Steve girdiği odaya göz gezdirdi, odada iki yatak ve ortada bir komodin vardı. Kenarda bir dolap kapakları açık bir şekilde duruyor kahverengi perdeler odaya ağır bir hava veriyordu. Steve, James ile göz göze geldiğinde hızlıca gözlerini kaçırdı. James Steve'e doğru yaklaştı ve omzuna elini koyarak;
"Evet Stevie, yani Steve hangi yatağı istersin?" dedi. Steve omzundaki elin varlığının yarattığı gerginlikle "Benim için sorun değil ikisi de uygun" diye geveledi. James "Tamamdır o zaman ben sağdakini alıyorum" derken bakışlarını Steve'in gözlerine kenetledi "-bavulunu yatağının üzerine koymamı ister misin?" Steve kafasını salladıktan sonra James hiç çaba sarf etmeksizin bavulu kaldırıp yatağın üzerine bıraktı ve kafasını kaşıdı. Odada oluşan sessizliği kapının açılması bozdu. Kısa saçlı ve beyaz tenli olan bir erkek kafasını kapıdan uzatıp;
"Bucky! Hızlı olmayı 2 senedir öğrenemedin hadi, hadi,hadi ritüeli biliyorsun sahanın arkasına gel!"diye bağırıp kapıyı kapatıp çıktı. James çocuğa kıkırdayıp yakasında duran güneş gözlüğünü takıp Steve'e döndü. Steve bu garip çocuğun arkasından kendi kendine bu neydi şimdi diye mırıldanırken James;
"Şey o Clint'ti pek nezaket kurallarından anladığını söyleyemem." dedi ve Steve in kulağına müzik gibi gelen hoş gülme sesini çıkardı. Steve salak gibi bakarken James;
"Aa dur senin bir planın yoksa bana katılsana seni bizim çocuklarla tanıştırayım. Ne dersin?" Deyip Steve'e yaklaştı. Steve "umarım hepsi böyle garip değildir deyip gülümsedikten sonra hala net bir cevap bekleyen James'e baktı "yani şey... tabi" dedikten sorna James elini Steve'in omzuna attıktan sonra birlikte odadan çıktılar.
----------------------
Binadan çıkıp sahaya yürürlerken James'in kolu hala Steve'in omuzundaydı, James Steve'e baktıktan sonra "Ee Steve sen hangi bölüm okuyacaksın?" diye sordu. Steve gülümseyerek "Güzel sanatlar." diyerek James' in gözlerine baktı. James "Sende zaten bir sanatçı havası var." deyip küçük bir kahkaha attı. "Peki sen ne okuyorsun?" dedi Steve gülümsemesini devam ettirerek. "Zaten anlamışsındır ben Amerikan futbolu oynuyorum, yoksa bu kaslı kollara sahip olamazdım." derken boşta olan kolunu sıkıp Steve' e kaslarını gösterdi. İkisi de kahkaha atarken sahaya geldiklerini fark etmemişlerdi.
Bu sırada Clint elini sallayarak "Hşşt aşk kuşları burdayız" diye bağırdı. Bunun üzerine Steve kıpkırmızı olurken James kolunu Steve'den çekti ve ellerini ceplerine soktu. Sahanın kenarındaki merdiven altına ilerleyip küçük bir grupla karşılaştıklarında James Clint'in omzuna vurdu; "Barton bu şakalarını biraz daha benim üzerinde yaparsan o güzel sevgilin Pietro'yu vururum." Deyip küçük bir gülümseme koydu, Steve arkada kimseyi tanımadığı için gerginlikle bekliyordu, bunu farkeden James Steve'i önüne çekip omuzlarından tutarak evet çocuklar bu Steve okula yeni gelmiş." dedi. Önce Steve' e yaklaşan Natasha adlı kız oldu kızıl saçları ve siyah deri ceketiyle çekici biriydi. "Ben Natasha çocuklar bana Nat der." Dedi ve sırıttı Steve "Memnun oldum." diyerek gruba daha da yaklaştı. Clint el salladı. Pietro adlı gri saçları olan çocuk Clint'e doğru gitti Steve e dönerek "Ben Pietro sen sevgilimin boşboğazlığına bakma mizah anlayışı hala 5 yaşındaki bir çocuğunki gibi." deyince Clint "Hala burdayım bebeğim biliyorsun değil mi?" diye mızmızlandı. Steve onların bu haline gülerken sevgili oldukları detayı ile gülümsemesi daha da genişledi. Kenarda güneş gözlüğü ve elinde kahvesiyle oturan çocuğa baktı esmer çocuk gülümseyerek "Bu salaklar susarsa kendimi tanıtacağım." çocuk yerinden kalkıp Steve' e yaklaştı elini uzattı "Ben Tony." dedikten sonra Steve uzatılan eli sıktı Tony Steve' i kendine çekti; "bunlardan daha eğlenceliyim." diye kulağına fısıldadı ve kahkaha attı. Nat arkadan Tony sen bizden daha eğlenceli değilsin her tanıştığın insana aynı şeyi söylemekten vazgeç." diye bağırdı Tony sadece omzunu silkti; "eh ben şansımı deneyeyim dedim." diyerek yerine döndü. Kenarda olanları izleyen James'in "Hadi Steve gel de otur." Diye seslenmesi ile Steve James'in yanına gitti. Steve oturduktan sonra Tony "Bu geceki partiye hepiniz geliyorsunuz değil mi?" derken gözlüğünü indirdi. Hepsinden evet sesleri gelirken Steve sessizliğini korudu hem ilk sınıftı hem de hiç bir zaman partilere davet edilen bir tip olmamıştı. Tony "ee yeni çocuk sen de geliyorsun değil mi?" dedi Steve cevap beklercesine James' e baktı James de ona bakıp gülümsedi. "Pek partilere katılan bir insan değilim ama olur sanırım." deyince Tony memnun bir surat ifadesiyle güldü. Bu sırada James'in telefonu çaldı, James telefonu açıp cevapladı; "Efendim bebeğim?"
Steve duyduğu kelimeyle bir saniyeliğine durdu neden bilmiyordu, daha yeni tanışmış olmalarına rağmen kalbinin derinliklerinde bir sızı hissetti yüzü düştüğünde Tony nin ona baktığını fark etmemişti. Kulağında bir kaç kere James'in bebeğim demesi tekrarlarken konuşmanın devamını duymadığını farketti gerçek hayata döndüğünde James telefonu kapatmak üzereydi; "Tamamdır sevgilim, her zamanki yerde bekliyoruz. -Ben de seni seviyorum, görüşürüz." Steve James'e baktı hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyordu, James'ten ne beklediğinin kendisi de farkında değildi zaten ama kalbinin kırıldığını hissetti, James'in bakışlarını üzerinde hissettiğinde ona gülümsemeye çalıştı. O anda yan taraftan gelen bir kız James'in boynuna sarıldı ve ikisi birlikte çimlere düştü.
Clint;" Evet, selam Wanda biz de iyiyiz." derken Wanda James'in dudaklarını öpmekle meşguldü kıkırdayarak James'in dudaklarından ayrıldı. "Ee çocuklar nasılsınız?" dedikten sonra gözleri Steve'e kaydı hafifçe kaşlarını kaldırıp "Bu da kim?" diye Tony'e sordu. Steve sinirlendiğini belli etmemeye çalışarak; "Ben Steve ve benim de ağzım var farkındasın değil mi?" deyip kıkırdadı. Herkes Steve'in bu ani çıkışına biraz şaşırmış olsa da güldü. James Steve'e şaşkın gözlerle bakarken. Steve oturduğu yerden kalktı. "Tanıştığıma memnun oldum çocuklar akşam görüşürüz." deyip el salladı uzaklaşırken arkasından James "Steve, nereye?" dese de Steve duymazdan gelerek yurda doğru yürümeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SCARY LOVE / stucky AU
Fanfiction"Birinci sınıflara üstlerinin yardım etmesi gerek değil mi?" diye neşeli bir sesle söylenip göz kırptı. Steve karnında oluşan burkulmayı görmezden gelmeye çalıştı, odaya girip arkasından kapıyı kapattı. Bu uzun bir sene olacaktı...