Neden her yer karanlık ve sisliydi. Ağlamak istememe rağmen ağlayamıyor, konuşamıyor hatta yutkunamıyordum bile. Çok korkuyordum, nasıl bir yerdeydim ben böyle. Kulağıma biri "Azra" diye ismimi fısıldadığında bile ne kadar korksamda yine de hareket edememiştim. Ürkütücü bir sesle gülerek "Korkma Azra" diye fısıldamıştı. Üstüne bir de ateş gibi sıcak olan parmaklarını boğazıma değdirdinde. Acıyla öyle bir çığlık atmıştım ki, en son dediği şeyleri umursayamamıştım.
"Kızım, kızım uyan" canım o kadar çok yanıyordu ki ağlamaktan başka bir şey yapamıyordum. Başka bir ses "kabus görüyor kız" dediğinde zorda olsa ıslak gözlerimi açmayı başarmıştım. Hâlâ ağlıyordum, elimi boğazıma götürdüğüm de canım öyle bir yanmıştı ki tekrar çığlık atmamak için kendimi zor tutmuştum. Gördüğüm kabus o kadar gerçekçiydi ki, etkisinden kurtulmam zor olacaktı. Bana su uzatan görevliye teşekkür edip çantamda ki suyu çıkardım ve içmeye başladım. Kendime gelmem gerekiyordu alt tarafı rüyaydı işte, uzatmanın bir anlamı yoktu.
Yaklaşık beş dakika sonra mola veren otobüsle sigaramı, çakmağımı alıp dışarı çıktım ve bulduğum her hangi bir yere oturdum. Sigaramı yakarken hâlâ gördüğüm rüyayı düşünüyordum. Düşüncelerim yüzünden hangi ara Bittiğini anlamadığım sigarayı fırlatıp tuvalete doğru ilerledim. Tuvaletten çıktığım da bir yandan makyaj diğer yandan dedikodu yapan kızlara gözlerimi devirip çıkacaktım ki, ayna da gördüğüm karartıyla gözlerimi kapattım. Sakin ol Azra sadece göz yanılmasıydı, gözlerini açtığın da öyle bir şey görmeyeceksin, sakin ol. Gözlerimi açıp tekrar aynaya baktım, evet haklıydım karartı falan yoktu. Muhtemelen gördüğüm rüyanın etkisiyle olan bir göz yanılmasıydı.
Gözlerim boğazıma kaydığında üç tane alt alta çizik görmüştüm. Aynaya iyice yaklaştığımda yanık olduğunu fark ettim, siktir rüyam... yutkunup yanığa dokunduğum da daha önceki gibi acımamıştı ama hafif bir sızı vardı. Yanımda ki kızlara dönüp "kızlar, kapatıcınızı kullanabilir miyim acaba? İzi kapatacağım da" deyip boğazımı gösterdim.
"İyi de iz falan yok ki"
"Nasıl yaa burda işte" deyip izi tekrar gösterdiğim de, 'âaa deli mi ne?' Diye söylenip dışarı çıktılar "ulan ben sizin varya" aynaya tekrar baktığımda izden eser yoktu, nasıl ya? Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Sanırım aklımı kaçırıyordum, bundan kimseye bahsetmemeliydim. Otobüsü kaçırmamak için dışarı çıktım, umarım Ankara bana iyi gelir ve her şeyi unuttururdu.
∞∞∞
Arkadaşlar yazım hatası yaptıysam kusura bakmayın, telefondan yazıyorum. Oylarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin lütfen, seviliyorsunuz.💖💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolsuzlar
RandomAilesini kaybettikten sonra, doğduğu Ankara'nın küçük bir köyü olan Saraya geri dönen Azra, inanmadığı varlıklarla baş edebilecek mi? Peki ya kuralları çiğnediği için, insan bedenine hapsedilen bir cin kurtulmak için tek şansı, kurban edilmesi ge...