rewrite the stars, taejin

7; "Make love?"

Oy ve yorumları unutmuyoruz değil mii?

*****

Uyumak için verdiğim mücadele karşısında tam uykuya dalacakken, sessize almayı unuttuğum telefonumdan bildirim geldi.

Tek gözüm açık bir şekilde saate, ardından da gelen mesaja baktım.

Saat 3.30'du ve gelen mesaj Seokjin'dendi ?

seokjin-ah:
Selam
Uyuyor musun ?

Şaşkınlıkla tek kaşım havalanırken parmaklarımı ekrandaki klavyede gezdirmeye başladım.

taehyung-ssi:
Selam ?
Uyumuyorum?

seokjin-ah:
??
???

taehyung-ssi:
?iyi misin seokjin?
??

seokjin-ah:
AŞWÇÖMWBÇŞWÖÖXŞWÇ
noluyo ya
soru işareti atmaya mı programlandın

taehyung-ssi:
bunu sana sormam gerekir asıl

Bir müddet mesajımın yanındaki mavi tikle bakışırken ekranı kilitleyip gelecek olan mesajı beklemeye başladım. Yaklaşık yarım saatin ardından mesaj gelmeyeceğini anladığımda iyi geceler yazmak için telefonu elime aldım fakat aynı anda titremesi bir oldu.

seokjin-ah:
taehyung
sevişelim mi ?

*görüldü* 04.02

Telefonu odanın bir köşesine fırlatıp yorganı başımın üstüne kadar çektim.
Tüm vücudum titriyordu ve garip bir şekilde de terlemiştim?

Belki de mesajı yanlış okumuşumdur diye yavaşça yataktan kalkıp telefonu attığım yere doğru yürümeye başladım. Karanlıkta, sokak ışıklarının odamın camından girip aydınlattığı kadarıyla telefonun ekranına baktım.
Boydan boya çatlamıştı.

Heh! aferin sana Taehyung, cidden bravo...
Çok zenginmiş gibi telefonu fırlatmak da neyin nesiydi?

Sinirle saçlarımı karıştırıp telefonu açtım. Şükürler olsun ki çalışıyordu.

Kendime lanetler okuyarak yatağa doğru adımladım. Bugün gerçekten de kendimi hiç olmadığım kadar salak hissediyordum.

Ağır ağır yatağa girip karıncalanan avuç içlerimle yorganı üzerime örtmeye çalıştım. Bir dakika... karıncalanan avuç içleri mi ?

"Evet!" diye bir ses duydum fakat bu zihnimden geliyordu. "Avuç içlerin karıncalanıyor,çünkü heyecanlandın aptal şey!"

Gözlerim fal taşı gibi açılırken kafamın diğer tarafından başka bir ses geldi.

"Hayır taehyungie~ sadece endişelendin veya korktun. O bunu başka yerlere çekiyor."

Gözlerimi sıkıca yumdum. Sanırım kafamın içinde birazdan savaş başlatacak olan bu şahıslar şeytan ve melekden başkası değildi.

"Hayır!" hırıltılı bir ses beynimde yankılandı. Bunun kim olduğunu tahmin etmek çok da zor değildi. "Endişe veya korku değil. Heyecanlandın çünkü sen de sevişmek istiyorsun göt beyinli !!!"

Kaşlarım, bana ettiği ayıp lafla birlikte istemsizce havalanırken diğer taraftan gelen masum sese dikkat kesildim.
"Çok yanlış düşünüyorsun... bu doğru değil. Ve taehyung ile bu şekilde konuşman çok kabaca.
Tam da sana yakışır bir davranış. PİS KABA ŞEYTAN"