Uyandığımda yatağımda yatıyordum. Kendimi enerjik hissediyorum. Jungkook yoktu ve mutfağa gittim. Kahvaltı hazırlamaya çalışıyordu. Beni görünce gülümseyip yanıma geldi. "Daha iyi misin" diye sordu. Kafa salladım. "Bana ne oldu" diye sordum. Gülümsemesi kayboldu ve anlatmaya başladı. "Lisa seni dövdükten sonra kaçtı ve onun peşinden gitmedim. Sana yardım etmem lazımdı. Kucağıma aldığımda iyi olmadığını söyledin ve bayıldın. Hastaneye götürdüm. Yaralarına ilaç sürdüler ve pansuman yaptılar. Hasta olduğun için serum da taktılar. Dinlenmen gerekmiş. Bir kaç gün dinlensin dedi doktor. Hastanede bir gece kaldığında sabah seni eve getirdim. Sen derin uyuyordun. Bir ara uyanmıştın ama hatırlıyor musun bilmiyorum. İşte eve geldiğimizde saat sabah 7ydi. Odana bıraktım uyudun." Dedi. Ahh salak Lisa. Onu öldüreceğim. Bir elime geçse.. Her neyse şimdilik bunu başka bir zamana bırakalım. Jungkook mutsuz görünüyordu. Sanırım baya bozulmuştu. "Ben iyiyim. Üzme kendini" dedim. "Sana bakmam gerekti. Ya yetişemeseydim" dedi. "Ama yetiştin ve bir şey olmadı. Bak ben hala tek parçayım" dedik gülümseyerek. Biraz daha yumuşamıştı. Kahvaltı yaparken "Sen bizi takip ediyordun değil mi" diye sordu. "Napsaydım? İyi ki gelmişim zaten. Seni ona av olarak bırakamazdım. Hem evde olsaydım daha kötü olurdu." Dedim. Şimdi hatırladım. Lisa telefonda konuşurken "Kızı kaçıramadınız" demişti. Jungkook anlamaz bakışlar yollarken ben durumu geçiştirmeye çalıştım. Ama o yemedi ve en sonunda pes edip anlattım. Şok olmuştu ve sinirliydi. "Sakin ol. Bana hiçbir şey yapamazlar" dedim. "Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun" diye sordu. Tamam sanırım artık vakti gelmişti. Ayağa kalkıp karşısına dikildim. Karanlık taraf güçlerimi denemekten ne zarar gelebilirdi ki? Evet, doğru tahmin. İki farklı taraf var. Bunlar laf olsun diye mi? Hayır tabiki. Bizim güçlerimiz var. Niye bu zamana kadar söylemedim? (Yazar mal olduğu için unuttu ehe özür dilerimmm). Her neyse. Öyle büyük bir şey değil. Sadece çok sinirlenince ya da ani korku anında kanatlarınız çıkıyor ve güçleniyorsunuz. Öyle büyük bir şey degil. Şu zamana kadar hiç kullanmadım. Çünkü daha her şey çok yeni. İki taraf da güçlü. Bu iki taraf arasında kavga çıkarsa iyi şeyler olmaz. Cidden..
Fazlasıyla sinirliydim. Aklıma Lisa'yı getirdim ve ellerimi yumruk yaptım. Siyah kanatlarım açıldı. Gözlerim koyulaştı. Ama şuan sırası olmadığı için sakinleşmeye çalıştım. Bunu geceye saklayacağım. Jungkook da ayağı kalkıp beyaz kanatlarını açtı. Onun gözleri sarı oldu. Aydınlık taraf, ne beklersin ki?
Gün boyunca yattım. Gece için plan kurdum ve o sırada Jungkook matematik çalışıyordu. Ben okula gitmeyeceğim. Raporluyum dinlenmem gerek ehehe. Jungkook'un şeytani planlarımdan haberi yok. Ama bir akşam olsun da. Öğrenecek.
Akşam 20.34
-Jungkook
-Efendim
-Lisa'dan intikam alacağım.
-Ben de varım.
-Tabiki.
Saatin 12 olması gerek. Çünkü insanların ortasına böyle çıkmak biraz sorun olabilir. Kavga çıkarmak istemeyiz, öyle değil mi?
Gece 01.30
Saat 12 yi geçmişti ve biz de avını bekleyen kurtlar gibi Lisa'nın evinin çatısına çıktık. Bu iş eğlenceli olmaya başlamıştı.
Lisa'nın odasının ışığı yanmıyordu. Yani karanlık taraftan biri. Niye ışık yaksın ki?
Unuttuğumuz bir detay vardı. Jungkook aydınlık taraftan ve bu anlaşılıyor. Onun gitmesi gerek. Bu işi tek başıma halletmeliyim.
-Jungkook senin gitmen gerek. Anlaşılıyor.
-Hayır seni yalnız bırakmam
-Ama sorun çıkmaması lazım. Hadi git lütfen
-Seni yalnız bırakmak istemiyorum.
-Jungkook lütfen.
-Tamam gidiyorum ama bana haber ver.
-Tamam.
Jungkook gidince Lisa'nın camından içeri girdim. Sesini duydum. Uyuyordu. Hadi ama ben bunları yemem. Uyuma numarası mı? Cidden.. ona iyice yaklaştım. Sonra onu kucağıma alıp kanatlarımı açtım ve gökyüzüne yükseldim. Gözlerini açınca korkuyla bağırdı. "Ne oldu karanlık insanı? Korktun mu" dedim alayla. "Ben de karanlık taraftanım ve istersem dönüşebilirim. Niye korkacağım" dedi sırıtarak. İşte daha çok sinirlendim. Yere yaklaşınca onu fırlattım. Yerde sürüklendi ve ayağa kalkınca birkaç yerinin kanadığını fark ettim. Daha bitmemişti değil mi? O da dönüştü. İşte şimdi daha eğlenceli olacak. Bana yumruk atmasıyla kafamı sola çevirdim. Yanağım biraz sızlamıştı. Gökyüzüne doğru yükselince karnıma yumruk attı. Yere doğru yavaşça inerken tekrar yumruk attı. Hızla uçup beni yere itti. Düştüm ve yattığım yerden öylece kaldım. "Ne oldu? Kaybettin yine. Jungkook benim olacak bunu aklına sok. O senin gibi bir eziği sevmez" dedi. Şimdi çok sinirlenmiştim. Yerde öyle yatarken aniden istem dışı gökyüzüne fırladım. Her şey kontrolüm dışındaydı. Canım yanıyordu. Bir siyah kanadım kapanmıştı ve yerine beyaz kanat çıkmıştı. Sağ kanadım ve sağ gözüm siyahtı. Sol gözüm sarı ve sol kanadım beyazdı. Neler oluyor? Dedim kendi kendime. Bu mümkün müydü? Çok hızlı uçuyordum. Lisa beni görünce korktu. "Bu da ne" diyip kaçmaya çalıştı. Ben onu kanadından tutup döndürdüm ve gökyüzüne fırlattım. Aşağıya doğru hızla düşerken tuttum ve evinin olduğu binaya fırlattım. Acıyla bağırırken ne yaptığımı anlamıyordum. Sadece içimdeki tüm nefret ve kini boşaltıyordum. Onu her yere fırlatıp duruyor kendime engel olamıyodum. En son Jungkook geldi ve engel oldu. "Yeter" dedi. Benim halimi görünce şaşırdı. Onun gözlerine bakınca kendi yansımamı gördüm ve eski halime geri döndüm. Kanatlarım kapanınca göz rengim de yerine geldi. Ne olmuştu bana? Lisa bana korkarak baktı. Tabi o kadar sese uyanıp bizi izleyen insanları fark etmem uzun sürmedi. Öfkeden gözüm döndüğü için o an anlamamışım. Çevreme baktığımda herkes geri gidiyordu. Benden korkuyorlardı. İleri bir kaç adım atınca annesinin kucağındaki bir çocuk ağlamaya başladı. İnsanlar benden kaçıyordu. Ben bir canavar olmuşum. Jungkook'a döndüğümde şaşkınlıkla bana bakıyordu. Kafamı iki yana sallayıp "Ben bir canavarım" dedim ve siyah kanatlarımı açıp bilmediğim bir yere doğru uçtum. Göğe yükselirken göz yaşlarım da benimle geliyordu.
Ben bir canavarım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Dünyası•JJK
FantasiaYıllarca aydınlık tarafta olduğumu düşünerek büyüdüm.Gerçekleri öğrendiğimde ise hayatım tamamen değişti.Peki ben, gerçeklerle yüzleşebilecek kadar güçlü biri miydim? •Mina