğim fakat biliyorum ki tanışmadınız. Egehan. Yeni sınıf arkadaşınız. Egehan gel kendini tanıt demiycem boş bi yere otur tenefüste tanışırsınız." Hoca hemencecik derse başlarken sağıma soluma baktım. Evet tesadüf ki bi benim yanım boş. Çantamı yere indirdim. Yanıma oturdu.

Acaba bi merhaba desem mi yoksa demesem mi diye düşündüm. Yok be ne diycem. Kendi isterse konuşur. Kalemi elime alıp yazmaya başladım. Yazdım yazdım. İlk sayfa bitince diğer sayfaya geçecektim ki upuzun canım tırnaklarımın birini kırdım.

" Allah kahretsin" egehan dönüp bana baktı.

"Bişey yok"

" Olur mu öyle şey neydi numarası 112 hemen arayalım."

" Ha ha çok komik. Sen önüne baksana mafya tipli ukala"

" 6. His mi ne o"

"Geç dalganı sen. Ece bu arada"

" Adınla boyun ne kadar uyumlu cüce pardon Ece." Kafamı diğer tarafa çevirip bi iç çektim. Allahım madem yaratıyorsun takip et. Çantadan cüzdanımı çıkarttım. İlla bi gözünde ağrı kesici ve yara bandı olurdu. Hah evet burda alıp kanayan tırnağa yapıştırdım. Tekrar titreşen saate baktım. Uhu ne çabuk. Ben defteri kapatınca egehan bana döndü.

" Bana bak sigara içiyor musun?" Bu zamana kadar Kübra ya ve canere söylemediğimi ona mı söyliycektim. Ama arama yapılır diye sigarada almamıştım yanıma.

" Bi kişiye bahsedersen mahvederim seni." Ben önde o 1 metre gerimden üst kata ilerledik burda ki demir kapıların açılması yasak olsa da tel toka işimi görüyordu.

Oturduğumuz yer o kadar yukarıdaydı ki kimse bakmazdı bile. Oturduk. Sigarasını içip havalandı. Mal herif.

"Ya gel buraya!"

" He noldu?" Çantamdan çıkardığım erkek parfümünü üzerine boca ettim.

"Korkma adamların adamı bayan parfümü değil. Hahaha!"

Off çekerek uzaklaştı. Sanki kötü bişey yaptık. Dersler sıkıcı sıkıcı devam edip gitti ve bitti. Okuldan çıkınca hemen oyalanmadan eve geldim. Tek bacağımın üstünde çantayı koyup samanlıkta iğne aradım. Çantamda anahtar. İçeriye girdim. Gördüklerimle düşüp bayıldım....



SELAM GENÇLER VE KENDİNİ HALA GENÇ HİSSEDENLER. YAZIP 28 BÖLÜM ATTIĞIM ÖZENTİ GİBİ GÖRÜNEN AMA OLAMAYAN EHVENİŞER KİTABIMI İSİM DAHİL OLMAK ÜZERE A'DAN Z'YE YENİLİYORUM. İNŞALLAH İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ. VOTELER YÜSKELDİKÇE CANLI DERSE GİRME. PUBG GİRMEM YAZARIM. İYİ OKUMALAR. ❤️

~KALBE SİRAYET~  | Texting | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin