3. BÖLÜM

1.7K 25 0
                                    

Egehan’dan



kimim var ki? Annem babam kardeşim? Hepsi gitti!” göz yaşları sicim gibi akıyordu. yüzünü iki avucunun içine aldım ve parmaklarımla gözlerini sildim. Çok masumdu. Bense onun masumiyetini elinden almayı hak ediyordum. Çok uğraşmıştım. Okul için, ilgisini çekebilmek için.

Artık ben varım! Korkma ağlama. Ben varım.!” Kafasını omzuma koyunca tişörtümü ıslattı gözleri. Şimdi ise onu yanıma almaktı iş.

İyiysen gidelim buradan. Ben senin yanındayım.” Kafasını kaldırıp bana baktı mal mal.

“Gerek yok Kübra ile gideceğim.” Kolaydı. Belinden kaldırıp kavradım bedeni. Silahı çıkarıp üzerindeki şalın içinden geçmiş elimle beline dayadım.

Arkandaki soğukluk ne biliyor musun? Silah sesini kes yukarıya çıkıcaz. Eşyalarını alıp benimle gelmek istediğini söyleyeceksin. Benden destek alırmış gibi beni tutup benden ayrılmıyacaksın. Anladın?” burnunu çekip kafasını salladı. Titremesini hissediyorum. Mutluluktan çıldıracaktım. Korkması kanı ısıtıyordu. Bide onun kanı dökülse tarifi yoktu bu mutluluğun. Ama kendisi benim midemi bulandırıyor içimdeki sönmeyen ateşe benzin veriyordu. Büyüyordu. Ölmemesi iyi olmuştu.

Yavaşça ilerledik. Odaya girdik. Sessiz sessiz bakıyordu. Korktuğunu belli ediyordu salak. Silahı bastırdım beline. Gülümsedi.

“ Kübra ben iyiyim. Egehan’ın ailesi yakınlarımdanmış. Konuştuk. Ailemden bi parça buldum. Onlarla birlikte kalacağım.” Akıllı kız hah böyle.

“ Bize gelebilirdin. Okulada fazla uzak değil.” Dedi Kübra. Şüphelenmemişti çünkü kaç gündür ilgi manyağı yapmıştım onları.

“Yok teşekkür ederim. Onların yanında olmak bana iyi gelecektir.”

Eşyaları topladı. Bende yanındaydım. Kübra arkasını dönünce silahı geri koydum belime. Hazırlandı. Hastanenin çıkış kapısına gelince telefonla kısa bir mesaj çekip Emre’nin arabayı getirmesini söyledim. Emre arabayı dakikalar içinde getirince arabaya bindik.

“ Gideceğimiz yerde tek başına kalacaksın. Sürtük. Seni zorlu günler bekliyor.” Yüzüme baktı. Sonra gülümsedi.


“ Öyle mi?” yüzüme tükürdü. Arabayı hemen sağa çektim. Yerimden sağa doğru eğilip boğazını tuttum.


“ Uyarıcam. Ama bir kez. Bir daha beni kışkırtırsan olacaklara katlanırsın.” Nefessiz kalınca bıraktım. Ölmemeliydi. Yaşarken ölecekti zaten. Önüme geri döndüm.


“Egehan dı değil mi? Baksana bana bi!” yüzümü ona döndüm. Tam bana tokat atacaktı ki kolunu tutup aşağıya doğru döndürdüm.


“ Uyardım değil mi?” kafasına dirseğimle baya sert vurdum kafasını cama çarpıp bayıldı.

Teybi açtım. En sevdiğim şarkı, rahatlayabilirdim. Gerginliğimi üzerimden attığımı hissettim ki bak sen şu işe gelmiştik. Burası benim kaçamak evim gibi bişeydi. Babamla son zamanlardaki kavgalarımızdan dolayı annem benim için almıştı. ‘oğlum kafanı dinlemek istersen git orda kal. Ne olduğu belirsiz arkadaşlarında kalma.’ Demişti. Gözlerim dolunca direksiyona bir yumruk attım.


“ Allah kahretsin. Allah kahretsin.” Hiç aklımdan çıkmadığı için içimdeki yangın sönmeyecekti. Sürtüğü alıp içeri soktum. Dokunmak bile istemiyordum. Belki de istiyordum. İliklerine kadar hissetsin.


Az yukarıdan koltuğa bıraktım. Korkmuş olacak ki baygınlık uykusundan uyandı. Yol boyunca kafa dinledim ya yeter tabi.

“ seni adi pislik. Ne istiyorsun lan benden. Allahın belası köpek. Soysuz. Bırak lan gidicem.” Kapıya doğru koştu. He evet bak anlımda da mal yazıyor. Açıktı kapı. Kapıyı zorladı zorladı.


“ imdat yardım edin. Bu it beni kaçırdı. Lütfen yardım edin. Kimse yok mu?”


“ Var bak ben varım Ece!” sırttım. Madem hevesli yardıma. Az gözünü korkutsam iyi olurdu. Susmasına yardım ediyim. Kolundan tuttum sıkıca. Sürükleyerek yattığım odaya götürdüm. Kapının ağzına ayağı takılınca düştü. Tekrar kolunu kavrayıp yerden kaldırdım. Yatağın üzerine ittirdim.


“ Hazırsan eğer ?” yüz ifadesi bir anda değişti. Tişörtümü çıkarıp yere attım. Kıpırdamadan öylece beni izliyordu. Daha sonra pantolona yönelince ellerim gözlerini sımsıkı kapattı. Açtığım pantolon düğmesini geri ilikledim. Şimdi değildi. Üzerine doğru uzandım. Yavaş hareketlerle tişörtünü yukarıya doğru sıvadım. Sümsük zaten ağlıyordu. Bağıra bağıra ağlamaya başladı. Tişörtünü kafasından geçirip bedeninden tamamen ayırdım.


“ lütfen yapma. Yalvarırım. Lütfen. Ne istersen yaparım. Ama bunu bana yapma.” Hiçte acıyasım gelmiyordu o kansızın orospusuna. Azıcık daha mutlu olayım bırakacaktım. Ama tam istediğim kıvama gelmemişti.


Üzerinde sadece sutyen kaldı. Ellerim sırtına sirayet ederken o yalvarmaya devam ediyordu. Ellerim kopçayı bulunca elimi geri çekip saçından tuttum. Yataktan kaldırıp yere savurdum.


tişörtün kanlıydı. Ben de yardım edeyim dedim. Aşağıda yardım istiyordun ya. Dolaptan idareten bir şeyler al sonra siktir git odadan” ağlayarak dediklerimi yapıp odadan çıktı. Bende kısa bir duş alıp yatacaktım.Duşa girip çeşmeyi açtım.


“Siktir!” Şampuan yoktu. Hep böyle şeyler beni bulurdu. Allahım! Havluyu belime dolayıp yarı kuru yarı ıslak saçlarımla çıktım banyodan. Hazırlanıp gidip şampuan alsam iyi olacaktı. Yoksa bu gece hayatta uyuyamazdım bu kansızın pis kızının kokusuyla midemi bulandırıyordu.  Cüzdanı cebime attım tam askıdan ceketimi alacaktım ki aklına geldi bu kızı burda bırakmakla doğru mu yapıyordum. Oda benle mi gelseydi acaba. Gözümün önünde olsun.  Ya siktir et dedim içimden kapıyı kilitle kapıda adamlar. Ne olacak sanki dünya turuna çıkıyorum. Altı üstü gidiş geliş 15 dakikalık yoldu. Ceketi giydim. Çıktım.



“ Serkan bak oğlum kız deyip hafife alma. Bi yere kaçmasın dikkat edin!”


“ tamam abi sen gelene kadar kuş uçurmayız.” İki parmağımı alnımdan yukarıya çekip kaldırdım görüşürüz dermiş gibi. Arkamı dönüp arabaya bindim.


Imm? Ne alsam? Clearmen, Head&shoulders neyse değiştirmemek en iyisi diyip clear aldım. Reyonun sonuna geldim. Döndüm tekrar bu mal kıza da lazım olur diye düşünerek Elidorun siyahından aldım. Kasiyere geldim.


“ Parliament aqua blue...” kasadaki kız arkasındaki camlı rafın kapağını kaydırıp istediğim sigarayı verdi. Poşeti uzattı ilk aldıktan sonra elime kasıtlı olarak değdi. Ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Sonra para üzerini uzattı. Poşete koyuyordum elimdekileri. Umursamadım.


“ Beyefendi para üstü.” Yüzüne baktım. Almadan çıktım. Kız bana tecavüz edecek herhâlde diyerek güldüm. Telefon çalmaya başladı. Sağ elimdeki poşeti sol elime alarak sağ elimi ceketin iç cebine attım. Telefonu çıkardım.

Serkan arıyor...


“ söyle serk...”


Abi tuvalette gittim iki dakika bile sürmedi işemem yemin ederim. Döndüğümde çalışan çocuk yerde yatıyordu. Kız kaçmış abi.”


“ Ulan bi orospuya sahip çıkamadın mı? Bekle geliyorum. Aradın mı adamları arayın didik didik edin heryeri bulun şunu! Sıçan gibi zaten taş altı ağaç üstü her yeri”


Ama bulayım bi ben ne yapacağımı biliyordum.!!







Bölüm atmaya başladım günü yok şuan. Online ders staj ders derken akıp gidiyo günler. Hazır olduğunda güncelliyorum kitabı. VOTE ve yorum please.



~KALBE SİRAYET~  | Texting | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin