2.5

17.4K 731 689
                                    

Aşağıdan gelen sesleri duyduğumda Caitlin ile buluşmak için üzerimi giyinmiş, makyajımı yeni bitirmiş haldeydim.

Uykumu alamamıştım bu yüzden bütün bu ses anında başımın ağrımasına neden oldu.

Kaşlarımı çatıp bu kadar ses yaptığı için Scott'ı mahvetmeyi amaçlayarak odamdan çıktığım gibi merdivenlerden aşağıya indim.

"Şunun sesini biraz kısmaya ne dersin seni-"

Oturma odasına konuşa konuşa girerken Scott'ın içeride tek olmadığını görmem bütün kelimelerin boğazıma dizilmesine neden oldu.

Aşağıda dünkü maçın tekrarını son ses de tek başına izlediğini düşünüyordum, Justin'in ne zaman evimize geldiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

"Bu sevimli misafir karşılayış şeklin için teşekkür ederiz Margo," dedi Scott sesi kısmak için kumandaya uzanırken.

"Sesiniz başımı ağrıtıyor," derken bana bakan Justin'in yüzüne ikinci kez bakmadım bile.

Scott sesi katlanılabilir bir şekilde kısıp, "Şimdi mutlu oldun mu?" diye sordu. Bu aralar beni kızdırmamaya çalışıyordu çünkü iki gün önce şakasına saçımı çektiğinde çığlıklar atarak onu babama şikayet etmiştim ve o da iyi bir fırça yemişti.

Sadece en yakın arkadaşından deli gibi nefret ediyordum ve acısını ondan çıkarmaya karar vermiştim.

"Evet." At kuyruğu yaptığım saçımı sallayarak arkamı döndüğümde odama değil mutfağa yönelmiştim.

Justin'e gizliden gizliye beslediğim aşkın bana kattığı şeylerden biri de mutfak kapısının önünde durup doğru bir açıdan belimi eğerek baktığımda onun her zaman oturduğu koltuğu direk görebiliyor olmaktı.

Ama o gün içimden bunu yapmak gelmedi, bu yüzden bir bardak çıkarıp buzdolabından ananas suyunu aldım.

Oldukça oyalanarak onu bardağa koyduktan sonra Scott'ın tezgaha bıraktığı bulaşıkları da bulaşık makinesine yerleştirip ellerimi yıkadım.

Onun evdeki varlığını biliyorken nefes almak bile daha farklı bir hale geliyordu. O yakındayken etrafımı tanımlayamadığım bir enerji çevreliyordu.

Bardağımı alıp tekrar odama çıkacakken Scott'ın adımı seslendiğini duydum.

"Ne var?" dedim kibar olmaya çalışmayarak. Zaten Scott kibar olup olmadığımı umursamıyordu.

"Justin ve ben kaykay pistine gideceğiz," dedi televizyonu kapatıp ayağa kalkarken. "Geçen sefer gelmek istiyordun ya hani, istersen bizimle gelebilirsin."

Bakışlarımı birkaç saniyeliğine Justin'e yönelttim çünkü buna nasıl tepki vereceğini merak ediyordum ama o bana değil telefonunun ekranına bakıyordu.

Buluşacağımız kafede beni bekleyen Caitlin'i düşündüm.

"Neden olmasın?" dedim omuz silkip. "Bir planım da yoktu zaten, çantamı almam için bekleyin."

Ben merdivenlerden yukarı çıkarken, "Acele et," dediğini duydum Scott'ın.

Odama girdiğim gibi elimdeki bardağı bırakıp bordo rujumun üzerinden bir tur daha geçtim.

Kot şortum ile askılı bir tişört giyiyordum ama yine de şortu biraz yukarı çekip tişörtün altında varla yok arası görünmesini sağladım.

Çantam ile telefonumu almadan önce at kuyruğumu düzeltip onları bekletmeyi umursamayarak spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdikten sonra yavaş yavaş aşağıya indim.

hauntingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin