Steve yatağında uyurken odanın içinden gelen seslerden bazı eşyaların hareket ettiğini anlamıştı ama gözlerini açıp bakmamayı ve aldırış etmemeyi yeğledi. Bunlar aynı şeylerdi. Tony'le eskiden izlediği şeytan ya da hayalet filmlerindeki gibiydi. Ve artık bu duruma alışmaya başlamıştı. Bedenine ne olacağı umrunda değildi. Tek korktuğu şey ruhuna ne olacağıydı.Odanın kapısı birden açılıp 'pat' diye kapanınca yataktan sıçradı. Neyseki bu Bucky'den kaynaklıydı. Yatağa yaklaşıp Steve'i elinden tuttu ve çekerek yataktan kaldırdı. Onu hiç böylesine ciddi ve sinirli görmemişti.
"Bucky ne oluyor?"
Bucky "Bu lanetli evden gidiyoruz ve sana bir şeytan çıkarıcı buluyoruz." dedi.
Steve tebessüm etti. "Bir anlamı yok Bucky. O nereye gitsem benimle. Ondan kurtulamayacağım."
Bucky "Sharon gibi düşünüyorsun. Ama onla aranda bir fark var Steve. Hemde büyük bir fark. Ona inanan, güvenen ve destekleyen bir Bucky'si yoktu." dedi.
Steve içinde yeniden yeşeren umutla gülümseyerek ona baktı. O haklıydı. Sonra birşey takıldı.
"Sharon gibi mi? O hayalet kız mı?"
Bucky "Sana hikayenin hepsini anlatacağım. Tabi burdan gittikten sonra." dedi ve onu elinden sıkıca tutup çekiştirerek evden çıkardı. Steve karşı koymadı. Bucky ona savaşmak için yeni bir umut vermişti.
İçindeki şeytanın bunu bildiğine emindi. Ve durdurmak için daha kötü şeyler yapmasından korkuyordu. Kendisi için değilde Bucky'e zarar vermesinden korkuyordu. Onu elinden alırsa işte o zaman Steve'in düşmana karşı hazırladığı son savunma duvarı da yıkılırdı ve şeytan istediği şeye kavuşmuş olurdu.
Bucky Steve'i aracına bindirip şoför koltuğuna oturdu ve kontağı çevirince çalışmadığını fark etti. Aracına bakımını kısa süre önce yapmıştı. Şimdi neden çalışmıyordu?
"Tabi ya. Biz burdan gidemeyelim diye yaptı."
Steve "Haklısın Bucky. Peki şimdi ne yapacağız?" dedi. Korkmaya başlasa da belli etmemeye çalıştı.
Bucky biraz düşündü. Sonra boynundaki haçı çıkarıp onun boynuna astı.
Steve tıkanır gibi bir anda nefesinin kesilmesiyle şaşkınlığa uğradı. O anda Bucky kontağı tekrar çevirince araba çalıştı.
"Canın çok yanabilir, nefes almakta zorlanabilirsin, zihnin sana mantıksız şeyler fısıldayabilir ama yine de dayan Steve. Seni ondan kurtaracağım."
O aracı orman yolunda sürerken Steve gözlerinden yaşlar akarak dayanmaya çalışıyordu. Arabadan atlamak gibi mantıksız düşünceler zihnine akın ederken çok zorlanıyordu. Şeytan aynı anda hem zihnine hem bedenine saldırıyordu.
İşten erken çıkan Tony karşıdan hızla gelen Bucky'nin aracını görünce geçmesi için kenara çekti. Araç yanından geçerken kısa bir anlığına Steve'i gördü.
Aracını çevirip onların peşine takıldı. Yine birşey olmuştu. Bunu hissediyordu.
Bucky tanıdığı bir rahibin görev yaptığı kilisenin olduğu yere gelip aracı önünde durdurdu. Kendisi hızla inip Steve'i de indirdi. Steve nefes almaya çalışırken öksürdü ve ağzından kan geldi.
Aracı hemen arkalarında durdurmuş olan Tony onları görünce hemen inip yanlarına koştu. Diğer taraftan Steve'i tutup "Hemen hastaneye gidiyoruz."dedi.
Bucky onu götürmesine engel olup "Onun doktora değil bir şeytan çıkarıcıya ihtiyacı var." dedi sinirle.
Tony "Şu haline bak! Onun doktora ihtiyacı var. Asıl onu hastaneye götürmezsek bir rahibe ihtiyacımız olacak."dedi.
Bucky "Senin Tanrı'ya olan inançsızlığın beni ilgilendirmez Stark. Ama Steve'in şu an ki durumunu doktorlar çözemez. Bu yüzden hemen onu bırak. Ona iyilik yapmıyorsun. Sadece zararın dokunuyor."dedi ve Steve'i onun elinden kurtardı.
Tony yüzüne vurulan bu kırıcı sözlerle üzüldü.
O sırada kilisenin kapısı açıldı ve Bucky'nin arkadaşı olan rahip dışarı çıktı. "Bucky, onu hemen kiliseye sokun. O haç onu uzun süre tutmaz."
Tony neler olduğunu anlamasada Bucky'e güvenmesi gerektiğini düşündü ve Steve'in diğer kolundan tutup onlarla birlikte içeriye girdi.
Rahip Steve'i taş zemine yatırdı ve dua okumaya başladı. Steve daha çok acı çekmeye başladı. Gözlerinin rengi siyaha döndü. Tony Bucky'le birlikte Steve'i sabit tutmaya çalışırken gördüğü bu durumla ne düşüneceğini bilemedi.
Kabul ettiği tek birşey vardı. Steve deli değildi.
Dayanamadım kısa bir bölüm attım. Tadımlık gibi.😘
Bu arada gözlerinde siyahlık derken aşağıdaki gif gibi.
Tabi suratı o hale gelmedi. Henüz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GHOST İN LOVE (STONY)
FanfictionSteve ve Tony ciddi bir sevgililik aşamasındalardır. Yeni bir ev ararlarken ormanın içindeki gölün kenarında olan bir ev bulurlar ve oraya taşınırlar. Olaylar böyle başlar... B×B