VI

245 18 15
                                    

Steve kafasını geri çekti, nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. James'in ne yapmaya çalıştığını anlayamamış ve ağlamaktan başı ağrıyordu, bakışlarını James'in gözlerine kilitledi, neredeyse fısıltı gibi çıkan sesiyle konuştu: "Neden korkuyorsun James lütfen konuş benimle." sesi çok çaresizdi.
James burnunu çekti :
"Seni kırmaktan korkuyorum Steve, her şey çok hızlı... daha 3 gün önce varlığından bile haberim yoktu, seni daha tam tanımıyorum bile, beni ne hale soktun çok güzelsin ben-" derin bir nefes aldı:
"Bu sefer daha önceki yaşadıklarım gibi olmasını istemiyorum, birbirimize zaman tanımak istiyorum, sen bana bir şey yapıyorsun... bilmiyorum-gözlerine baktığım o an bocalıyorum ne yapacağımı kestiremiyorum. Partide olan da bu, sana baktım, seni deli gibi öpmek istedim ve engel olamadım ama sonra beynime bir sürü düşünce üşüştü,  odağımı kaybettim nefesim kesildi kaçmak zorundaydım-" ağlamasının başladığını fark etmemişti "Ben seni üzmek istemedim Steve özür dilerim "
Steve sadece  James' i izliyordu, duyduklarını sindirmeye çalıştı, gözleri dolu doluydu ama James haklıydı daha kaç gün olmuştu sanki, bu kadar kısa sürede James' e bu denli güçlü şeyler hissetmek tuhafına gitmişti. James Steve' i inceliyordu, bir şey demesini bekliyordu sessizlik içini yiyip bitiriyordu.
Parmağıyla Steve' in yanağını okşadı:
"Steve bir şey söyle."  sesi ağladığı için derinden geliyordu. Steve düşüncelerinden kurtuldu elini James'in elinin üzerine koydu:
"Üzüldüm hala da üzgünüm ama James sen affedilecek bir şey yapmadın. Evet haklısın çok hızlı her şey, evet belki de birbirimiz tanımıyoruz ama daha önümüzde çok gün var birlikte yapabiliriz-hem birbirimizi tanırız. James ben seni daha kazanamadım bile hemen kaybetmek istemiyorum. Korktuğunu biliyorum çünkü ben de korkuyorum ama onun bir şeylere engel olmasına izin verme... Lütfen?" James'in dudakları yukarı kıvrıldı Steve'i göğsüne çekip sarıldı, kulağına yaklaşıp fısıldadı:
"Vermem Steve merak etme vermem."
Dakikalarca sarıldıktan sonra Steve kafasını kaldırdı:
"Şey rahatsız olduğumdan değil tabi ama belki uyumak istersin sen de- yani şey yorgunuz diye dedim yoksa-" Steve'in hızlı hızlı konuşmasını James in gülmesi böldü. Steve'den ayrılıp yatağına yattı, duvara doğru sırtını yaslayıp elini boşluğa iki kez yavaşça vurup Steve'i çağırdı. Steve gülümseyerek yatağa uzandı, James'in kolu Steve'in kafasının altında kalmış James onu göğsüne doğru iyice çekmişti. James Steve'in dudağına küçük ve yavaş bir öpücük kondurup iyi geceler diye fısıldadı. Steve gülümseyerek uykuya daldı.

——————————————————————

James yavaşça gözlerini açtı. Açar açmaz aklına dün geceden çokça düşünce doluştu, rüya olmadığına emin olmak için hemen kafasını yan tarafına çevirince uyuyan Steve'i gördü. Yüzünde beliren gülümsemeyle Steve'in yüzünü dikkatli bir şekilde inceledi; altın saçları yüzüne düşmüş ince suratında elmacık kemikleri belirgin bir şekilde görünürken uzun kirpikleri ve dudakları ile James'in içinde onu ilk gördüğünde oluşan kırılacakmış gibi narin bir varlık hissini uyandırıyordu. Dayanamayıp eliyle Steve'in suratındaki saçı kenara itti. O sırada Steve yavaşça gözlerini açtı. James gülümseyerek günaydın diye fısıldadı. Steve gülümseyerek günaydın diye tekrarladı.
Birbirlerinin suratına bakarlarken kapı tıklatılmasıyla Steve irkilip yere düştü. James hemen yataktan kalkıp Steve'e uzandı:
"İyisin di mi?"  Steve gülümseyerek kafasını salladı, kapıdan bu sefer yumruklama sesleri ile birlikte tanıdık bir ses daha geldi:
" E UYANSANIZA ARTIK GEÇ KALICAKSINIZ!"
James kafasını ellerinin arasına alıp ofladı, kapıya doğru gidip açtı.
"Biraz daha yavaş olamaz mıydın gerçekten Barton."
Clint gülümseyerek telefonunu salladı:
"O salak telefonunun sesini duysaydın buraya gelmeme gerek kalmazdı-hadi kahvaltı yapalım."
Clint içeriye doğru bakınca yerdeki Steve ile gözgöze geldi şaşkınca kafasını salladı.
"Sana da günaydın Steve."
kafasını James'e çevirip güldü.
"Bu çocuğu çabuk bozdun." James sahte bir şekilde gülümseyerek kapıyı yüzüne kapattı, arkadan Clint'in küfür ederek uzaklaştığını duyan Steve ve James birbirine bakarak güldü. James Steve'i yerden kaldırdı.
"Clint haklı üstümüzü giyinip inmemiz gerekiyor."
Steve kafasını sallayıp bavuluna ilerledi, kıyafetlerini bavuldan çıkarıp kendi yatağının üzerine koydu. Ellerini gömleğini çıkartmak için gömleğin eteklerine götürdüğü sırada sırtında James'in bakışlarını hissetti yanakları kızarırken çıkmayan sesiyle konuştu:
"Buck sapık gibi beni izlemeyi bırakır mısın"
James kıkırdarken kıyafetlerini alıp banyoya ilerledi.
——————————————————————
James ve Steve yemekhaneye yürürken Steve'in aklına onu huzursuz eden düşünce geldi James'in sevgilisi vardı yaptığı çok yanlıştı, suratı asıldı James'e döndü.
James Steve'in bakışlarını üzerinde hissedince kafasını ona çevirdi:
"Bir şey mi oldu Steve?"
Steve hızlı bir şekilde konuşmaya başladı.
"Buck sen ve Wanda- sevgilin var. yaptığımız çok yanlış s-sen onu aldatmış oldun. B-ben yapamam böyle bir şey yani-"
James eliyle Steve'in ağzını kapattı.
"Steve dinle seni ilk öpen bendim yani suç benim bunu Wanda'ya söylicektim ama dün gece Wanda'nın da beni aldattığını öğrendim yani bu işi bugün konuşucam ve kesinlikle sonlandırıcaz artık sevgilim olmayacak endişelenmene gerek yok."
Steve boş boş James'in suratına baktı.
"Tamam mı Steve?"
Steve kafasını salladı. James onu kolunun altına alıp yemek sırasına girdi.
...
Steve ve James yemeklerini alıp masa ararken James arkadaşlarınınorda olmadığını fark etti.
"Gerçekten geç kalmışız Steve, şu boş masada yiyip hemen kalkalım. Bu arada kaç dersin var bugün ne zaman biter?"
Steve masaya otururken kafasından saydı.
"Sanat Tarihi var sadece nerdeyse tüm gün boşum. Neden sordun?"
Ağzına sosis tıkıştıran James kafasını kaldırdı:
"Şey benim de az dersim var Wandayla şu konuşma işini hallettikten sonra belki bir şeyler yaparız diye düşünmüştüm-tabi sen de istersen."
köpek yavrusu bakışlarıyla Steve'e bakarken Steve gülümsedi:
"Isterim tabi sen işini hallettikten sonra bana mesaj atarsın."
James kafasını sallarken Steve telefonunun ekranına baktı.
"Hasktir geç kaldım ben gidiyorum Buck görüşürüz."
Aceleyle ayağa kalkıp James'e yaklaştı hızlıca yanağını öpüp yemekhaneden çıktı. James arkasından gülerek ona baktı.
»
»
»
»
»
»
»
»
»
HALA OKUYAN VAR MI
Eğer varsa selam çok çok çok çok uzun zaman sonra yeniden geldim biliyorsunuz ki corona olayı var evlerdeyiz üni sınavı da büyük ihtimal ertelenecek ertelenmese bile artık çok bir şey değil benim için dedim ki bu fırsatı değerlendireyim ve yeni bölüm yazayım pek uzun bir bölüm değil evet biliyorum hatta kopuk bile gelebilir üzgünüm.
bir şeyler yazmaya çalıştım cidden çok uzun zaman olmuş  yazmayalı kötü gelebilir kusura bakmayın. hala cidden okuyan varsa teşekkürler 💜💜💜💜
EVDE KALIN ELLERİNİZİ YIKAYIN

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SCARY LOVE / stucky AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin