umarım hayalet okuyuculuk yapmaz ve okuduğunuzu hissettirirsiniz, teşekkür ederim şimdiden
iyi okumalar~
___________________________________
Ertesi sabah, fizik laboratuvarı, saat 09:45
"ders programımı kontrol edip saati ona göre ayarlaması ne kadar hoş.." derin bir iç çekti jeongguk. neden bilmiyordu ama taehyung'un bu hareketi onu her hatırladığında gülümsetiyordu. tekrar kolunu kaldırdı ve bileğindeki saate baktı.
pekala, bu sefer sadece onbeş dakika erken gelmişti.
kafasını iki yana sallayıp gülümsemesini durdurmaya çabaladı. kendini liseli platonikler gibi hissetmekten alıkoyamıyor, kendi kendiyle dalga geçiyordu içinden.
Kim taehyung, her zamanki ihtişamıyla binadan içeri girdiğinde üstüne yeniden bir çeki düzen verdi. elindeki poşete son bir bakış attı ve içindeki önlükleri kontrol etti. tabi ki fizik laboratuvarında kimyasallar ile çalışmıyorlardı fakat yine de laboratuvar kuralları gereği bu beyaz önlükleri giymek mecburiyetindelerdi. hayatında beyaz önlük görmemiştir o diye düşünürek bir tane de jeongguk için getirmişti yanında.
eh, haklı da sayılırdı.
nihayet laboratuvarın olduğu koridora vardığında küçük olanı görmesiyle küçük çaplı da olsa baştan aşağı bir kez süzdü karşısındakini. daracık olan, dolgun uyluklarını ve incecik belini tümüyle saran kot pantolonunun içine sokuşturduğu beyaz tişörtüyle oldukça sade görünüyordu. buna tezat olarak alnının bir kısmını açıkta bırakacak şekilde ayırdığı siyaha yakın saçları stilini tamamlıyor gibi gözüküyordu. yutkunmadan edemedi. her ne kadar ondan nefret ettiğini her seferinde dile getirse de ona -her anlamda- karşı koymak için özel bir çaba gösterdiği apaçık ortadaydı.
küçük olan ayakkabılarındaki bakışı kaldırıp karşısına baktığında elinde küçükçe bir poşetle yaklaşan o'nu gördü. yine o his vardı içinde, elleri yine terliyor olamazdı değil mi?
ah evet terlemişlerdi.
"günaydın jeongguk, erkencisin yine"
sorarcasına konuştuğunda sesindeki alayı sezmişti küçük olan. sanki ona inat yaparmış gibi bir de tek kaşını kaldırıp indirmesi ve yan sırıtışı bir süre aklına kazınacak gibi duruyordu jeongguk'un. gülümsedi yine de.
"günaydın, aslında ben de tam olarak az önce gelmiştim" kıkırdamasına engel olamadı büyük olan. Jeon jeongguk'tan bahsediyorduk, neredeydi o sert bakışlı seksi çocuk? şu an masum bir tavşandan hiçbir farkı yoktu çünkü. "hıhım. her zamanki gibi jeon"
elindeki anahtarların sesi dolduruyordu kulaklarını. kapı açıldığında öncelikle jeongguk'un içeri girmesi için bir süre bekledi taehyung. anlamsız bakışlarla kapının girişinden içeriye göz atmaya çalışan küçüğünü fark eden taehyung, sol elini jeongguk'un incecik beline koyarak içeri girmesi için öne itti. jeongguk nefesinin içine kaçtığını hissediyordu, yine de halinden memnundu.
"evet, burası deneylerimizi yapacağımız laboratuvar."
gözlerini deney aletlerinden çekemeyen jeongguk heyecanlı gözüküyordu. tam olarak ne yapacaklardı ki? fiziğin deneyi nasıl yapılırdı?
" gözünde büyüttüğün kadar zor değil, hatta zor bile değil. kolaylığını fark ettiğinde kredi kartlarının ve arabanın korkusundan bana partnerin olmam için o kadar yalvardığına pişman olacaksın. " taehyung gülümsüyordu ama samimi değildi. bunu hissedebiliyordu küçük olan ama durduk yere ne olmuştu ki şimdi? kullanıldığını falan mı düşünüyordu yoksa?
"hey, taehyung.. evet fiziğin çok iyi biliyorum ve senin garanti bir partner olduğunun da farkındayım." histerik bir gülüş çıktı taehyung'un dudaklarından. biliyordu işte, jeon jeongguk'un amacı en başından belliydi. onu bilgileri için kullanacak, belki de amacına ulaştıktan sonra onu rezil falan edecekti. jeongguk bir şeylerin ters gittiğinin en başından farkındaydı.
taehyung neden ona karşı hiç nazik olmuyordu ki?
hep başından savıyordu onu, sohbet bile edemiyorlardı ki onlar hiç. taehyung'un elindeki poşeti alıp bir kenara koyarak dikkatini çekmeye çalıştı." ama gerçekten sadece seninle partner olmak istiyordum, en başından beri sana yaklaşmaya çalıştığımın farkında değil misin hyung? konu sadece kredi kartlarım ve arabamdan ibaret değildi, sana kendimi yanlış ifade ettim biliyorum "
taehyung, jeongguk hariç her yere bakıyordu. sanki bir şey arıyor gibiydi ama hayır, kesinlikle bir şey aradığı yoktu. sadece gözlerine bakıp yalanlarına inanmak istemiyordu onun. kendisini korumak zorundaydı. jeon jeongguk tehlikeli biriydi, ona nolursa olsun güvenebileceğini sanmıyordu. düşüncelerinden sıyrılarak derin bir iç çekti taehyung. elindeki önlüklerden birini karşısındakine uzatırken göz teması kurmamak için büyük çaba harcadığını jeongguk anlayabiliyordu.
"bu önlük senin için jeon, bir an önce şu deneye başlayalım ve bitsin artık. seni senden daha iyi tanıdığıma yemin edebilirim"
____________________________________
öyle mi dersin taehyung? :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lab Partner//taekook
Fanfic#1 bts 🎉🎊 üniversiteye henüz geçen ve bölümünden nefret eden jeongguk, üst döneminden olan kim taehyung'un fiziğinin en iyisi olduğunu düşünüyordu. Her açıdan. texting/düz yazı 💙özel teşekkürler💙 @vkookgalp @TaeggukYoonmin @fallinglovewtaekook ...