YAVBAH:İlk Aşk 2;
3 AY SONRA;
Güneş ışınlarının yüzüme vurmasıyla araladım gözlerimi. Tam 3 ay olmuştu, onun kokusuna hasret kaldığım tam 3 ay. Ondan bana kalan şarkıların dudaklarımdan döküldüğü tam 3 ay!
Vurulduğu gün kucağımda kanlar içindeyken bile gülerek şarkı söylemişti
"Benim gönlüm sarhoştur, yıldızların altında..." yüzüme yayılan gülümseme de sadece özlem vardı.
Mektubu bulmuş ve hatta gerçekleri öğrenmişti. Peki ama neredeydi? Aramaktan vaz mı geçmişti, yoksa hiç aramaya başlamamış mıydı?
Kapının gıcırtılı sesi kulaklarımı doldurduğunda gözlerimi kapattım. Belki uyuduğumu sanıp giderdi, ha?
Göğüs kafesinin iniş çıkışını bile hissedebiliyordum, yanıbaşımda durmuş ve sadece beni seyre dalıyordu.
Yumuşak dokunuşlarla saçlarımı okşarken onun Yavuz olmasını diledim bir an.
"Babam deli oldu, tam da istediğim gibi." konuşmasıyla birlikte tüm dikkatimi ona kesildim. Büyük ihtimal hala uyuduğumu düşünüyordu.
"Yavuz'un sakinliği beni çok şaşırttı, sanırım seni o kadar sevmiyormuş." gözlerim acıyla yanarken ağlamamak için direndim.
'Sakin ol Bahar, yalan söylüyor!' kendimi rahatlatmak için defalarca kez tekrarladım içimden.
"Benim sevdiğim kadın düşmanımın elinde olacak ve ben bu kadar sakin olacağım." derken alayla gülümsedi.
"Dünyayı yakardım da umurumda olmazdı!" dedikten sonra saçlarımı okşamaya devam etti.
"Teşekkür ederim, 3 ayını bana verdiğin için." ağzından bir kıkırtı döküldü. Bir de eğleniyor muydu bu durumda?
"Senin sayende babam şuan acı çekiyor, tamda istediğim gibi." ses tonu sertkeşirken saçımı okşayan elini yavaşça geri çekti.
Teninin tenime yaklaştığını hissettiğimde nefesimi tuttum. Saçlarıma uzun bir öpücük kondurarak ayağa kalktı. Ayak sesleri uzaklaşırken gözlerimi araladım.
Üzerimdeki yorganı kenara atarak ayağa kalktım. Adını bilmediğim bir ülkedeydim ve 3 aydır hiç dışarı çıkmamıştım.
Camda demir parmaklıklar vardı ve bu da yetmezmiş gibi alarm taktırmıştı. Herhangi bir zorlama da alarm ötüyordu.
Neyse ki evin içinde dolaşmam serbestti. "Ah ne kadar da iyi!" sinirle yumruklarımı sıktım. Özgürlüğüm o kadar kısıtlanmıştı ki evin içinde dolaşabildiğim için seviniyordum.
Mira, o ne haldeydi kim bilir? Deniz onu nereye götürmüştü, iyi miydi?
"Kahvaltı hazır!" Furkan'ın sert sesi odada yankılanırken ona sadece boş boş bakmakla yetindim.
Okula ilk geldiğim günden beri benden en çok şüphelenen kişi Furkan olmuştu. Hatta bir keresinde bunu dile getirmişti. Doğrusunu söylemek gerekirse kimliğimi deşifre etmesinden korkmuştum.
Kapıyı kapatıp üzerimdekilerden kurtuldum. Siyah Jean ve beyaz bluzu üzerime geçirerek saçlarımı özensiz e taradım. Nefret ettiğim bu yerde güzel görünmeye gerek yoktu!
Odadan çıkıp lobide ilerlerken odanın kapısının aralık olduğunu gördüm. Sessizce yaklaşarak göz ucuyla içeri baktım.
Alperen tişörtünü değiştiriyordu!
Bakışlarımı hızla ondan çekerek ilerledim. Mutfağa geldiğimde Furkan'ın krep yaptığını gördüm. Bakışlarını bana çevirdiğinde onunla göz temasımı keserek masaya oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAVBAH:İlk Aşk 2
Mystery / Thriller"Unutma, güneş her zaman yerini karanlığa bırakır." sıcak nefesini tenimde hissedebiliyordum. Güneş yavaş yavaş yerini geceye bırakırken kulağıma eğilip usul usul fısıldadı. "Güneş geceye, ben ise sana muhtaç!" YAVBAH:İlk Aşk'ın devamıdır