Sorular büyüdükçe biz de büyüdük
Sorgu odasında belkilerle
Ağırdan cevaplar hep süregelmiş
Ağırdan lokmalar dizmiş boğaza
Hep hakedilmişlik değil yaşanmışlıklar;
Kimi şahit kimi darboğaz prangalarla...
Avucumuza bırakılan yabancı,
Ya da terkedilmiş bir hancı,
Bazen tuttu bizi eksiklerimizden.
Boşvermişliklerle hapsolan biziz
Miskinliğin en acı armağanına
Ukde kalan yalnız hikayeler mi?
Yoksa bilinmez kinayeler mi?
Parça parça bölünmüş bir bütün
Ve çatlaklarında yaşamaya alışan
Biz savruk iklimin müsebbibleri
Her biri başka diyara meftun
Her biri ayrı sesten beslenen
Bir savaş damarı bu ayrı ayrı
Sokağı sağırlar ve âmâlarla dolu
Ne bir kimse duyar ne görür
Sanki ölmüş bir şehrin
Can çekişen son sakinleriyiz
Ki bayrağı gönderde tutacak asker
Kalede and içmiş bekleyenleriz
Yine bir çembere düşüyor ateş
Yine hiç değişmiyor maktulün adı
Biz miyiz bu suçlu tavrın sahibi
Yine biz miyiz bozan ahidi
Hür bir fikrin nöbetçisi
Leviathandan zabıtlarından mesul
İntikam planlarına muhatap
Her öğüdünde amalara sarılmış
Her söylediğinde şerhe soyunmuş
Anlaşılamamaktan sırf düşüyor bitap
Ümüğü sıkılan kişi bir gün içine baksa
Bir gün ruhunu kanatsa
Ve düşmanı kendi vatanında kabartan
Yabancıdan hesap sorsa
Vakur bir karşılama ve cesur bir direnişle
Silerdik belki bu kaygıları.
Bizi zaaflarımızdan tutan bu ahval
Kusurlarını kapattı bizden yana
Yoksa zayıflıklarla satan biz miyiz
Uhdemizde kalmış son artıkları
Ya da kendi kendine parmaklıkları
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP
Poezja(Yazacaklarım yalnız bir arşiv ve bir serzeniş mahiyetinde kalmasını umuyorum) "Çağın dehlizlerinde kaybolan,yazmasaydım delirecektim " diyen bir adamdan bir takım sesler... Hepimiz kaybolduk,ben arıyorum...
