#1 bts 🎉🎊
üniversiteye henüz geçen ve bölümünden nefret eden jeongguk, üst döneminden olan kim taehyung'un fiziğinin en iyisi olduğunu düşünüyordu.
Her açıdan.
texting/düz yazı
💙özel teşekkürler💙
@vkookgalp
@TaeggukYoonmin
@fallinglovewtaekook
...
umarım hayalet okuyuculuk yapmaz ve okuduğunuzu hissettirirsiniz, teşekkür ederim şimdiden❤️
iyi okumalar~
Billie Marten - Milk and Honey
bir an medyadaki şarkıyı jeongguk'un söylediğini hayal ettim ve kalbime bir sancı girdi.. size de öyle oldu mu? __________________________________
dakikalardır telefonum çalıyordu. kalbim o kadar kırıktı ki kolumu kaldırmaya bile halim yokmuş gibi hissediyordum. mesajlaşırken ne kadar yorulduğumu henüz yeni farkediyordum. ardı ardına kesilmeyen bildirim seslerinden taehyung'un mesaj attığını anlayabiliyordum fakat ne diyeceğimi bilmiyordum ki.
beni bu denli umursamayan birine kendi sorunlarımdan bahsetmek istemiyordum, öyle ki telefonu kapatmayı bile düşünmüştüm ama kafam çok karışıktı.
ona karşı ne hissediyordum? ergenliğimin sonlarında olduğumu biliyordum hatta ve hatta sırf bu yüzden onu hoş bulduğumun da farkındaydım. siktiğimin hormonları sağ olsun, hayatımda ilk kez bir erkeğe böylesine sarkmıştım. ilk başlarda bunun eğlenceli olduğunu düşünüyordum ve sadece dalgasındaydım işin, sonradan farkettim ki bu sadece hormonlarımın etkisiyle olacak bir şey değildi. sikeyim, düzdüm ben bir kere? hangi hormon beni bir erkekten hoşlanmaya itebilirdi ki?
ondan hoşlanıyor muydum? buna kesin bir şey diyemesem de her an onun yanında olmak, hep onu izlemek istiyordum. bir dost gibi görmek değildi ama bu, daha farklı bir şeydi hissedebiliyordum. onun yanında heyecanlanıyor oluşumu bir nedene bağlayamıyordum. düşüncelerimle boğuşurken sanki uykudan yeni uyanmışçasına, kulağıma dolan telefonumun zil sesi anca dikkatimi çekmişti.
derin bir nefes aldım ve bir süre bakışlarımı tavana diktim. telefonu artık açsam iyi olacaktı.
"efendim taehyung?"
"tanrım, kaç dakikadır arıyorum bilmiyorum bile. neden açmıyorsun jeongguk?"
"açmak istemedim çünkü"
"ha? ah.. ben- ben üzgünüm jeongguk-ah.. biliyorum-"
"neden özür diliyorsun ki taehyung? başından beri hep aynıydı bana karşı olan tavrın. asıl ben özür dilerim, zorla kendimi sana sevdirmeye çalışmışım gibi oldu."
"hayır jeongguk.. ah.. bunu daha sonra konuşsak olur mu?"
"konuşmasak da olur. artık o kadar merak etmiyorum sebebini. sanırım sevilmemeye alışmak üzereyim"
"tanrı aşkına lütfen bu şekilde konuşma, sevilmediğin falan yok lütfen- bunu daha geniş bir zamanda konuşalım sadece."
"uh.. peki? neden aradın beni"
"neden mi? ben, m-merak ediyorum jeongguk.. sıkıntı ne, dayanamadığın şey ne neden bölümü bırakmak istiyorsun?"
sebebi basitti, bu bölümü oldum olası istememiştim ben. babamın zoruyla yazmıştım ve ne yazık ki kazanmıştım işte. sanatçı ruhlu biriydim ve tek yapmak istediğim sanattı işte. dans etmek istiyordum, şarkı söylemek, tuvallerle oynamak istiyordum. bunlar için gündüzümü gecemi verebilirdim ve hiç de yorulmazdım ben. çok mutsuz hissediyordum kendimi, mühendis olmak istediğim en son şey bile değilken bunun için okuyor olduğumu bilmek ruhumu daraltmaktan öteye gitmiyordu. babamla sürekli kavga halindeydim çünkü mutsuz olduğumu görmesi daha da sinirlendiriyordu onu. ya başarılı olacaksın ya da olacaksın işte diyordu bana. durum böyleyken düşünebildiğim tek şey arabamı satmak ve başka bir şehirde yepyeni bir başlangıç yapmaktı. sanat fakültesine puanım zaten yetiyordu, okulumu ve yurdumu ayarlardım. çalışırdım da, kimseye ihtiyacım olmazdı. tek de kalsam en azından mutlu olurdum.
bütün bunları düşünürken ne ara taehyung'a hepsinden bahsettim farkında bile değildim. öyle ki gözlerim dolmuş, sesim çatallaşmıştı.
"jeongguk-ah.. bütün bu ilgisizliğini şımarıklığına vuruyordum çünkü o kadar gamsız duruyordun ki.. ben- tahmin edemedim durumların böyle olabileceğini.. gerçekten- cidden utanıyorum."
"ne yani, sırf şımarık olduğumu düşündüğün için mi bana köpekmişim gibi davranıyordun? yarım saat öncesine kadar falan?"
"h-hayır tabi ki-"
"o zaman neden? ben sana ne yaptım taehyung?"
derin bir nefes verdiğini duymuştum. karşı taraftan bir süre ses gelmeyince anlatmak istemediğini anlamıştım zira bunun hakkında daha geniş bir zamanda konuşmak istediğini de söylemişti. üstelemedim, hala bok gibi hissediyordum çünkü.
yine de, bir nebze de olsa rahatlamadım desem yalan olurdu. sesinin bu yumuşak tınısını ilk defa duyuyordum.
"her neyse.. sonra konuşalım madem bunu. ben uyumaya gitsem iyi olur artık"
"uyuyabilecek misin ki?"
"bilmiyorum"
"um.. jeongguk?"
"hm?"
"bana.. bana şarkı söylemek ister misin? hem, söylemeyi çok seviyormuşsun yeni öğreniyorum ama.. yine de duymak çok isterim, yani sesini."
"oh.. şimdi mi?"
"hıhım, böylece daha rahat uyuyacağım eminim"
" ...p-pekala? o zaman.. gece için bir tane şarkı seç hyung"
kıkırtısını duydum, ve derin bir nefes verişini. birkaç hışırtıdan sonra yatağına yattığını anlamıştım. bir süre sonra seçtiği şarkı beni gülümsetirken aynı zamanda da kalbimin teklemesine sebep olmuştu. bilindik bir şarkı değildi, aksine benim için özel sayılabilecek bir sanatçının şarkısını istemesi garip bir tepki vermeme sebep olmuştu. bunun üzerine kıkırtısını daha da net duyduğumda anlamıştım,
bu geceden sonra aramız çok daha farklı olacaktı.
_____________________________________
umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur, biraz gerçeklerimi yansıttığım bir bölüm oldu benim için.
jeongguk bu şarkıyı coverlasa yemin ederim başka hiçbir şey dinlemem
teşekkür ederim💙
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.