"Buyrun."
"T-teşekkür ederim." Jeongguk doktorun kendisine uzattığı mendili alıp ıslanan yanaklarını sertçe sildi. Tanımadığı bir kadının karşısında böyle çocuk gibi ağlamak onu rahatsız hissettiriyordu. Tamam, ağlamaktan utanıyor falan değildi ama bu kadınla tanışalı ne kadar olmuştu ki? Yarım saat en fazla.
"Önemli değil Bay Jeon. Dilerseniz çıkabilirsiniz, işimizin bittiğini düşünüyorum. Sevgilinizle konuşmayı unutmayın lütfen."
"Konuşacağım, teşekkür ederim." Orta yaşlı kadının önünde hafifçe eğilerek veda etti ve son kez gözlerini silerek elindeki mendili masanın üzerindeki küçük çöp kasesine attı. Terapist gülümsedi ve kapıyı açarak Jeongguk'u yolcu etti. "Kendinize iyi bakın Bay Jeon."
Jeongguk hastaneden çıktığında hala tam olarak kendine gelebilmiş değildi. Ne yapması gerektiğini biliyordu ve yapacaktı fakat içindeki o korku asla yakasını bırakmıyor, utanmadan pençelerini geçiriyordu zihnine.
Ona izin vermeyecekti, bu konuda kararlıydı.
Market alışverişi yaparken ve eve dönüp akşam yemeği için hazırlık yaparken bile bu düşünceli halinden kurtulamadı -bu yüzden yanlışlıkla yemeklik krema yerine pasta kreması almıştı ve pirinç almayı da unutmuş, eve döndükten sonra bir kez daha çıkıp yakınlardaki bir marketten pirinç ve krema almak zorunda kalmıştı. Daha sonra eve dönüp aldıklarını mutfağa bıraktı fakat yemek yapmaya başlayamadı çünkü birden kendini çok halsiz hissetmişti. Taehyung'un işten dönmesine henüz beş saat olduğunu gördüğünde acele etmesine gerek kalmamış, yatak odasına çıkıp rahat pijama takımlarını giymiş ve bir süre yatıp dinlenmişti. Uyku tutmasa da Taehyung kokan geniş yatakta neredeyse bir saat boyunca öylece uzanmıştı. Akşamı düşündükçe heyecanlanıyor, karnı kasılıyor fakat sonra Taehyung'un olumsuz tepki vereceğini düşünüp kendi kendini üzüyordu. Zaten uzun süredir içinde olduğu melankolik ruh hali hayatını mahvederken bir de sürekli dalgalanan duygularıyla baş etmek zorunda kalmıştı. Hamilelik hormonlarından kesinlikle nefret ediyordu.
Yeterince dinlendiğini hissettiğinde yavaşça yataktan kalktı ve aynı uyuşuk hareketleriyle mutfağa kadar sürükledi kendini. Tüm malzemeleri çıkarıp ocağın altını açtı. Normalden birkaç kat yavaş hareket ettiği için olması gerektiğinden uzun sürse de iki buçuk saat içinde tüm yemekler hazırdı. Tatlı yapmakta berbat olduğu için -genelde tatlıları Taehyung'a yaptırırdı çünkü annesinin küçük bir pastanesi vardı ve Taehyung gençken annesiyle birlikte çok tatlı yapmıştı- eve gelmeden önce pastaneye uğrayıp meyveli ve fıstıklı bir pasta almıştı. Şimdi sadece masayı kurmalı ve beklemeliydi. Yaklaşık bir buçuk saati kalmıştı.
Salonun camdan olan duvarını tamamen açıp bahçedeki verandayla birleşmesini sağladıktan sonra verandadaki iki kişilik küçük masaya kırmızı saten bir masa örtüsü serdi. Onun üstüne iki kişilik beyaz bir servis örtüsüyle birlikte beyaz tabaklar ve kırmızı peçetelerle servis açtı. Beyaz şarap kadehleri, cam bir vazoda birkaç dal kırmızı gül ve iki beyaz mumla masayı tamamladı. Sade, şık ve sıcak bir masa olmuştu.
Salonda çıtırtılar çıkararak yanan şöminenin önündeki pufa oturdu ve ayaklarının dibinde dans eden alevleri izlerken bir eliyle farkında bile olmadan karnını okşadı sakince. Farkına vardığındaysa duraksadı ama devam etti aynı sükunetle. Dakikalarca sevdi henüz şişmeye başlamamış karnını fakat gözleri bir kez bile aşağı inmedi, alevlerden ayrılmadı bile. Garip bir şekilde huzurlu hissediyordu. Bedeni rahatlamış, tüm o fiziksel sancıları ve bitmek bilmeyen yorgunluğu bir anda vücudunu terk etmişti sanki. İşte tam bu anda fark etti ki, karnındaki o birkaç hücreden güç alıyordu. Henüz bir bebek sayılmazdı ama oradaki varlığı Jeongguk'a umut oluyordu. Sonunda bunu anladığında dudak kenarları yavaşça kıvrıldı. Acı ve burukluk içeren fakat tamamen içten ve mutlu bir gülüştü bu. Jeongguk mutluydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
förflunta och framtiden
De TodoJeongguk ve Taehyung geçmişlerini geride bırakıp geleceklerine kucak açabilecek mi? . . . şubat2020 . #47 mpreg #11 ggukv #35 vgguk . . . /2020