Göğe Bakma Durağı

2. Bölüm: Ruhu Güzel

Birkaç ay önce, Ağustos...

Odamdaki yatağımın üstünde laptopa bir şeyler yazarken bir yandan da dışarıyı izliyordum. İzmir de yaşadığım için bu aylarda hava hala sıcak oluyordu. Ve ani gelen Antartika'ya taşınma isteğinin de önüne geçemiyordum. (!)
Bu hayatta yapmayı en sevdiğim, beni en çok rahatlatan şeylerden biri de gökyüzünü karşıma alıp yazı yazmaktı sanırım. Çoğu zaman saçmalardım yazarken ama umrumda olmazdı pek. Çünkü dediğim gibi ciddi anlamda rahatlardım. Üstüne bir de gökyüzünün eşsiz güzelliği eklenince her ne yaşarsam yaşayayım pamuk gibi olurdum. Gökyüzüne aşık bir kızdım.

Bunları düşünürken kapı tıkladı ve gel dememle içeri annem girdi. Bu hayatta ki en önemli unsurların arasında aile olduğunu ne kadar düşünsem de doğrulayamazdım asla. Ailemle aram çok yoktu çünkü. Aynı şekilde annemle de.

"Bir şey mi oldu anne? "

"Bu haftasonu Gökhan ile Çeşme'ye gidin diyorum. "
Ah işte yine aynı muhabbet. Klasik Gökhan'la onu yapın, buraya gidin muhabbeti. Gökhan babamın ismi duyulmuş arkadaşlarından olan birinin oğlu. Annem ve babam sürekli onla vakit geçirmemi daha doğrusu yakınlaşmamızı istiyor. Ne kadar haberim olmasa bile şimdiden evlilik hayalleri kuruyorlardır kim bilir.

"Nerden çıktı şimdi bu anne? Ayrıca ne yapacağım ben tek başıma Gökhan'la orada? "

"Tek başına olmayacaksın Selin'i ayarladım o da gelecek. Ayrıca arkadaşça tatil yaparsınız, fena mı olur? "
Selin en yakın arkadaşlarımdan biriydi. Hatta tek yakın arkadaşımdı. Yalnızlığı severdim, bu yüzden ailem ne kadar zorlasa da ismi duyulmuş en yakın arkadaşlarının buram buram para ve ego kokan kızlarıyla arkadaşlık etmezdim. Selin hiç öyle bir kız değildi. Ailesinin durumu çevremiz kadar iyi olmasa da gönüllerinin zenginliği her gün arkadaş olmaya zorlandığım insanlarla kıyaslanamazdı bile. Annem bunu bildiği için ne kadar kendine kabullendiremese de, bir yandan severdi Selin'i. Büyük ihtimalle yanımda dursun diye onu aramış ve yine büyük ihtimalle Gökhan'la birlikte bana eşlik etsin diye onu zorlamıştı.

"Gökhan ve benim bulunduğum ortam da ve özellikle senin ayarladığın bu tatilde ne kadar 'arkadaşça' bir tatil geçirebiliriz, bilmiyorum. "

"Uzatma Bahar. O tatilde gidilecek yoksa..
Hep aynı şeyleri söylediği için devam etmeden lafını kestim. Her zaman bana sundukları bu lüks hayatı laf eder, beni onlar sayesinde sahip olduğum para yığını şeyler hakkında tehdit ederdi. Benim mutluluğumu sağlamadıktan, iyi bir aile olamadıktan sonra ne yarardı ki.

"Tamam. Anladım ben. Gidiyoruz. Ancak Gökhan'ın en ufak bir yakınlaşma isteğini görürsem sizden bilirim. Şimdi çıkabilirsin. "

Elimi uzatarak kapıyı gösterdim. Ne kadar saygısızca olsa da tahammül edemiyordum bazı şeylere.
Annem çıktıktan sonra Selin'i aradım. Neler olduğunu öğrenmek istedim. Birkaç çalıştan sonra açıldı telefon ve o masum sesi kulaklarıma ilişti.

"Efendim Bahar'cım? "

"Nasılsın Selin iyi misin? "

"Evet evet iyiyim. Sen nasılsın, bir sorun mu var? Sesin biraz garip geliyor. "

"Annem tatil ayarlamış. Ona biraz canım sıkıldı. "

"Evet bana da söyledi. Gelmem için biraz, şey.. "

"Zorladı değil mi? "

"Gerçekten üzgünüm Bahar. Gökhan'ı sevmediğini biliyorum annen zorlamasaydı asla böyle bir şeyi kabul etmezdim"

"Biliyorum güzel papatyam. Takma kafana sen. Hem Gökhan'ı eker beraber güzel bir tatil yaparız ne dersin? "
Ufak bir gülüş sesi duydum.