1 ♥️

134 73 27
                                    

Bismillahirrahmanirrahim...

Bu bölümde karakterlerimizi tanıtacağım ki iyice aklımıza yer etsin kahramanlarımız.😉

Okyanus Avcı ;

-23 yaşında
-İşletme bölümü mezunu
-Kumruyla 8 senedir arkadaşlar
-Ailenin tek çocuğu
-Mavi gözlere sahip
-Doğal sarı saçlara sahip

Poyraz Aydın ;

-26 yaşında
-Turizm ve otelcilik mezunu
-Babasının şirketinde patron
-Bir kız kardeşi var
-Siyah gözlere sahip
-Siyah saçlara sahip

Kumru Akar ;

-23 yaşında
-İşletme bölümü mezunu
-Ailenin tek kızı,
-Bir adet kıskanç abiye sahip
-Kumral saçlara sahip
-Ela gözlere sahip

Baran Duran ;

-27 yaşında
-Turizm ve otelcilik mezunu
-Poyraz'ın çocukluk arkadaşı
-Poyraz'ın yanında genel müdür
-Ela gözlere sahip
-Siyah saçlı
-Ailesi trafik kazasında vefat etmiş

Karakterleri de tanıttığımıza göre başlaya biliriz.😜

"Koş Kumru koş otobüs kaçıyor!"

"Tamam Okyanus koşuyorum ama sen tazı gibisin maşallah yetişemiyorum."

"Az laf çok iş canım hadiii!"

Otobüse yetişemediğimizde ben oflayıp Kumru ya döndüm.Ama gördüğüm manzara karşısında gülmekten çatlama derecesine gelmiştim.Karşımda elleri dizlerinde dili dışarda ve saçı başı dağılmış bir adet Kumru duruyordu.Ben güldükce o sinirleniyordu.Ne yapayım ama çok komik duruyordu.Tamam benim çok güldüğüm kadar komik değildi ama ben böyleydim işte.Her şeye gülerdim ve bir insanı sinir etmek istiyorsam da gülerdim.Huyum böyleydi ne yapabilirdim.

Gülme krizim geçtiğinde sıradaki otobüsü beklemeye başladık.Kumru benim 8 senedir en yakın arkadaşımdı.Tanışmamız çok sıradandı.Hani filmlerde olduğu gibi heyecanlı değildi ama temeli sağlamdı.Bizim oturduğumuz sitede bir alt kat boş duruyordu ve bir gün eşyalar getirildiğini gördüm.Anneme sorduğumda ise yeni komşularımızın taşındığını söylemişti.Aradan bir hafta geçtikten sonra annemler komşumuza hoşgeldine gidince tanışmıştık Kumruyla.Dostumdu o benim.İyi günümde kötü günümde hep o vardı.Ergen hallerimi hep çekmek zorunda kalmıştı malesef,benim mükemmeliyetçi arkadaşım.Çok şükür ki Kumru gibi bir dosta sahiptim.Yoksa ben bile bazen kendimi çekemiyordum.

"Hadi Okyanus otobüs geldi.Bunu da kaçırmayalım."

"Tamam geliyorum."

Otobüse binip akbillerimizi bastıktan sonra arkaya doğru ilerlemeye başladık.Oturacak yer olmadığı için Kumru ile birlikte ayakta duruyorduk.

Yerleştikten sonra kafamı cama doğru kaldırıp İstanbul'un manzarasını izlemeye karar verdim.Fakat dışarıyı izlememe engel olan daha farklı bir manzara vardı.Tam önünde demir korkuluklardan tutunduğum koltukta oturan adam dikkatimi çekmişti.Yanındaki adamla konuşuyorlardı.Galiba arkadaşıydı.Çünkü Kumru ve ben gibi argo kelimelerle konuşuyorlardı.Gözleri simsiyah,tıpkı zeytin gibi.Saçları da aynı şekilde kömür gibi siyahtı.Dikkatimi çeken şey ise üzerindeki takım elbiseydi,epey pahalıya benziyordu.Madem bu kadar kaliteli elbise giyiyordu neden otobüse binmişti.Ben öyle pahalı bir elbise alsam şahsen,üstüne oturmaya bile kıyamam.Ağzımdan sular akarak izlemeye başlamışken aniden otobüs fren yaptı ve o an kendimi yakışıklı diye tabir ettiğim adamın kucağında buldum.Herşey bir an da gelişmişti.Gözleri gözlerimle buluştuğunda nefes almayı bırakmıştım.Yakından daha zeytinmiş,aman daha siyahmış gözleri.

"Yerin rahat heralde, kucağıma oturmak için bahane arıyorsun bakıyorumda."

"Ne alakası var be bilerek olmadı otobüs aniden fren yapınca bir an da boşluğuma denk geldi.Yoksa niye oturayım senin pis kucağına!"

"He evet pis olduğu için mi oturuyorsun peki?"

Ay ben hala adamın kucağındaydım!Hemen ayağa kalktım.

"Ne kucakmış,zannedersin nato birliğinin kurul koltuğu!Kibirli şey seni!"

"Ne koltuğu ne koltuğu!"

"Bak iyi dinle heceliyorum.Na-to bir-li-ği-nin ku-rul kol-tu-ğu!Anladın mı zeytin adam!"

"Zeytin adam mı?"

"Aaa ama sen de hiçbir şeyi anlamıyorsun ki iki kere söylemeden.Sorun var galiba sende.Cık cık yazık bir doktora git istersen!"

Cümlem bittiğinde sinirden resmen kulaklarından duman çıkacaktı.Aniden kolumu tuttu ve sıkmaya başladı.Gözümün içine bakıp daha çok sıkmaya başladı.Canım yanıyordu.

"Bırak kolumu canım acıyor."Cümlemi bitirdiğim esnada Kumru hemen yanıma gelmişti.

"Bırak lan kızın kolunu hayvan!"

"Bırakmıyorum gel bıraktır hadi yiyorsa!"

"Canı acıyor lan bırak dedim bir daha söylemem!"

Gerçekten de canım çok acıyordu.Bu hıyarın karşısında ağlamamak için kendimi zorluyordum.Büyük ihtimalle tuttuğu yer kıpkırmızı olmuştu.Kumru bir kere daha uyarmıştı ama adam hala kolumu bırakmamıştı.Kumru'ya baktığımda boks ringine hazırlanır gibi ileri doğru hareket yapıyordu.Asıl şimdi bomba geliyor diye düşündüm.

"Bunu sen istedin!Ya Allah bismillah!"deyip adamın koluna tutuğu gibi dişlerini geçirdi.Aman Allah'ım!Kumru şu an adamı ısırıyordu.Buradan hemen kaçmamız gerekiyordu.Adam ısırılmanın şoku ile bileğimi bırakmıştı.Ben donup kalmışken Kumru kolumdan tuttu ve hemen otobüsün açılan kapısından dışarıya çıkardı.Biz topuk yaparken arkamı döndüm ve adamın da otobüsden inmeye çalıştığını gördüm.Fakat otobüsün kapısı kapanmıştı ve duraktan hareket etmeye hazırlanıyordu.En son bana eliyle bittin işareti yaptığını görünce dayanamayıp dil çıkardım.Önüme dönerken bir adet şok olmuş zeytin gözlü bıraktım arkada.

Merhaba arkadaşlar.Bölüm sonuna geldik.Biraz kısa oldu ama sıkmamak için kısa tuttum.Diğer bölumler daha uzun olacak inşallah.🙏

Nasıl buldunuz ilk bölümü?

Okyanus karakteri nasıl sizce?:)

Kumru'nun son yaptığı hareket nasıl siz olsaydınız ne yapardınız?;)

Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum canlar...🌹🙏


OKYANUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin