8.Bölüm

561 45 0
                                    

Duyduğum ses ve kelimelerle kaşlarımı havaya kaldırıp "Jungkook" dedim yüksek sesle. "Jungkook da kim? O da mı var?" Dedi aynı ses. Sanırım kafayı yiyorum. O kişinin yüzünü görünce rüyadan terler içinde uyandım. Bu nasıl rüyaydı? Jungkook kendini tanımıyordu ve" Jungkook da kim" diyordu. "Beni çabuk unutmuşsun" da diyordu. Hadi ama bunlar cidden kafamı karıştırıyor. Saate bakınca Jimin'le buluşmamıza geç kaldığımı anladım. Tabi yani hazırlandıktan sonra yatakta telefonumdan oyun oynarsam uyumam normal. Jimin'i arayıp özür diledim. "Seni tek bir şartla affederim." Dedi. "Kabul. O şart nedir?" Diye sordum hemen. "Yuna'yı bana ayarlasanaaaa" dedi son kelimeyi uzatarak. "Basit. " dedim. Sevinç gösterisi yaparken "Tamam kes. Sana numarasını vereyim ve sevdiği sevmediği şeyleri yazayım. Zaten sevgilisinden ayrılalı baya zaman da geçti. Yeni birini arıyordur o. " dedim. Defalarca teşekkür edip telefonu kapattı. Deli bir çocuk!

Aklıma yine rüyam geldi. Son zamanlarda biri beni izliyormuş gibi de hissediyorum. Acaba Jungkook burada mı? Ama bu imkansız! Yakalanırsa nolcak? Cidden beynim durdu.

Saat akşam 8 gibi Jimin'e sabah geciktiğim buluşmamızın telafisini yapmak üzere söz verdim. Gerçi ödenmiştik ama Yuna ile ilgili detayları yüz yüze konuşmak istedi. Sanırım bu kıza tutulmuş.

Üstüme siyah bol tişört altıma da mavi paçaları yırtık kot pantolon giydim. Beyaz ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Üstüme herhangi bir şey almadım çünkü Mart ayı çok soğuk sayılmaz. Dışarı çıkınca maskemi taktım. İyice karanlık tarafa alışmıştım ve bu hoşuma gidiyordu. Jungkook gittikten sonra bir daha ışık açmadım ciddiyim. Jimin'le kafede buluşup sohbete daldık. Ona Yuna'yı tanıttım. Sevdiği şeyleri falan işte. En son olarak da tanışma faslını halletmek için numarasını verdım ve Jimin adına bir mesaj attım.
Jimin:Selam Yuna! Numaranı sınıf  grubundan buldum ve yazmamın sebebi matematik dersindeki projem için yardıma ihtiyacım var. Senin de matematiğinin iyi olduğunu duydum. Bana yardım edebilir misin?
Bence işe yarar bir taktik. Hem ben kurtuldum Jimin'e yardım etmekten hem de o sevdiğiyle konuşma fırsatı buldu.

Eve dönerken yine o bakışları hissettim. Etrafıma bakınca sinirlendim ve bağırdım. "Yeter artık! Her kimsen ortaya çık! Diye. Sonra bana doğru yaklaşan bir gölge gördüm. Yaklaşan kişinin kokusunu hatırlıyorum. Yüzünü net göremedim ama gördüğüm kadarıyla bu Jungkook'tu. Hemen ona sarıldım ve o da bana sarıldı. "Seni çok özledim." Dedi. Sesini duymayı özlemişim. Kokusunu, yüzünü, her şeyini. "Ben de seni çok özledim" dedim. "Neden bir haftadır beni izledin?" Diye sordum. "Beni unuttuğunu ve Jimin'i sevdiğini zannettim. Uzaktan izlemekle yetindim. Sonra Jimin'le arkadaş olduğunu anladım ve ortaya çıktım" dedi. "Seni unutacağımı zannetme asla. Ben seni unutmam" dedim. O da gülümsedi ama sonra söndü. "Yarın gidiyorum Seoul'e. 2 ay daha var. Sabretmemiz gerek. " dedi. Üzülerek sarılmaya devam ettim. Kokusunu ciğerlerime doldurdum. Sokak lambasının ışığı yüzüne hafif vuruyordu ve gözüken minik gözleri kalbimin hızlanmasına sebep oluyordu. Ayrılınca elini tuttum. Beni evimin yakınına kadar getirdi ve sonra ayrıldık. Tabi yine zor oldu. Yanağımı öptü ve "Hoşçakal" diyip gitti. Ben de arkasından baktım bir süre. Sonra eve girdim ve yattığımda yine rüyamda onu gördüm. Bu sefer çok güzel bir rüyaydı. Kavuştuğumuz bir rüya.

...

Karanlığın Dünyası•JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin