GÖLGELER SERİSİ - 3 - CADI KAZANI

Cadı Avı

Genç bir kadın bulaşık yıkıyordu. Hava sabah olduğu halde karanlıktı. Gri fırtına bulutları gök yüzünü kaplamıştı. Bir çığlık duyuldu, genç kadın elindeki fincanı yere düşürdü, koşarak dışarı çıktı. Dışarıdaki salıncağın boş olduğunu fark edince, arkasını döndü, o sırada bir yıldırım düştü. Kadın eve geri baktı. Evin kapısında bir adam ve bir kız vardı. Kız ölü gibiydi. Kadının gözleri doldu. Ve kız bir anda yok oldu.

Evren müziğin sesini açtı. Bad Company çalıyordu.

Cem ve Lupe arkada irkilerek uyandılar.

Nina ise ön koltukta hiç istifini bozmadan gözlerini açıp Evren'e baktı ve "Kapa şu şarkıyı!" dedi.

"Neden beğenmedin mi?"

"Saat kaç?" dedi Cem.

"Saat on bire geliyor ve bu monoton hayatı renklendirecek bir fikir buldum," dedi Evren.

"Neymiş o?" dedi Nina.

"Cadı Avı!" dedi Evren sesini inceltip bağırarak.

Cem şaşkınca, "Ne?" diye sordu.

"Şaka, bakın yapmamız gereken birçok iş var. Bir, lanetten kurtulmak. İki, şu lanet kitabı bulmak. Üç, Lupe'yi Shewolf lanetinden kurtarmak."

"Dört, yemek yemek resmen midem sırtıma yapıştı," dedi Nina'da.

Lupe onaylarcasına havladı.

Cem, "Tamam o zaman hangisi ile başlayalım?" diye sordu.

Evren bilmiş bir şekilde parmağını kaldırıp, bilim adamı sesini taklit ederek, "Cadı Laneti, " dedi ve ciddileşip devam etti, "Sonuç olarak ölü olan birine kitap yaramayacağına göre veya Lupe'nin lanetini yok edemeyiz. Buna göre, Cadı Laneti birinci görevimiz."

Nina karamsar bir şekilde guruldayan karnını susturmaya çalışırken, "Tabii Şimal'in dediği gibi ölüm önce gelmezse," dedi.

"Dua edelim de Tuncay, Şimal ve Palmer bizden önce bir çözüm yolu bulsunlar," dedi Evren.

Ve siyah inci boş otobanda yol almaya devam etti.

Palmer telaşla telefona koştu ve Cem'i aradı.

Cem başta Nina'ya sonra kıtlıktan çıkmış gibi yiyen Evren'e bakıp telefonu açtı, "Alo Pal?" dedi.

"Cem, önemli bir gelişme var."

"Ne gibi?" diye sordu Cem Palmer'a.

"Lanetin ne olduğunu öğrendik."

"Güzel. Devam edin," dedi Cem heyecanla dinledi ve telefonu kapadı.

Evren başını kaşıyıp Cem'e meraklı gözlerle baktı, "Eee!" dedi.

"Evet laneti bulmuşlar. 'Adnoarte' diye geçen bir lanetmiş. En güçlü büyülerden. Bir bakirenin kanı ile bir bakire ruhu feda edip, kanı altın vampir kabı ile bir kamp ateşi..." Cem'in sözünü Nina kesti ve, "Sadete gel!" dedi.

"Sadet Nin, lanet güçlü bir lanet. Hem de en güçlü cadı laneti. Çözümü, kurtulma yolu ise sadece ölüm veya kendi yerine vereceğin çok sevdiğin birinin canı, ruhu. Veya cadının kopmuş kellesi ile başka bir ayin."

Evren ağzı tıka basa doluyken, "Çok güzel, sıçtık desene," demeye çalıştı.

"Hem de bayağı güzel," dedi Nina.

Cem, "Ne yapacağız?" diye sordu.

"Çoğunlukla bu soruyu sana biz sorardık," dedi Nina.

Evren alaycı yüzünü takınıp, "Doğru medyum, Stephen Hawking olan sensin," dedi.