Çağla gözlerini açtığında Ayça başında bekliyordu.
—İyi misin? dedi endişeyle. Çağla hemen doğruldu. Ayça'nın ellerini sıkıca tuttu.
—Beni boş ver! Asıl sen iyi misin? İçine giren ışığın ne olduğu hakkında bilgin var mı? dedi endişeyle. Ayça ona saf saf bakıyordu.
—Ne ışığı Çağla?
—Görmedin mi? dedi Çağla hayretle.
—Yoksa bu ışığı sadece ben mi görüyorum? diye düşündü.
—Neyi görmedim mi? dedi Ayça daha da endişeli bir şekilde. Çağla hızlı hızlı konuşmaya başladı.
—Neyi olacak? O mavi ışığı. Kitaptan çıkıyordu. Onu hissetmek o kadar kötü bir duygu ki... Bir anda odaya sen geldin. Sonra ışığın senin içine girdiğini gör-
—Çağla, sanırım bugün yeterince yoruldun. Cezadan çıktığın için böyle konuşuyor-
—Hayır! Ben ne gördüğümü biliyorum. Madem gör-düklerim gerçek değil söyle o zaman o sırada neden çığlık attın?
—Sen bayıldığın için, dedi Ayça normal bir şekilde.
Çağla şaşkındı.
—Gördüklerimden eminim, diye düşündü. Olanları biraz düşündü.
Sonra:
—Haklısın. Ben saçmalıyorum. Biraz dinlensem kendi-me gelirim, dedi Çağla.
—Olmaz, şimdi Aykut gibi konuştuğum. Onun yaptığı gibi karşımdaki kişi bana inanmadığında o beni soru yağmuruna tutmasın diye "saçmalıyorum" deyip konuyu geçiştirdim, onun gibi. Anlaşıldı. Bu konuyu kesinlikle Aykut'la konuşmaya ihtiyacım var, diye düşündü. Günü bu olanları konuşmadan geçirdiler. Çağla Ayça'ya Alp'le ilgili gerçeği anlatmak için ne zaman uğraşsa Alp yan-larında bitip bu konuşmayı yapmasını hep engellemişti.
* * *
Çağla sabahleyin uyandığında Ayça'nın çoktan hazırlanmış olduğunu gördü.
—Hadi Çağla, biraz hızlı ol, sen de hazırlan. Bu okulda daha fazla kalmak istemiyorum. Hah! Yanıma şu kitabı da aldım. Kitabın ödünç alma süresini uzatacağım. Hem araştırırız onu. Kitap eski bir dille yazılmış gibi-
—O kitap uğursuz! Onu bana yaklaştırma! dedi Çağla hemen. Ayça şaşkın şaşkın ona baktı. Ağzını hızlıca açıp kapadı.
—Bana bu tür şeylere inanmadığını söylüyordun. Şimdi ne oldu? İnanmaya mı başladın yoksa? dedi imayla. Çağla gözlerini ovuşturup esnedi.
Dalgın dalgın ona baktı ve:
—İnsanlar değişebilir, dedi.
Ayça iri yeşil gözlerini kıstı ve:
—Bu ceza sana yaramadı. Keşke hiç cezaya kalma-saydın, dedi. Çağla önemsemeyerek eşyalarını topladı.
—Bak, bu kitap işin esprisiydi. Sana önemli bir şey söylemek zorundayım, dedi Çağla ciddi bir şekilde.
—Evet, seni bekliyorum, dedi Ayça onun yatağına oturup. Çağla Ayça'nın yanına oturdu. Ona gözlerini dikti.
—Ne olursa olsun beni dinleyeceksin. İnanmazsan inan-ma ama beni dinle, tamam mı?
—Peki.
—Ama Alp hakkında.
—O zaman seni daha fazla dinlerim, dedi Ayça ve gülümsedi. Çağla ona üzgünce baktı. Aykut'un ona Alp hakkında söylediklerini, başta buna kendisinin inanma-dığını ve Alp'in nöbetçi olduğu gün yaşadıklarını bir bir anlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüzler Birliği (TAMAMLANDI)
ChickLitÇağla, okuluna giderken bir dahaki seneye orada okuyamayacağından ve arkadaşından ayrılacağı için üzgündür. Okula gittiğinde tek arkadaşı Ayça'nın getirdiği bir kitap sayesinde Ölümsüzler Birliği diye bir birliğin olduğunu öğrenir. Ayça'nın ölümsüzl...