Deveran

99 17 4
                                    

Devasa bir kutunun içinde kaldık sanki
Üzerimize yağmur gibi katran yağıyor
Günahların katranı
Koşsak ve saklansak nafile
Örtünsek ve utansak
Görünmese yüzümüz kiri pası
Yine de lekelendi bir kere üstümüz

Rahmeti zahmete dönüştüre dönüştüre
Terkettik temiz sayfalardan sunulanı
Bunalımların..
Kaosun...
Kargaşanın efradı olduk
Gömlekler ve gömleklerimiz
Kimimize büyük geldi
Kimimiz büyüdük ve sığmadık içine
Oysa hurma dalları kapatacak kadarda olsa cesedimizi
Şerefli bir yaşama taliptik

Seçmedim seçemedik diyemem
Çünkü biz boğduk kendi ellerimizle
Doğuşa kadar besleyecek damarı
Biz düştük belhüm adâle
Ellerim ellerimiz
Bir cinayet mahalini terketmiş gibi
Tenimiz suçluyor, gözlerimiz eritiyor
Göğüs kafesinde kim mahpus
Tırmalıyor acıtıyor yüreğimizde parmaklıkları

Koşsak yanacakmışız gibi
Kalırsak kor oluruz
Düşünürsek kalboluruz
Uyuşursak ölürüz
Çağın kazuratı var üstümüzde
Göçemeyiz de bir yere
Üzerimizde izi var bin günahın
Sırtlanlar sürüsünde bir izden bulunuruz
Her yerde hem yem oluruz

Biz artık ne ucsuz bucaksız bir rüyada geziyoruz
Ne hayatta bir benlik taşıyoruz
Yalnız bir hayalin peşinden diyarlarca koşuyoruz

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin