Bavullarımızı hazırlıyorduk. Bebeğimizinkini Taehyung ile birlikte çoktan hazırlamıştık ve kendisi şu an aşağıda Jimin ve Yongjin ile birlikte oyun oynuyordu. Sabah kahvaltıya çağırmak için birlikte kaldıkları odaya girdiğimde şok olmuştum. Jimin Yongjin'e sarılmış, kafasını göğsüne koymuş uyuyor; Yongjin de elleri Jimin'in saçlarının arasında uyuyordu. Ne ara ne olmuştu bilmiyorduk ama ikisi bir anda çok yakınlaşmışlardı. Sanırım ikisi de uzun süre yalnız kaldıkları için bir anda birbirlerini sahiplenmişlerdi. Bu da çok hoştu. İlerleyen zamanlarda birinden birinin üzüleceğini de zannetmiyordum çünkü her ikisi de dünyanın en harika insanlarındandı.
...
"uçağın kalkmasına hala beş saat var. Bebeğimiz için de rahat olsun diye gece uçuşu tercih ettim bebeğim" diyordu elindeki yeni aldığı ayakkabıları bir kutuya koyarken. Daima kendisinden önce beni ve bebeğimizi düşünürdü,her ne kadar odun olsam da benim içinde daima kendimden önce Taehyung ve güzel bebeğim gelirdi. Odadan yavaşça çıkan Yongjin biraz bizi izlemiş ardından soru yöneltmişti "siz burada yokken eviniz ne olacak oğlum?benim kalacak yerim yok şimdiden söyleyeyim ha"
Aslında Jimin ile birlikte evimizde kalabilirlerdi ki, öyle de düşünmüştüm.
Fakat şöyle bir sorun vardı ki Jimin evimizi satıp Yongjin'le Amerika'ya kaçıp evlenir daha sonra ismini Jimmy diye değişebilirdi. O manyaktan daima her şey beklerdim çünkü."Hm bence burada kalabiliriz Jungoo evini bana emanet et dostum!" kapıdan fırlayan Jimin Yongjin'in yanına doğru atılmıştı. Taehyung yere çökmüş bizi izliyordu sadece. Çünkü eğer eve herhangi bir şey olursa Jimin'i öldürme sorumluluğu benim üstüme kalacaktı.
"Tamam tamam, Taehyung ile mükemmel zevkimizi konuşturarak adeta bir şaheser olarak yaptığımız evimiz, olmadığımız 4 gün boyunca siz iki şapşala emanet."
"Evet be," Jimin uzatarak söylemişti. "Yongjin bu ev 4 gün bizim Yongjin, sadece ikimizin Yongjin, başbaşayız 4 gün boyunca bu evde ben kriz geçiririm Yongjin."
Jimin o kadar heyecanlanmıştı ki nedenini anlayamamıştım. Jimin Yongjin'in kolunun altına girmiş bizi kapıdan uğurluyordu. Taehyung'un kucağında bebeğimiz, boştaki elinde bir bavul vardı. Bende kalan bavulları almıştım. Evde kalanlar ile vedalaştıktan ve ev hakkında tembihledikten sonra uçağa geç kalmamak için hızlıca evden çıkıp arabayla yola koyulduk. Uzun bir yolculuk bizi bekliyordu. En sevdiğim iki insan ile harika geçecek olan 4 gün vardı önümde. Rüya gibi geçecek olan 4 gün...
...
Havaalanına indiğimizde, bebeğim göğsümde uyuyor, Taehyung ise valizleri büyük bir güçle arabadan indiriyordu. Sırtıma attığım sırt çantasını omzuma tam oturttuktan sonra oğlumun kafasını üşümemesi için göğsüme iyice gömdüm. Uçağın kalkmasına henüz 1 saat vardı. Hava alanının bir kafesine geçmek üzere valizlerimizi sürüklemeye başladık.
Hoseok
Şşşş Jeonggukkiee
Tam olarak neredesiniz?
Sizi göndermeye geliyoruz.Jungkook
Cidden mi..?
Bende sizi bir hafta göremeyeceğim diye üzülüyordum...
Şey iç hatlarda soldan en baştaki kafedeyiz.
Konum atıyorummKısa süre sonra kapının önünde Yoongi ve Hoseok'u kol kola görmüştüm. Hemen onların arkasında da Namjoon ve Jin geliyordu. Masadan kalkıp hepsini selamlamıştık. "ha siz sormadan söyleyeyim, Jimin Yongjin ile gece kulübünde" "şerefsizin hali de bayaa başka oluyormuş" demişti Taehyung, sırıtarak. Masaya gelen makarnaları herkes önüne çekmişti.
Çatalına aldığı birkaç spagettiyi havaya kaldırdı Taehyung, "bebeğim ağzını aç" ellerimle yüzümü kapatmıştım. Sağ elimi hafif araladım, tek gözümle Taehyung'a bakarken, "gerizekalı, utanıyorum herkesin önünde" ağzımı açmamı fırsat bilen Taehyung,makarnayı ağzıma yerleştirmişti bile. Yoongi ve Hoseok normalce yerken, Jin ve Namjoon o klasik makarna ve sevgili pozunu veriyorlardı.
"heöy, Jeonghuuk ahh sence de bu makarna haarika değil mii?" ağzı makarna ile doluyken konuşan Taehyung bir bebekten farksızdı. Dudağının hemen yanında kalan yağı elime aldığım peçeteyle sildim. Çenesini ve dudağının yanını yavaşça okşadım. "şey yani istiyorsanız biz gidelim uçak kalkmadan hm? " ağzındaki salatayı zorla yutan Hoseok güçlükle mızmızlanmaya çalışıyordu. "kıskanma senin sevgilin odunsa ben napayım Hoseokiee" adını uzunca söyleyip Yoongi'ye bakmıştım. Umursamazca elindeki şaraptan yudumlamıştı. "Ah çocuklar şu an hiç keyfimi bozamam biliyor musunuz? nasıl olsa beleş yemek yiyorum şu an" "beleş mi..? Yoongi yolcuyuz biz parayı biz mi ödeyeceğiz cidden ha?" "yapacağınız işi sikeyim veletler"
Bebeğimin ağlaması ve kalkış saatinin yaklaşmasıyla yavaşça kalkmıştık. Dışarıda hesabı kitlediğimiz Yoongi'nin hesabı ödemesini beklerken vedalaşmıştık birbirimizle. "oğlum bana bak, bebeği üşütmeyin, bilmediğiniz yerlerden yemek yemeyin, çok gezmeyin valla kaybolursunuz, dikkat edin ha bi de -" "Jin anne.. Bazen bazı sihirli güçlerin annemle senin yerini değiştirdiğini düşünüyorum."
"Sayın yolcularımız, Y85 nolu Japonya-Jeju uçağımız kalkmak üzeredir."
Tekrar herkesle vedalaşıp uçağa doğru geçtik. Kapıda pasaport ve birkaç belgeyi hostese gösterip, yerimize oturduk.
Jeongguk: suga hyung hayvanlar gibi yemek yerken sevgilisi bizi çekiyor.. ah bir de benimkine bakın :)
Hoseok: sen benim sevgilime kurban ol be.
Namjoo: Jungkook ülke sınırları dışına çıktığı için Yoongi'nin gazabına aldırış etmiyor sanırım eheh
Yoongi: :) tatiliniz :) ne :) zaman :) bitiyo :) sizi :) sikik :) veletler :) ? :)
...
"Şey Jeongguk, biraz tuvalete gelmeye ne dersin? sıkıştım da hani.."
öhöm bölüm bitirme özürlülüğü vol 848383 bir dahaki bölüm erken gelecek umarım.. Güzel bir tatil geçirmelerini diliyorum Taehyung ve Jungkook'un. Ayrıca makarna ve yüz okşama olaylarını bilirsiniz. Birkaç gün önce paat diye yüzümüze fırlattı çünkü Jungkook ve Taehyung :))
Umarim beğenirsiniz bu bölümü. sizi seviyorum *'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kim's Family | taekook
Roman pour AdolescentsTaehyung ve Jungkook bir bebek evlat edinirler. -Married YoonSeok