Seokjin'den...Hayat acımasızdı.
Hayat...çok ama çok acımasızdı.Bir mum ipinin üstünde dalgalanan alev gibiyim.Kimsenin yaklaşmayı istemeyeceği bir türden hemde.Yaklaşana sıçrıyorum,dokunanı yakıyorum,söndürmek isteyenin nefesi ile daha çok büyüyorum. Artık kontrol altına bile alınamıyorum bazen.
Her masalın başına gelen bir kabus gibiyim.
Dışarıdan her ne kadar öyle görünmesem de içimde adeta fırtınalar kopuyordu.
Bu hale gelmemeliydim.
Böyle olmamalıydım.
Gülmeliydim ben...
Kahkaha atmalıydım içtenlikle...Eskisi gibi olmalıydım.Tıpkı eski 'ben' gibi...
10 yıl önce...
"Baba,her zaman mızıkçılık yapıyorsun.Beni görmediğine eminim!"
Babası kahkaha atmaya başlayınca Jin omuz silkti.
"Hem birer birer 100'e kadar sayman gerekirdi babacığım. Sen 10'ar 10'ar saydın bence. Bu haksızlık! Saklanamamıştım bile."
Babası dayanamayıp bir kahkaha daha patlatınca Jin'de ona eşlik etmişti bu sefer.
"20 yaşındasın ve...halâ o kadar güzelsin ki oğlum. Çocuk yanını çok seviyorum hep böyle olsana sen."
Jin babasına gülümsedi,ama cevap vermedi.
"Bırak olgunluğu ,evlat. Bundan sonra bizim yanımızda hep böyle davran olur mu ? Çocuk yanını görmeyi seviyorum."
Jin'in ağzı -tabiri caizse- kulaklarındaydı. Ailesi ile mutluydu...çok mutluydu. Tekrar tekrar şükretti.
"Hey,yemekler hazır içeri gelin koca bebekler!"
Aklıma gelen anı ile gülümsedim.Ama o kadar buruktu ki bu gülüş.
Her şey farklı olabilirdi. Eğer lanet olası arabayı o sikik herifler biraz sola kırsaydı annem ve babam hayatta olabilirdi.
Keşke...keşke tek ben olsaydım o arabanın içinde.
Belki de en büyük pişmanlığım buydu.Sonrasında zaten dağılmıştım. Çeşitli hastalıklara yakalandım stresten dolayı. Tedavi olmayı reddettim. İstemedim. Belki de yaptığım en büyük aptallığım bu oldu. Zamanında geri çevirdiğim tedaviler sebebiyle şuan vücudum reddediyor iyileşmeyi. Zamanla psikolojik olarak çöküntüye uğradım.
Aldığım hapların asla faydasını göremedim. Çoğu bende yan etki yapmıştı.
Fiziksel hastalığımın sebebi tamamen psikolojikti. Ruhen çöktüğüm için hastalıklar peşimi bırakmıyordu.Rehabilitasyon merkezine yatırdılar beni. İtiraz etmedim bu sefer. Yaşayan bir ölü olmak istemiyordum.
Asla ölmek istemedim. Yaşamak,gülmek ve sevmek istiyordum.
Her ne kadar çektiğim acılar dayanılmaz olsa da...Tam her şey güzel gidiyordu ki yeni bir hastalığa yakalanıncaya dek.
Bipolar bozukluk.
Vücudum tedavilere yanıt vermeye başladığında ortaya çıkmıştı. Artık cidden tükenmiştim.
Tekrar hap kullanmaya başlamıştım. Psikiyatrist'imin bipolar bozukluk için verdiği haplar...
Çok ciddi bir ruhsal hastalıktı. Tedavi edilmediğinde intihara yol açıyordu.
Ben tedavi oluyordum olmasına da hastalığın getirdiği bilinçsizlikle almam gerekenden haplardan fazla alınca,doz aşımından dolayı durum ciddi bir hâl almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rewrite the stars, taejin
Fanfictionçünkü senin gülüşlerin dudaklarının kenarında değil sevgilim. bu yüzdendir ki bana hep gözlerinin içi ile gülersin.. ❥ TaeJin