✁
Genç adam adının seslenilmesiyle yaklaşık on beş dakikadır oturduğu deri koltuktan kalktı. Dengesini sağlamaya çalışırken sağ elini fark etmeden karnına götürmüştü fakat hemen geri çekti. Karnına mümkün olduğunca dokunmamaya hatta bakmamaya çalışıyordu çünkü dokunursa hissederdi ve içten içe istediği bu çocuğun varlığına alışmak istemiyordu. Zaten birkaç saat içinde ondan kurtulacaktı.
Şu an yaklaşık üç haftalıktı karnındaki bebek. Son on bir gündür doğru düzgün yemek yiyip uyuyamadığından olsa gerek -her uyuduğunda korkunç kabuslarla uyanıyordu- oldukça halsiz düşmüştü. Öyle ki, son iki gündür okuldan izin almış, bütün gün evde yatıp dinlenmişti. Sınav dönemine bu kadar yaklaşmışken öğrencilerini ihmal ettiği için kendini kötü hissediyordu. Toparlandıktan sonra ilk iş, isteyen öğrencileriyle ek ders yapmaya başlayacaktı.
Hemşirenin açtığı kapıdan içeri girdi. Doktor masasında oturuyor ve bir önceki hastanın dosyalarıyla ilgileniyordu. Eliyle masasının önündeki deri koltukları göstererek oturmasını söyledi fakat başını kaldırmadığı için Jeongguk'u göremedi. "Merhaba hyung." Tanıdık gelen sesle başını kaldırıp Jeongguk'la göz göze geldi. Onu burada görmeyi hiç beklemiyordu. Hastaneleri -özellikle de kendi bölümünü- sevmediğini biliyordu çünkü. "Jeongguk?" Şaşkınlıktan bir an ne yapacağını bilememişti. Hala yerinde oturduğunu fark edince apar topar ayağa kalkıp kollarını iki yana açtı. Dört aydır hiç görüşmemişlerdi. Jeongguk bekletmeden hyungunun kolları arasına girdi ve sıkıca sarıldı. Desteğe ihtiyacı vardı.
"Neden buraya geldin? Yani- sen sevmezsin hastaneleri, her şey yolunda mı?"
"Hyung, aslında... Kürtaj randevum vardı." Genç doktor duyduklarıyla donakaldı. İnanamıyordu bir türlü. "Sen, hamile misin?" Şaşkınlıktan sesi titremişti ve oldukça tiz çıkmıştı fakat ikisi de umursamadı. "Üç haftalık. Düşürmek istiyorum. Hızlıca halledebilir misin hyung?"
"B-ben bilmiyorum. Taehyung'un haberi var mı? Emin misiniz?"
"Haberi var ve o da aldırmamı istiyor hyung. Eminim. Böylesi daha iyi." Jeongguk son cümleyi söylerken gözlerinde belli belirsiz bir tereddüt gördü doktor. Bu çifti yedi yıldır tanıyordu. Yani, çocuk istediklerini fakat korktuklarını anlayabilecek kadar uzun süredir. Ayrıca onların ne kadar iyi babalar olacaklarını da biliyordu. Ebeveyn olmayı herkesten çok hak ettiklerine inanıyordu. Eğer ki hala biraz olsun istiyorlarsa bebek sahibi olmayı, onlara yardım etmeliydi çünkü bundan başka bir şansları muhtemelen olmayacaktı. Onu kendi sözleriyle ikna edemeyeceğinin farkındaydı. Jeongguk kendi kendine konuşmalı ve kararını kendisi vermeliydi. Ancak bunun için yapabileceği tek şey kürtajı biraz olsun ertelemekti. Elinden daha fazlası maalesef gelmiyordu.
"Kürtaj yaptırmak için öncelikle hastanenin psikoloğuyla konuşmalısın. İstenmeyen sonuçlara engel olmak için gerekli bir prosedür. Ayrıca bebeğin babası da hastaneye gelip imza vermeli."
"Hyung beni tanıyorsun. Bu bebeği istemiyorum. Hemen şimdi Taehyung'u arayıp sorabilirsin-"
"Bu benim elimde olan bir şey değil Jeongguk. Eğer sana şimdi düşük yaptırırsam işten atılabilirim. Üzgünüm ama psikologla en az kırk dakikalık bir seans yapmak zorundasın." Jeongguk itiraz etmek için açtığı ağzını doktorun kararlı bakışlarını görünce kapattı. Onaylamaktan başka bir şansı yoktu.
"Sana yarın için bir randevu alacağım. Ve lütfen, sadece gitmiş olmak için gitme. İçinde ne varsa söyle ve düşüncelerine izin ver. Önyargılı olmaman gerek, bu mühim bir konu. Karar vermeden önce kendini de dinle. Pişman olacağın bir yol seçmeni istemiyorum Gguk." Koruyucu bir abi tavrıyla gencin üst kolunu okşayarak destek olmuştu. Ve daha sonra Jeongguk içinde olmaktan hiç hoşlanmadığı muaynehaneden çıkıp gitti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
förflunta och framtiden
De TodoJeongguk ve Taehyung geçmişlerini geride bırakıp geleceklerine kucak açabilecek mi? . . . şubat2020 . #47 mpreg #11 ggukv #35 vgguk . . . /2020