5.1

2.9K 270 93
                                    

Duyduğum şeyleri yanlış yorumlamış olabilirdim.

Her zaman yaptığım gibi kendi kendime kuruyordum belki de.

Sonuçta geleceğini falan söylememişti sadece görüşürüz demişti. Basit bir görüşürüz.

Sanki gerçekten yakında görüşeceklermiş gibi bir görüşürüz.

Telefonum çaldığında ne kadar uzun zamandır sıktığımı fark etmediğim elimi acıyla açtım. Avucumun içinde tırnaklarımın kanlı izleri çıkmıştı. Elimi ovuştururken hemen yanımda duran telefona baktım.

Anwar arıyordu.

Şu an ihtiyacım olan son şey buydu. Telefonu sessize alıp aramasının bitmesini bekledim.

Yatağın kenarında oturup sonuna kadar açtığım camdan dışarı bakmayı bırakıp yatağa uzandım. Telefonu yeniden elime aldığımda Anwar'dan gelen mesajlar ile aramaları es geçip kafa dağıtmak için Instagram'a girdim.

Yenilenen sayfa açıldığı gibi karşıma Scott'ın dün gece lise arkadaşlarıyla buluştuğunda onlarla çektirdiği fotoğrafı çıkarmıştı.

Bir eksik yazmıştı fotoğrafın altına.

Etiketlenen isimlere tıkladığımda tam kendi kalbinin üzerine Justin'i etiketlediğini gördüm.

Olduğum yerde doğrulup oturdum.

Justin'in Instagram hesabı mı vardı?

Siktir olup gittiği zamandan beri tek bir sosyal medya hesabı bile bırakmamıştı.

İsminin üzerine tıkladığımda yepyeni bir Instagram hesabı buldum karşımda.

Benim ekli olduğum hesabı yeniden aktifleştirmek yerine yeni bir hesap açmayı tercih etmişti.

Neden hiç şaşırmamıştım ki?

Hesap gizliydi ve sadece üç tane fotoğraf paylaştığını görebiliyordum. Çok fazla kişiyi takip etmiyordu.

Profil fotoğrafında kafasını geriye doğru attığı bir fotoğraf vardı. Bu yeni bir fotoğraftı.

Sayfanın ekran görüntüsünü alıp fotoğrafa yaklaştırabildiğim kadar yaklaştırdım.

O an titreyen dudaklarımı kemirdiğimin farkında değildim. Gözyaşlarımdan birinin ekrana düşmesi beni kendime getirdi.

Aptalın teki gibi oturup iki yıl sonra gördüğüm yüzüne ağlamayacaktım. Salak bir fotoğraftı sadece bu.

Ekranı kilitleyip telefonu yatağa attım. Demek ki mutlu bir hayatı vardı. Fotoğraflar çekilip yeni hesaplar açmasını sağlayan bir hayat. İçinde benim adımın hiç geçmediği mutlu bir hayat. Belki de bu kadar mutlu olmasını sağlayan başka biri vardı artık.

Orospu çocuğu umarım amansız bir hastalığa yakalanarak geberip giderdi.

Bir şeylere vurup kırmak istiyordum ama tek yapabildiğim ellerimi yüzüme kapatarak küçük çığlıklar atmak oldu.

Bazen kendime o kadar katlanamıyordum ki.

O gittiğinde tek yapmam gereken belki en fazla birkaç ay acısını çekip sonra hayatıma devam etmekti. Diğer insanların yaptığını yapmam gerekiyordu.

Benim tek yaptığım şey ise hayatıma devam ettiğimi zannedip içten içe bir deli gibi sürekli onu düşünmekti.

İki koca yıl boyunca.

Aklı başında hiç kimse onu terk edip gitmiş birini bu kadar düşünmezdi. İnsanlar öleni bile bir yıl içinde unutuyordu. Sanki benim dışımda herkes hayatına devam edebiliyordu. Ben de bu lanetli kaderin içine sıkışıp kalmış gibiydim.

hauntingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin