_3_

109 27 29
                                    

Sınır: 10 oy, 15 yorum. 

(Random veya sadece emoji atmazsanız sevinirim. Fikirleriniz benim için önemli.)

Multi: Tuğkan - Seni çok özlüyorum

Ayrıca multide yeni kapağımız da var.

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim.

Sizi seviyorum.

Arkaşlar Ateş'in konuşmasını siz bebekçe olarak düşünseniz olur mu? 😁 Bebeklerin nasıl konuştuğu hakkında hiçbir fikrim yok. Üç yaşında kuzenim var ama konuşmayı çok sevdiği için sürekli konuşmaktan bütün kelimeleri düzgün söylüyor. Başka bebek de tanımıyorum zaten 😁.

İyi okumalar.

🍷

Tanıyamıyorum kendimi
Bir şekilde seni özlerken buluyorum
Bakarken öyle bazen uzaklara
Uzaklarda çizili anılarım

Tuğkan - Seni çok özlüyorum

🍷

(Girişi kimse okumadı biliyorum kshzksbmsbdhd. Kısaca oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sınır: 10 oy, 15 yorum.)

🍷

Bazen kendinizi gökyüzünden düşen bir tanesi gibi hissedersiniz. Kar taneleri, yeryüzüne düşerken birbirlerine hiç değmezmiş. Kim bilir belkide birbirlerinden haberleri bile yoktur. Etrafınızda bir sürü kişi vardır eminim. Tanıdığınız veya tanımadığınız. Belkide bir caddede siz vitrinlere bakarken yanınızdan telefonla konuşarak hızla geçer gider ve siz birbirinizi fark etmezsiniz. Belkide o kişi ilerde hayatınızı değiştirecek, hatta belki de  hayatınızın merkezi olacak kişidir. Bilemezsiniz... Bilemeyiz...

🍷

Ateş, biraz hırçın bir çocuktu. Babası yanımızdan ayrıldığından beri sürekli sinirli geziyordu. Bazen küçük bir çocuk nasıl böyle sinirli olabilir diye düşünüyordum fakat hiç bir şekilde cevap bulamıyordum. Ateş'i büyütürken en çok dikkat ettiğim şey empatiydi. Babasız büyümenin nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum. Çünkü ben babamla içli dışlı büyümüştüm. Annemden çok babamla vakit geçirmiştim. Ateş'in sürekli kızlarla vakit geçirmesini istemediğim için onu sık sık erkek arkadaşlarımın yanına götürürdüm hatta bazen onlara bırakırdım. Bütün günü beraber geçirirlerdi. Benim yanıma geldiğindeyse heyecanlı heyecanlı ne yaptıklarını anlatırdı. Arkadaşlarımın ne kadar güçlü olduğunu hayran hayran bakan gözleriyle biraz da abartarak saatlerce anlatır, hiç bıkmazdı. Arkadaşlarım biraz (!) fazla genç takılıyorlardı fakat Ateş, dedesi gibiydi. Şaşırılacak derece sertti. Benim, ailem ve arkadaşlarım dışındakilerle muhatap olmayı pek sevmezdi.

Buraya geldiğimiz ilk gün misafirler gidene kadar odadan çıkmamıştık. Benim minik prensim beni kıskandığı için o adamın yanına gitmeme izin vermemişti. Eğer adamın yaklaşımı arkadaşça olsaydı Ateş'i dinlemez veya onu ikna ederdim fakat adamın yaklaşımı hiç de arkadaşça değildi.

En sonunda misafirler gittiğinde Ateş ile babamların yanına inmiştik ve koyu bir sohbete başlamıştık. Jiyan da geldiğinde, kahkahalarımız havada uçuşmuştu. Ateş, Jiyan'a fazlasıyla hayrandı bu yüzden o akşam onunla uyumak istemişti. Gözleri kapanana kadar uyumamak için direnip, çenesi hiç yorulmadan konuştuğuna emindim.

Diğer günler sıradan geçmişti fakat içimdeki huzursuzluk bir türlü gitmiyordu. Ayakkabının altına yapışmış lanet bir sakız gibi peşimi bırakmıyordu bir türlü.

Buraya geleli bugün tam bir hafta oldu ve ailemin üstün çabaları sayesinde bir haftadır şirkete adım atamadım. Eski arkadaşlarımla buluşup akrabalarımla vakit geçirdim. Tamam. Kabul ediyorum. Akraba ziyaretine zorla götürüldüm. Kaç yaşıma gelirsem geleyim bir türlü akraba ziyaretlerinden kurtulamadım. Sadece anneannem ve dedemin yanına isteyerek gidiyorum.

KARANLIKTAKİ PARILTI - V. Venüs (ASKIYA ALINDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin